Türkiye’de madde bağımlılığı raporu: “10 milyon bağımlı insan var!”
İHH’nın Osman Atalay’ın öncülüğünde süren iki yıllık çalışması madde bağımlılığı konusunda çok geniş bir perspektif sunuyor.
HAKSÖZ HABER
Türkiye’de madde bağımlılığı ve bağımlılıkla mücadelede STK’ların rolü
Madde bağımlılığı şeklinde ifade edilen bağımlılık türleri insanların yaşamlarını karartmaya devam ediyor. Bağımlılıklar yalnızca uyuşturucu üzerinden ele alınsa da aslında çok daha geniş bir çerçeveden yaklaşılması gerekiyor. Sigara söz konusu olduğunda artan bağımlılık karşıtı çalışmalar, ne yazık ki uyuşturucu ve alkol bağımlılığı noktasında ise aynı hassasiyetle yaklaşılmıyor.
Osman Atalay’ın raportörlüğünde hazırlanan ‘Madde Bağımlılığı ve Bağımlılıklarla Mücadelede Sivil Toplumun Rolü’ isimli analiz İHH’nın saha çalışmalarına dayanarak meseleyi bütüncül bir tartışma zeminine oturtuyor.
10 milyon madde bağımlısı insan!
İHH İnsani Yardım Vakfı’nın 2018 yılında başlattığı “Mahallene ve Okuluna Sahip Çık-Uyuşturucuya Hayır” projesi konunun öneminin anlaşılması açısından önemli katkılar sağladı. Bu projenin bir ürünü olarak ortaya çıkan analiz ise bağımlılığın acil bir şekilde önlem alınmadığı halde ilerleyen yıllarda Türkiye için akıl ve ruh sağlığı başta olmak üzere çok büyük problemlere sebep olacağını gösteriyor. Şuan Türkiye’de uyuşturucuya başlama yaş ortalaması 20.8 oranlarına kadar düşmüş durumda. Uyuşturucu öncesi tütün kullanım oranı %81, alkol kullanım oranı ise %38’lere kadar yükselerek bağımlılıkların nasıl birbirini pekiştirdiğini gözler önüne seriyor.
İHH’nın 36 şehirde başlattığı çalışmalara göre sayıları 10 milyona yaklaşan madde bağımlılarının ise sadece yarısı problemini kabul ediyor. Türkiye’nin artan madde bağımlılığına karşı bağımlılıkla mücadele noktasında geniş bir saha araştırmasına sahip olduğunu söylemek mümkün değil. Bu konuda İHH’nın çalışması çok büyük bir boşluğu dolduruyor ve en güncel çalışma olma özelliğine sahip.
Bağımlılık türleri
Alkol: Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından 2018 yılında 42.754 kişinin katılımıyla yapılan ankete göre; alkol kullanım oranı erkeklerde yüzde 34,3 kadınlarda yüzde 10,7 olarak tespit edilmiştir. Hayatında en az bir kere alkollü içecek kullananların oranı yüzde 22,1 olarak belirlenmiştir. 2010-2016 yıllarında 15 yaş ve üzeri nüfus üzerine yürütülen Ulusal Sağlık Araştırmaları verisine göre, 7 milyonun üzerinde (nüfusun %12’si) kişinin alkollü içecek kullandığı görülmektedir.
Sigara-Tütün: Ülkemizde sigara, alkol ve uyuşturucu maddeleriyle tanışma ve madde kullanım yaşı giderek düşüyor. 12-17 yaş arası gençler büyük risk altında. Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, özellikle sigara bırakma konusunda Türkiye’de ciddi bir çalışma yapıldığını, ancak sonuç olarak çok etkili olmadığını, korkutmaya dayalı yapılan yasaklamaların sigara bırakmayı tetiklemediğini, bu nedenle zarar ve yasaklama yerine sigara içilmesini düzeltecek bir çalışmaya ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
Kumar: İnternet sayesinde yaygınlaşan kumar, tehlikeli boyutlara ulaşmış vaziyettedir. 82 milyon nüfusu ve genç potansiyeliyle uluslararası dev kumar şirketleri ülkemizi büyük bir pazar olarak görüyor. Ülkemizde 2 milyon sanal kumar bağımlısı var. Pandemi sürecinde kumar bağımlılığının etkilerini bolca gördük. Kumar baskınları artarken salgın riskine rağmen kumar oynamaktan vaz geçmeyen bağımlılar polisten kaçmaya çalışırken sık sık görüntülendiler.
Uyuşturucu: Türkiye de hayatında en az bir kez veya ara sıra uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanan kişi sayısı 6-7 milyon civarında olduğu tahmin edilmektedir. Uyuşturucu kullanımına bağlı sebeplerden dolayı birçok ilimizde ölüm vakaları gerçekleşmektedir. Bugüne kadar uyuşturucu sebebiyle ölen insan sayımız hakkında geniş kapsamlı bir araştırma raporu açıklanmış değildir.
Teknoloji: Teknoloji aletlerinin kullanımının %64’ü eğlenme ve zaman geçirme %27’si haberleşme ve iletişim %9’u ise eğitim ve araştırma amaçlı. Teknoloji kullanımının 2/3’ü maalesef eğlence ve sanal ağlarda gezinerek geçiriliyor. Gençler ortalama 3 saat 20 dakika internette, 3 saat sosyal medyada, 2 saat 58 dakika televizyon başında geçiriyor. Sosyal medya kullanım nedenlerinin %76’sı arkadaş ve çevresiyle ilişki, %37’si fotoğraf ve video paylaşımı, %30’u ise yeni arkadaş edinmek için tercih edilmektedir. 18-24 yaş aralığındaki akıllı telefon kullanıcılarının %89’u uykudan uyandıktan sonraki 15 dakika içerisinde telefonlarına bakıyor. %74’ünün sabah ilk işi telefonlarına bakmak. %25’i gün içinde kapalı bir alanda cep telefonsuz kaldıklarını hatırlamıyor.
Bağımlılık ile mücadele
Türkiye’de cinayetlerin %60 madde bağımlıları tarafından gerçekleştiriliyor. Bu oran taciz-tecavüz suçlarında %33 gibi yüksek bir yüzdeye sahip. Bağımlılığın normalleşmesinde ise en etkili kanallardan birisi ise şüphesiz sinema ve medya sektörü. Popüler kültürün madde bağımlılığını özenilecek bir şey olarak sunması ve rol model tiplerin madde bağımlısı olduğu gerçeği bağımlılık gerçeğini tüm dünya için mücadele edilmesi gereken en büyük sorunlardan birisi haline getiriyor.
Osman Atalay’ın çalışmasının ortaya çıkardığı vasata karşı çok esaslı bir dönüşüme ihtiyacımız olduğunu vurgulamak gerekiyor. Uyuşturucunun %80’i sokak satıcılarından ve internetten temin edildiği bir vasatta okullar başta olmak üzere çok farklı toplumsal kesimler tehdit altında demektir. Büyük şehirlerde daha fazla yaygınlaşan madde kullanımına karşı neslimizi korumak ve insan onuruna yakışır bir hayat sürebilmek için ortak mücadele şuurunu geliştirmemiz gerekiyor.
Bu konuda İHH’nın çalışmalarını önemli bir yerde durmakla birlikte STK’ların iş birliği ve devletin desteğinin de şart olduğunu belirtmek gerek. Aksi takdirde madde bağımlılığı yaygınlaşma hızı düşünüldüğünde insan neslinin geleceğini ciddi anlamda tehdit etme riskini taşıyor!
Haberdeki veriler Madde Bağımlılığı ve Bağımlılıklarla Mücadelede Sivil Toplumun Rolü raporundan alınmıştır. Raporun tamamına ulaşmak için:
https://www.ihh.org.tr/public/publish/0/145/madde-bagimliligi-ve-bagimliliklarla-mucadele-.pdf
HABERE YORUM KAT