Türkiye Suriye'ye Ağır Silah Geçişini Engelliyor!
Özgür-Der Diyarbakır Şubesi bünyesinde kurulan Suriyeli Muhacirlere Yardım Komisyonu Suriye'den gündemi sarsacak gözlemlerle döndü!
Özgür-Der Diyarbakır Şubesi bünyesinde kurulan Suriyeli Muhacirlere Yardım Komisyonu çalışmalarına devam ediyor.
Son olarak Diyarbakır’da günlerce süren bir kermes gerçekleştiren Komisyon, bölgedeki diğer yardımları da beraberinde birer temsilciyle yanına alarak Hatay ve Suriye’ye doğru bir yolculuk gerçekleştirdi. Yardımları muhacirlere başarıyla ulaştıran Komisyon üyeleri, ayrıca sınırın öte yakasına da geçmeyi başararak çeşitli gözlemlerde bulunarak temaslar gerçekleştirdiler.
Konuyla ilgili Suriyeli Muhacirlere Yardım Komisyonu’nun izlenimleri:
Bölgede yapılan kermeslerle Suriye duyarlılığı oluşturulmaya çalışıldı. Bu çerçevede Özgür-Der, Islah-Der, Islah Haber, Radyo Selam, Muş Has-Der ve İhvan-Der’in birlikte icra ettiği yardım faaliyetleri kapsamında Hatay ve Kilis’e gidildi. Toplanan yardımlar ayni ve nakdi olarak İHH yetkililerine elden teslim edildiBu çerçevede hem İHH yetkilileri hem de Suriyeli kardeşlerle görüşmeler gerçekleştirildi. Buradan Daruşşifa’ya gidildi. Daruşşifa yetkilisi Suriyeli Dr. Ahmet’ten yapılması gereken acil yardımlarla ilgili bilgi alındı. Sonrasında yaralılar ziyaret edildi. İHH yetkililerinin verdiği bilgilere göre acil yardım yapılacak malzemeler kapsamında ilaç yardımı ve önümüzün kış olması hasebiyle battaniye ihtiyaçları olduğunu ifade ettiler. Yine kurban bayramının yaklaşması hasebiyle kurbanların Suriye’de Suriyeliler için kesilmesi gerektiği üzerinde duruldu.
Bölgede İHH, tabiri caizse Türkiye’deki yardım kuruluşları içerisinde Suriye halkına yardım eden tek kuruluş olarak duruyor. Nitekim görüşmelerde bulunduğumuz Ahrar-ı Şam yetkilisi de bu duruma dikkat çekerek Türkiye’deki diğer yardım kuruluşlarının duyarsızlığından yakındı. Bu anlamda İslami duyarlılığa sahip diğer yardım kuruluşlarının da gittikçe zorlaşan bu duruma acil yardımlarla iştirak etmesi gerektiğini ifade etti.
Ziyaretimiz, Reyhanlı’da yardımları teslim ettikten sonra hem İHH yetkilileriyle hem de Ahrar-ı Şam yetkilisi Ebu Umer ile sürdü. Bu çerçevede Ebu Umer ile Suriye direnişi ve Türkiye’deki yardım faaliyetleriyle ilgili görüşme gerçekleştirildi.
Suriye’de İslami Direniş Grupları Birleşti!
Bu görüşmede Özgür Suriye Ordusu ve İslami gruplar hakkında özetle Ebu Umer şunları ifade etti: Suriye’de farklı İslami guruplar mevcut: Bu gruplar Cebhetu’n Nusre, Ahrar-ı Şam, Wel Fecr, Ketaibu’l Hak, İbn-i Teymiyye ve Livau’t Tevhid’dir. Bu grupların ortak bir çatı oluşturmak için bir araya gelmeye çalıştıklarını ve bu çalışmalar sonucunda bunu başardıklarını dile getirdi. Sadece bunların içerisinde bulunan Cebhetu’n Nusre bu çatının altında bulunmadı. Bu grubun El Kaide’ye bağlı olmasından dolayı bağımsız hareket etme stratejisi güttüğünden söz etti. Bu grubun çok fazla Suriye’de tabanı olmamasına rağmen süreç içerisinde gücünü artırdığına vurgu yaptı. Grubun daha çok Suriye dışından gelen Müslümanlardan oluştuğunu aktardı. Diğer İslami gruplar arasında ise bu çatı oluşumla birlikte hem organizasyonlar hem de birlikte hareket konusunda bir başarı elde edildiğini belirtti.
İhvan’ın Ciddi Etkisi Yok
İhvan ile ilgili soruya İhvan’ın 1982 Hama katliamından sonra toparlanamadığını ve şimdi de çok ciddi bir etkisinin olmadığını ifade etti. Kendi bağlı bulunduğu grup olan Ahrar-ı Şam grubunun 70 ile 80 bin arasında bir sayısı olduğunu dile getirdi. İHH yetkilileri de bu grubun diğer gruplara nazaran daha itidalli hareket eden bir oluşum olduğunu ifade ettiler.
Direniş Grupları İç Çatışmadan Kaçınıyor
Bu arada Ebu Umer, Esed’e karşı savaşan grupları ikiye ayırdı. Birincisi tüm fraksiyonlarıyla İslami guruplar, ikincisi Özgür Suriye Ordusu. Burada dikkati çeken nokta, tüm grupların kendi aralarında çatışma çıkmamasına büyük özen göstermeleridir. Bu konuda herkes duyarlı denilebilir. Sadece İslami gruplar değil aynı zamanda Özgür Suriye Ordusu da bu duyarlılığa sahip denilebilir.
Türkiye Ağır Silah Geçişlerini Engelliyor!
Türkiye ile ilgili olarak Türkiye’nin yardımlarının yetersizliğinden, kimi zaman zorluk çıkarmasından ve ağır silah geçişlerini engellediğinden söz etti. Bu anlamda Türkiye’nin yardım yapmaktan ziyade yapılan uluslararası yardımlara göz yumduğu şeklinde bir yardımı olduğunu söyledi. Fakat direnişçilere ağır silahların verilmesine de engel olduğu özelikle belirtildi. Kendilerinin buna çok ihtiyaçları olmasına rağmen Türkiye’nin böyle bir tutum sergilemesini anlayamadıklarından da söz etti.
***
Hükümet Hatay’da Provokasyonlara Teslim Oldu!
Görüşmeden sonra Antakya İHH misafirhanesine gidildi. Bu misafirhane daha önce yaralılara yardım görevi görürken, maalesef Hatay’daki Baas lobicisi sol ulusalcılar (yerli Şebbihalar)ın saldırısına uğraması ve burayla ilgili yalan haberlerden dolayı burası şu an sadece misafirhane olarak kullanılıyor. Bu bölgedeki sol ulusalcı Baasçı propagandaya Hatay halkının geneli inanmasa da Hükümet provokasyonlardan dolayı buranın kapatılması konusunda bu propagandalara teslim olmuş bulunmaktadır.
Son gün Güveççi ve Kilis’e de ziyaretler gerçekleştirildi. Bu ziyaretler çerçevesinde görüşmeler ve yardımlar yapıldıktan sonra gezi sona erdi.
Savaş Koşulları Suriye Halkının İslam’a Yönelimini Arttırdı!
Özetle izlenimlerimizi ifade edersek; mevcut durum bir halk intifadasıdır. Bu intifada süreci içerisinde İslami gruplar da, Özgür Suriye Ordusu da, halk kitleleri da var. Nitekim bu direniş içinde hem Özgür Suriye Ordusu’ndan, hem de İslami gruplardan olmayan halktan direnişçiler de var. Bunlar İslami motiflere sahip halktan dindar olan kesimlere karşılık gelmektedir. Burada görüşülen bütün gruplarda İslami motifler mevcut. Nitekim tüm kesimler savaşın Allah’ın yardımı ile devam ettiğini ve yine Allah’ın yardımı ile zaferi elde edeceklerini yoğunlukla ifade etmekte ve konuşma arasında buna sürekli vurgu yapmaktadır. Şöyle bir tespit yapsak doğru olur kanaatine sahibiz: Savaş sürecinde dindarlaşan, İslamileşen bir halk var Suriye’de. Allah’ın yardımı herhalde ancak bu kadar vurgulanabilir.
Türkiye İkircikli Tutumundan Vazgeçmeli!
Türkiye politik anlamda Suriye muhalefetine gizli ve açık destek verse de ikircikli tutumu rahatsızlık uyandırmakta, bazen yapılan şeylere anlam verilememektedir. Dolayısıyla Türkiye bu ikircikli tutumundan vazgeçmelidir. Amerika’nın muhaliflere ağır silahlar verilmesini engelleyen tavırlarına teslim olunmamalıdır. Doğrusu süreç uzadıkça ağır silahlardan mahrum muhaliflerin zaferi gecikecektir, Esed’in ağır silahlarla yaptığı katliamlar devam edecektir.
ISLAH HABER
HABERE YORUM KAT