1. HABERLER

  2. ETKİNLİK-EYLEM

  3. “Türkiye’de İslamcılık Tartışmaları” Konferansı
“Türkiye’de İslamcılık Tartışmaları” Konferansı

“Türkiye’de İslamcılık Tartışmaları” Konferansı

Özgür Eğitim-Sen Genel Merkezi’nde Hamza Türkmen “Türkiye’de İslamcılık Tartışmaları” başlıklı bir konuşma yaptı.

12 Aralık 2010 Pazar 04:36A+A-

İslamcılık kavramını, Müslümanlarla ilgili 150 yıllık dış kuşatmaya ve tarihten devralınan iç çürümeye karşı çıkarak İslami kavram ve değerlerle Müslümanların hallerini iyileştirmeye çalışan çabalar olarak değerlendiren Hamza Türkmen; bu kavramın İttıhad-ı İslam, İslami uyanış, tevhidi bilinçlenme süreci, İslami hareket gibi Müslümanların öne çıkan aktivitelerini ifade etmek için kullanılan sosyolojik bir tanımlamayı ifade ettiğini belirtti. Kavramın Batılılar ve Batıcılar tarafından Pan-İslamizm gibi İslami gelişmeleri tanımlamak için de kullanıldığını belirtti. Batıcıların yaklaşımına Tarık Zafer Tunaya'dan örnek verdi. Tunaya'nın bu kavramı, milli devlet yapılanmasına tavır alanları ve İslami değerleri korumaya çalışanları laik ve ulusalcıların suçlamak için kullandıklarını yazdığını aktardı. İslamcılık kavramı, ıslah edilecek konumda olan Müslümanlardan vahyi ölçülere göre davrananlar için kullanıldığını, bunun Müslümanların artı olarak ıslah edici görevleriyle tanıtan muslihun kavramına da benzetilebileceğini belirtti. Kavramın bazı modernistler ve neo-gelenekçilerin belirttiği gibi nevzuhur olmadığını, Hicri 3. yüzyılda da kullanıldığı tesbitine Kelamcı Eş'ari'nin kitabından örnek verdi.

İslam'ı yaşamak ve hakim kılmak idealini gelenekçi, modernist veya ıslah çizgisi çerçevesinde savunan akımların İslamcılık veya İslami hareket algılarının olumlanabilmesi için şu üç tavırla bütünleşmeleri gerektiğini belirtti: 1. Vahyi kaynak eksenli İslami kimliğe aidiyet, 2. İslam karşıtlarının belirlenip ifşa edilmesi, 3) Kısa veya uzun vadeli toplumsal dönüşüm ve inkılap hedefine sahip olunulması.

Osmanlı Devleti'nde İttihad-ı Anasır projesi tutmayınca İttihad-ı İslam politikasının öne çıktığını belirten Türkmen, bu konuya II. Abdulhamid'in ve İttihad-ı Terakki Hareketi'nin statünün korunması ve iktidarlarının geleceği için yaklaşırken, Cemalettin Afgani ve Urvetu'l Vüska Hareketi'nin ümmetin korunması ve yeniden inşası açısından baktıklarını örnekleriyle işledi.

Konuşmacı, Türkiye Cumhuriyeti'ndeki 1945'e kadarki İslami hareketlilik veya İslamcılık, Tunaya'nın belirttiği gibi İslam'ı tasfiye etmeye veya azaltmaya dönük milli devlet yapılanmasına ve Batılılaşmak akımına karşı Müslümanları ve İslami değerleri korumak amaçlı belirginleştiğini belirtti. 1945'ten sora ise Müslümanlar karşıtlarına sığınarak var olmayı çare olarak ürettiler. Ancak bu uzlaşma onların İslamcılığına,-şeriatı isterken- aynı zamanda millilik, devletçilik ve sağcılık kirlerini de sıçrattı.

Müslümanlar gerek gelenekçi gerek modernist kirlerden arınma bilincini ancak 1970'li yılların sonuna doğru bir iki avuç genç öbekle yakalayabildiklerini belirten Türkmen, bu çabalara önce Siyasal İslamcılık, kökü dışardalık, radikalık tarzında eleştiriler getirildiğini anlattı. Bu çabaların en önemli zaafının ise tüm bilgi ve pratik kazanım ve tecrübelerine rağmen, vahyin topluca tanıklığını yapabilecekleri sosyal bir model üretemedikleri, bu temelsizliklerine rağmen acelecilikle kuşatamayacakları hedeflere ve merhalelere yönelerek neticede düş kırıklıkları yaşamaları olduğunu belirtti. İslamcılığı Türk tasavvuruna ve Türk toplumunun tarih telakkisi ve hafıza kotlarına uymadığı için eleştiren İsmaişl Kara, Mümtezer Türköne gibi kişilerden örnek veren Türkmen; İslamcılığı İslam karşıtlığı olarak algılayan Mısırlı Ali Abdurrazık, Said Aşmevi ve Türkiye'den Mehmet Şevket Eygi vb. kişilerden aktarımlarda bulundu.

Eleştirilecek İslamcılık anlayışlarını dört maddede ele alan Hamza Türkmen, dünyada İslamcı olarak görülen AKP'nin "AK Parti muhafazakar mı, takiyeci mi?" ve Tevhidi uyanış sürecindeki İslamcılarım dağılma nedenlerinin ne olduğu sorularıyla değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Sorduğu sorularla konuşmasını bitiren Türkmen, daha sonra sorduğu sorularla birlikte katılımcılarla sorulu-cevaplı bir diyalog başlattı.

HABERE YORUM KAT