1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. LİBYA

  4. Türkiye'de medyanın Libya'da yaşananları değerlendirme zafiyeti
Türkiye'de medyanın Libya'da yaşananları değerlendirme zafiyeti

Türkiye'de medyanın Libya'da yaşananları değerlendirme zafiyeti

Ahmet Varol, Libya'da yaşanan son gelişmeleri değerlendiriyor.

18 Mayıs 2023 Perşembe 18:30A+A-

Ahmet Varol / Yeni Akit

Libya’da Başağa’nın  başına gelenler

Libya’da Fethi Başağa adında bir adam var. Bu adam bir ara kendini ülkenin başbakanı ilan etmişti. Sonra güya Tobruk Temsilciler Meclisi’nden güvenoyu aldı. Geçtiğimiz günlerde de başbakanlık görevinden istifa ettiğine dair haberler yayınlandı. Ancak yapılan resmi açıklamalarda onun Tobruk Temsilciler Meclisi tarafından görevden alındığı duyuruldu.

Garibime giden Türkiye’de haber kaynaklarının birçoğunun bu hadiseyi Libya başbakanının istifa etmesi veya görevden alınması şeklinde lanse etmeleri oldu.

Oysa bu adam zaten Libya’nın başbakanı değildi. Hiçbir zaman da olmadı. Onun başbakan ilan edilmesi çocukların evcilik oyununa benziyor. Libya’da da fitne hareketinin lideri Halife Hafter’e yakınlığıyla bilinen Tobruk Temsilciler Meclisi bu şekilde bir hükümetçilik oyunu oynuyor. Birini başbakan yapıyor, sonra onu görevden alıyor. Yani kendi çalıp kendi oynuyor. Ülkede söz sahibi tüm siyasi yapılanmaları devre dışı saydığı gibi kabul edilmiş anlaşmalara da hiçbir şekilde bağlı kalmıyor.

Tobruk Temsilciler Meclisi seçimlerin zamanında yapılmaması sebebiyle Trablus’taki Ulusal Birlik Hükümeti’nin süresini doldurduğu iddiasında bulunarak Fethi Başağa başkanlığında paralel bir hükümet ilan etmişti. Oysa yapılan ittifak anlaşmasına göre seçimlerin zamanında yapılamaması sebebiyle hükümetin süresini doldurması durumunda Tobruk Temsilciler Meclisi’nin de süresini doldurmuş olması gerekir ve onun herhangi bir hükümet seçme yetkisi olamaz. Eğer bu meclisin süresi uzatıldıysa o zaman Ulusal Birlik Hükümeti’nin de süresinin uzatılmış olması gerekir.

Üstelik Fethi Başağa hükümetinin güvenoyu alması için yapılan oturum, salgın bahanesiyle online oy verme sistemiyle gerçekleştirilmişti ve Meclis’te Trablus hükümetini temsil eden üyelerin oy kullanamamaları için bazı dolaplar çevrilmişti. Zaten, yapılan oylamanın da herhangi bir geçerliliği yoktu ve kurulan hükümet de tamamen meşruiyetten yoksun bir fitne hükümetiydi. Bu sebeple Başağa hükümetinin yapılan ittifak anlaşmasına göre meşruiyeti olmadığı gibi zaten uluslararası platformda da hiçbir şekilde tanınmadı. Ülke içinde de fitne örgütünün etkili olduğu bölgeler dışında herhangi bir şekilde varlık gösterebilmiş değildir.

Şimdi anlaşıldığı kadarıyla fitne örgütü bu adamla yola devam etmenin bir işe yaramayacağı kanaatine varmış olmalı ki onu görevden almaya karar verdi.

Tobruk Temsilciler Meclisi Sözcüsü Abdullah Buleyhık, parlamentonun çoğunluğun oylarıyla Başağa’nın görevden alınmasına ve hakkında soruşturma başlatılmasına karar verdiğini açıkladı. Tabii parlamento derken kastettiği Tobruk Temsilciler Meclisi’ydi.

Aslında bu olayın yani Başağa’nın başına gelenlerin, üç kuruşluk dünya için şereflerini pazara çıkaranlara ve dünyada elde edeceklerini umdukları birtakım çıkarlar ve makamlar için gidip fitnecilerle, hainlerle işbirliği yapanlara ibret olması gerekir.

Fitne örgütünün paralel hükümetinin başına geçirilen Fethi Başağa, daha önce Trablus’taki hükümette İçişleri Bakanı olarak görev yapmıştı. Bu görevini yürüttüğü sırada Türkiye’yle işbirliğini desteklemesi, Türkiye’den yardım talep edilmesine her zaman olumlu bakması, Türk asıllı olması ve 16 Aralık 2019’da Hafter’in adamları tarafından suikast girişimine maruz kalması belki bir dönem, hakkında olumlu kanaatler oluşmasına neden olmuştu.

Ama siyasi pazarlıklar sürecinde daha önce kendisine kurşun sıkan fitne örgütünün verdiği makamlara aldandı ve onlarla işbirliği içine girdi.

Ne yazık ki siyasi arenada bazen çıkar hesapları, siyasi duruş, tavır ve ilkelere baskın çıktığı için tehlikeli zikzaklar çizilmesi de mümkün olabilmektedir.

Ama fitne hareketi ondan umduğunu elde edemeyince şimdi onu adeta kullanılmış bir mendil gibi çöpe atmaya hazırlanıyor. Çünkü fitne örgütünden ilkeli davranması ve ahlaki değerlere bağlı kalması beklenemez. İşbirliği yapmasının arka planında çıkar hesabı vardı. Umduğunu elde edemeyince kendileriyle anlaştığı kişileri çöpe atması da gayet normaldir.

HABERE YORUM KAT