Türkiye, Suriye İçin İran’ı da Eleştirmeli
Doç. Dr. Mehmet Akif Okur, Suriye sorununun önündeki engellerden birinin İran olduğunu söyledi.
Hazar Strateji Enstitüsü’nün düzenlediği toplantıda konuşan Okur, “Türkiye, İran gerçeği ile Suriye’de yüzleşti. Batı için getirdiği eleştirileri İran için de getirmesi lazım.” dedi.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın önceki gün ziyaret ettiği İran için “ikinci evimizde hissediyoruz” ifadelerini kullanması ve İran’ın kuvvetle desteklediği Suriye rejimini burada eleştirmekten kaçınmasının yankıları sürerken İran konusu dün İstanbul’da yapılan akademik bir toplantıda ele alındı. Hazar Strateji Enstitüsü’nün (HASEN) düzenlediği ve moderatörlüğünü Yeditepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın’ın yaptığı ‘Batı ve İran yakınlaşmasının bölgesel etkileri’ konulu yuvarlak masa toplantısında Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Esra Hatipoğlu ve Gazi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Mehmet Akif Okur birer sunum yaptı.
Okur, yaptığı konuşmada, İran’ı Suriye konusunda eleştirerek, “Suriye’de iç karartıcı görüntüler yaşanıyor. Burada devamlı uluslararası toplumu eleştiriyoruz. Batı’nın müdahalesini istiyoruz. Ama bu coğrafyanın Batı’nın müdahalesine karşı bir anlayışı olduğunu biliyoruz. Bölge bu soruna kendi içinde bir çözüm bulmalıydı. Bu sorunun çözümünün önündeki engellerden bir tanesi de İran oldu.” dedi. Uzman, İran’ın Suriye’de çözüm konusunda siyasi gerekçeler sunarak adım atmadığını belirterek, “Türkiye, İran gerçeği ile Suriye’de yüzleşti. Batı için getirdiği eleştirileri İran için de getirmesi lazım.” şeklinde konuştu.
Erdoğan, önceki gün Tahran’da yaptığı temaslar kapsamında İran dini lideri Ali Hamaney, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Cumhurbaşkanı 1. Yardımcısı İshak Cihangiri ile görüşmüştü. Yapılan tek basın toplantısında Cihangiri ile kameralar önüne çıkan Erdoğan, kısa bir süre önce ortaya çıkan ve Şam’ın zulmünü belgeleyen 55 bin işkence fotoğrafından hiç söz etmemişti. İran, 3. yılını doldurmak üzere olan Suriye iç savaşında başından beri Beşşar Esed rejiminin en büyük destekçisi konumunda.
İran ve uluslararası toplum arasında imzalanan ve 20 Ocak’ta yürürlüğe giren geçici nükleer anlaşma ile belirginleşen İran-Batı yakınlaşmasının özellikle Suudi Arabistan ve İsrail’i rahatsız ettiğini, Rusya’nın da bu bağlamda bazı kaygıları olduğunu belirten Hatipoğlu, Türkiye’nin ise bu anlaşmadan “ticari çıkar” elde edebileceğini belirtti.
Caşın da, nükleer anlaşmanın İran’ı rahatlattığını; mevcut konjonktürde “İran gazının yeni bir akımla Türkiye’ye bağlanabileceği konusunda pozitif bir düşünce” olduğunu söyledi. “Türkiye her zaman bunun karşılığını göremese bile İran’ın yanında olmuştur.” derken, Ankara’nın İran’ın nükleer silah sahibi olmasını ise hiçbir zaman istemeyeceğini belirtti.
Zaman
HABERE YORUM KAT