Türkiye'de Siyonist teröristleri savunmaya devam eden bir lobi var!
Ali Osman Aydın, Türkiye'de işgal devleti lehine propaganda üreten bir kesimin varlığına dikkat çekiyor.
Ali Osman Aydın / Yeni Akit
İçimizde İsrail’de olandan daha fazla Siyonist olabilir!
İnsanlığın bittiği nokta nedir?
Bence insanlığın bittiği nokta, insanın en meşru hakkı olan, “karşılık verme” hakkının, bizdeki gibi aşağılandığı noktadır. Onurlu her insan, diğer insanları da kendi gibi onurlu görerek onların da kendilerini savunma hakları olduğuna inanır ve buna saygı duyar.
İnsanları evlerinden çıkarıyorsanız, evlerini başlarına yıkıyorsanız, mülklerini ellerinden alıyorsanız, onları topraklarından sürüyorsanız, gettolarda yaşamaya mahkûm ediyorsanız, insanlar hapishaneleşmiş gettolarda mahrumiyet içinde doğup ölüyorlarsa, insanların çocuklarını-kadınlarını alçakça öldürüyorsanız, o insanların buna bir karşılık vereceğini de aklınızdan çıkarmamanız gerekir!
Karşılığın ne zaman, nerede ve nasıl verileceğini bilemezsiniz. Kimse bilemez. Ama aklınız varsa onu her an her yerde beklersiniz!
Şayet aklınız varsa!
Bakın bir İsrail askeri neler söylüyor: “Filistinli sabah uyandığında işe zamanında gidip gidemeyeceğini bilemez. Uyumaya gittiğinde gece İsrail askerlerinin evini istila edip etmeyeceğini bilemez. Kısaca bir Filistinlinin en basit ve temel alanlarının hepsini kontrol ediyoruz.”
Bir toplumu en temel insan haklarından mahrum yaşatmayı bir “devlet” politikası haline getiren güvenlik anlayışını eleştirmeden Hamas’ı eleştiremezsiniz. Hamas bir sonuçtur. Bir karşılıktır. Onu doğuran Filistinli anneler değil. Onu doğuran sizsiniz, sizin ölçüsüz, vahşi devlet terörünüz.
Siz Filistinlilere ya da herhangi bir topluma cehennemi yaşatıyorsanız, kendiniz tecrit edilmiş bir “cennette” yaşayamazsınız! Konforlu hayatınıza devam edemezsiniz. Çünkü tutuşturduğunuz cehennemin alevleri er geç sizin evinizi de sarar. Kopardığınız çığ sizin üzerinize de düşer.
Yanmak istemeyen ateşle oynamamalı! Bir topluma on yıllarca orantısız güç uygulamak ateşle oynamaktır. Geleceği, İsrail’de yaşayan insanların geleceğini tehlikeye atmaktır. Hatta dünyanın geleceğini!
Fakat siz bu basit gerçekleri göz ardı ederek şiddeti daha da yoğunlaştırırsanız ortaya çıkan şiddetten şikâyet etmemeniz gerekir. Yok sivil öldürmüşler falan... İnsanların çocuklarını gözlerinin önünde öldürmüşsün, gençlerinin kollarını taşlarla kırmışsın, ondan nasıl bir karşılık bekliyorsun? ****
Kurgun baştan yanlış. Şimdi İsrail Gazze’yi ağır bir şekilde bombalıyormuş. Yapabilir. Bugün buna gücü var. Ama yarının ne getireceğini kimse bilemez. Şu ya da bu şekilde, şu ya da bu zamanda güç bir şekilde el değiştirdiğinde, ne olacak peki? Düğmesine bastığınız bu şiddet döngüsü nerede duracak?
Hayatın bu çok basit, çok temel mantığını anlayamayan Siyonizm taraftarı çevreler feryat ediyor, İsrail’de yaşananlara.
Rus yazar Yevgeni Zamyatin’in “Biz” adlı romanın girişinde söylediği gibi, "İnsanın kanı kıpkırmızı kaynadıkça insanlık genç ve dinç kaldıkça başkaldırılar hep olacaktır.”
Filistin meselesi en temelde bir özgürlük ve onur meselesidir. Filistin’de gösterilen tepki, gücünü kaybederse, gerçekte insanlık kaybeder. Filistin, günümüzün Hitlerlerine teslim olmamanın, ne pahasına olursa olsun onurunu korumanın bir sembolüdür.
****
Ne yaparsa yapsın Siyonist teröristleri savunmaya devam eden bir lobi var Türkiye’de. Belki de dünyanın herhangi bir yerinde olan daha fazla.
İsrail’in on yıllardır Filistinlileri yurtlarından çıkarmalarında, bir gettoya tıkmalarında, çocuklarını öldürmelerinde içerlenecek bir durum görmüyorlar! Filistinliler de güçlü olsunlar, onlar da “yapsınlar” (!). Hayat, gücü yetenin, gücü yettiğini ezdiği bir düzlemde aksın gitsin istiyorlar.
İnsan, hayatı bu kadar gayri insani kıstaslarla değerlendirdiğinde zorbaya zorba diyemeyecek hale geliyor.
İsrail gibi terörü bir devlet politikası olarak kullanan mafyatik organizasyonlar, dünya için tehditler şüphesiz. Ama bence güce tapan bu tür yaratıklar insanlık için daha büyük tehdit oluşturuyorlar. Bunlar bütün dünyanın kendi onursuzluklarına katılmasını, bütün şereflilerin kendileri gibi güce/zorbaya teslim olmasını istiyorlar. Güçlüye itaat etmenin erdemlerinden bahsediyorlar sürekli. Güçlünün düzeni sürsün istiyorlar. Güçsüzün ezilmesiyle ilgilenmiyorlar.
Kafaları böyle çalışınca cumartesi günkü gibi şok edici bir olay yaşandığında hemen güçlünün yanındaki mevzilerine geçerek İsrail’e yapılanlara kahrediyorlar.
Yok Araplar bize ihanet etmiş. Yok Araplar Yahudilere toprak satmışmış.
Güçlüye yaltaklanmak için bahane aradıktan sonra, bulunur elbet. Asıl mesele, onurdan yoksun olmak. İsrail’in on yıllardır döktüğü kana, imza attığı zulme tek kelime edecek haysiyete de cesarete de sahip olmamak!
HABERE YORUM KAT