HAKSÖZ-HABER

ABD’nin Afganistan’da 20 yıl süren işgal, katliam ve tehcir politikasının direniş duvarına çarpıp dumura uğraması ve Taliban’ın ülkede zaferini ilan etmesi tüm İslam dünyasında olduğu gibi Türkiye’de de büyük yankı uyandırdı.

Uzun yıllardır ABD ve NATO işgali altında olan Afganistan’daki yaşananlar neredeyse kimsenin umurunda olmazken Taliban’ın ülkeyi yeniden ele geçirmesinin ardından medya kuruluşları rotalarını bölgeye çevirmiş durumda.

Türkiye’deki medya kuruluşlarının kahir ekseriyeti Taliban karşıtı bir pozisyon almış vaziyette. Haberlerde ABD’nin işgal ve katliam gerçeğini perdeleyen bu medya organları, Taliban’ı şeytanlaştırma algısı oluşturma çabasında. 

Son olarak ise Hürriyet, Karar ve Takvim gibi medya organları 2001 yılında bir suikast sonucu hayatını kaybeden Şah Ahmed Mesud’un oğlu Ahmed Mesud üzerinden “Taliban’a karşı direniş” haberleri yapmaya başladı.

Bu süreçte Taliban’ı işgalci gibi lanse eden haberler sıkça yapılmaya başlandı. Ahmed Mesud için “2. Pencşir Aslanı”, “Babasının izinde”, “Taliban’a karşı direniş çağrısı yaptı” gibi ifadeler haberlerin odak noktası.

Şah Ahmed Mesud’un İsviçre modeli âdem-i merkeziyetçi bir yönetim için mücadele ettiği, kadınların okuyup hayatın içinde olması için çabaladığı, Taliban tehlikesini dünyaya anlatmaya çalıştığı ve oğlu Ahmed Mesud’un da bu mirasın temsilcisi olduğu gibi propaganda içerikli haberler manşetlere itinayla taşınıyor.

Bu haberleri yapan medya kuruluşların başında da Karar Gazetesi geliyor. Ahmed Mesud’un Pencşir’de Taliban’a karşı direneceğini deklare etmesi Karar’ı çok heyecanlandırmış anlaşılan. Pencşir için “direnişin son kalesi” gibi ifadeler kullanan Karar, 20 yıldır Afganistan’da ABD’ye karşı direnen Taliban’ı da işgalci olarak görüyor olsa gerek!

ABD öncülüğündeki işgalcilere karşı direniş göstermeyip aksine ABD işbirlikçiliğini yapan kuklaları direnişçi göstermek Batı sevicisi medyaya yakışırdı.