Türkiye-Rusya İlişkilerinde Ne Tür Değişiklikler Olabilir?
Al Jazeera'ye konuşan diplomatik kaynaklara göre iki liderin görüşmesinin ardından Suriye, Kırım gibi konularda politika değişikliği beklenmiyor. Türk-Rus ilişkileri yine 'siyasi farklara rağmen ekonomik işbirliği' düzeyinde devam edecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Kasım’daki uçak krizinin ardından bir mektup yazarak ‘izvinite’ yani ‘kusura bakmayın’ dediği Putin ile, sekiz ay aranın ardından ilk kez yüz yüze görüştü.
24 Kasım öncesinde iki ülke ilişkileri, birçok alanda fikir ayrılığı ve uyuşmazlık olsa da ortak ekonomi ve enerji projeleri zemininde, ikili ticaret hacmi hedeflerine odaklanarak ilerliyordu. 2015’te Rusya’nın ekonomik sorunları sebebiyle bu ilişki de aslında kısmen zayıflamıştı. Ancak Suriye’deki krize Rusya’nın savaş uçaklarıyla müdahil olmasının ardından bu zemin de geçici olarak ortadan kalktı.
Sekiz ay aranın ardından yapılan görüşmede hedef, 24 Kasım öncesine dönülmesi. Al Jazeera’ye bilgi veren Türk yetkililer, bu dönüşün tam anlamıyla 24 Kasım öncesi sürdürülen ilişkiden farkı olmayacağını söyledi.
İki lider ve heyetler, ekonomik işbirliğinde atılacak adımları detaylı olarak görüştü. Basın toplantısında bu adımların zaman alacağı belirtilse de, konuyla ilgili olumlu açıklamalar yapıldı.
İki ülkeyi 24 Kasım sürecine götüren Suriye krizi için ise, ayrı bir görüşme yapılıyor. Erdoğan, Putin, Çavuşoğlu ve Lavrov da bu dar kapsamlı ve önceden planlanmamış olan görüşmeye katılıyor.
Suriye’de ciddi politika değişikliği beklenmiyor
İki ülke arasında anlaşmazlık konusu olan Suriye, Kırım gibi konularda iki ülkenin de bir politika değişikliğine gitmesi beklenmiyor. 9 Ağustos’a gelen süreçte temaslarını sürdüren heyetler, Suriye konusunda eskiye göre daha fazla yakınlık sağlanmadığı, ancak konuyla ilgili görüşmelerin yeniden başlayacağı bilgisini verdi. Bir kez daha 24 Kasım benzeri bir olayın yaşanmaması için alınacak önlemler de konuşulacak.
Al Jazeera’ye bilgi veren diplomatik kaynaklara göre, Suriye konusunda ortak hedefler değişmedi. Ülkenin toprak bütünlüğü, siyasi geçiş süreci, terör örgütleriyle mücadele, ülkenin geleceğine Suriye halkının kendisinin karar vermesi gerektiği konularında iki ülke yine aynı görüşte. Özellikle terörle mücadele konusunda atılacak adımların konuşulması için, iki liderin Suriye konusunu görüşecekleri toplantıya MİT Müsteşarı Hakan Fidan da katılıyor.
24 Kasım öncesine göre farklı olan şey ise ABD ile Rusya’nın işbirliğine yönelik çabalarının artması ve Rusya’nın Mart ayında aldığı kararla Suriye’deki güçlerinin bir kısmını çekmiş olması.
Siyasi geçiş için görüşmeler kaldığı yerden devam edecek
Bu süreçte, Cenevre’de de BM liderliğinde görüşmeler kesintiye uğrayarak da olsa sürdü. Diplomatik kaynaklar, artık siyasi geçiş için çaba gösterilen bu görüşmelerde Türkiye ile Rusya’nın da fikir alış verişinde bulunacağını, bunun da sürece katkı yapmasını beklediklerini belirtti. İnsani yardımların ulaştırılması ve çatışmaların durdurulması anlaşmasına uyulması açısında Türkiye ve Rusya’nın temas halinde olmasının önemini vurguladı. Artık Rusya, Türkiye ve ABD işbirliğinin görüşmelerin sürmesi açısından daha yapıcı sonuçlar vermesi bekleniyor.
Erdoğan da, Rus Devlet Ajansı TASS’a ziyaretin hemen öncesinde verdiği röportajda, “Suriye'ye barışı getirme noktasında artık en önemli adım, en önemli aktör birinci derecede Rusya Federasyonu'dur. Burada Rusya ve Türkiye beraber adım atmak suretiyle biz bu işi çözmeliyiz diye düşünüyorum" dedi.
Ancak Erdoğan, Rus Devlet Başkanı Putin’in 24 Kasım sonrası Türkiye’ye ve kendisine yönelik “IŞİD’e petrol satıyor” iddialarına da değindi:
"Türkiye'yle ilgili böyle bir şey söz konusu değil. Benim ailemi bu işe karıştırmak istediler, 'ispat edin ben bu görevde kalmam' dedim. ‘İddialarınızı ispat edemezseniz bulunduğunuz makamları bırakır mısınız' dedim ancak karşılık alamadım.”
Suriye’nin ‘toprak bütünlüğü’ vurgusu
İki ülkenin sahada desteklediği gruplar birbirinden farklı. Ancak hemfikir oldukları Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması konusu, konuyla ilgili yapılan görüşmelerde belirleyici olacak.
Türkiye, sınırında kurulacak bir Kürt devletini ciddi bir tehdit olarak görüyor. Rusya da Esed rejiminin varlığını tüm Suriye topraklarında korumasından yana. Ancak burada da bir sorun ortaya çıkıyor, Rusya’nın PKK’nın Suriye kolu PYD’ye verdiği destek. Moskova’da, PYD’nin öncülüğünde tek taraflı ilan edilen üç kanton bölgenin temsilciliği var.
Al Jazeera’ya konuşan Türk yetkili, görüşmede Erdoğan’ın bu konuyu bir kez daha gündeme getireceğini söyledi.
Ekonomide asıl adımlar ÜDİK toplantısında atılacak
Türk yetkili, geçen sekiz ay içinde St Petersburg-Moskova arasındaki otoyolun bir kısmının yapımı, bazı büyük inşaat projeleri gibi Türk firmaların başladığı işlerin durdurulmadığını, çünkü Rusya’nın da buna ihtiyaç duyduğunu anlattı.
Bu süre boyunca denetimler sıklaştı ancak Rusya, ihtiyacı olan projeleri dondurmadı. Türklerin çekildiği projelerde de boşluğu doldurmak için kısmen Çin’e yönelse de, aynı verimi alamadı. Bu durum Rus halkını da mutsuz etti. Bu sebeple Putin 9 Ağustos sonrasında siyasi anlaşmazlıkları bir kenara bırakıp Türkiye ile ekonomik işbirliğinin bozulmaması ve 24 Kasım öncesine geri dönülmesi için çaba harcayacak.
Ancak St Petersburg zirvesinde ekonomik işbirliğiyle ilgili somut adımlar ya da mutabakat metinleri hazırlanması beklenmiyor. Bu sadece ilk adım olacak. Türk akımı, Akkuyu gibi projelerin kaldığı yerden devam etmesi için iki lider görüşmelere devam kararı aldı. Atılan en somut adım, Akkuyu Santrali’nin ‘stratejik yatırım’ kapsamına alınması konusunda alınan karar oldu. 15 Aralık 2015’te yapılması planlanan ancak uçak vak’ası sonrası iptal edilen Üst Düzeyli İşbirliği Konseyi (ÜDİK) toplantısının da yeniden St Petersburg’da 2016 sonunda yapılması kararı alındı. Asıl adımların ÜDİK’te atılması bekleniyor.
Kısa vadede hedef 2015 rakamlarının yakalanması
Basın toplantısında Putin, büyük projelerin durdurulmasıyla Rusya’da bir dönüşüm yaşandığını, 24 Kasım öncesine dönülmesinin zaman alacağını belirtti. Erdoğan da ilk aşamada tarım ürünlerine getirilen yasaklar, ithalat ve ihracatın önündeki engeller, Rusya’daki Türk yatırımlarına getirilen kısıtlamaların kaldırılması üzerinde uzlaşıldığını dile getirdi.
2015’te iki ülkenin ticaret hacmi 23 milyar dolardı. 2016’nın ilk yarısında ise 8 milyar dolar civarında kaldı. Yetkilinin verdiği bilgiye göre, 9 Ağustos sonrasında bu rakamın hızla artırılması ve 2015 rakamlarına yaklaşılması hedefleniyor. Bunun için de küçük ve orta ölçekli projelerin devamına karar verildi. Putin, bunun zamanı sorulduğunda ise ‘haftalar içinde’ diye yanıt verdi.
2016 sonrasında ise daha uzun vadeli bir hedef için çalışılacak; daha önce duyurulan 100 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmak.
Vizede şimdilik geri adım yok
Türk diplomatik kaynaklar, zirve öncesinde heyetlerin vize konusunu da görüştüğünü ancak Moskova’nın bu konuda şimdilik olumlu bir adım atmaya yanaşmadığı bilgisini verdi. Ancak görüşmelerde Türk tarafı, bu konuyla ilgili beklentilerini Rus mevkidaşlarına iletti.
Rusya’daki Gülen okulları
Rusya, 1990’larda Cemaat okulların önemli bir kısmını kapatmıştı. Ancak hâlâ faaliyet gösteren okullar var. ABD, Kırgızistan gibi ülkelere göre bu sayı çok az. Rusya’daki okullarda diğer ülkelerden farklı olarak Türk öğretmenler de bulunmuyor. Eski Sovyetler Birliği’nin bir parçası olan Türki Cumhuriyetlerden gelen öğretmenler görev yapıyor. Böylece Moskova tarafından daha etkili şekilde denetlenebiliyor.
Yine Gülen’e ait bazı ‘kültür merkezleri’ de faaliyetlerine devam ediyor.
Erdoğan, TASS’a verdiği röportajda “Hemen daha olayın ikinci günü sağ olsun Sayın Vladimir beni aradılar ve konuyla ilgili darbeye karşı olduklarını, bu konuda bizlerin yanında yer aldıklarını bize hemen bildirdiler” diyerek 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Putin’in desteğine memnuniyetini belirtmişti.
St Petersburg’da bunu bir kez de yüz yüzeyken dile getirdi. Ancak, az sayıda da olsa Cemaat kurumlarının varlığından duyulan endişeyi de Putin’e iletti.
Kaynak: Al Jazeera
HABERE YORUM KAT