Kilis’te ne olduğu bile henüz tam olarak belli değilken IŞİD mevzilerine bombardıman başlatmakla Türkiye bir yerlerden aferin almayı mı hedefliyor?

Kilis’te dün Suriye sınırından açılan ateşle bir jandarma erinin öldürülmesi ve bir erin de kaybolması üzerine Türkiye hızlı bir operasyonla sınırın öte yakasındaki IŞİD mevzilerini yoğun biçimde tank ateşiyle bombalamaya başladı. Oysa jandarma erinin kim tarafından öldürüldüğü henüz açıklığa kavuşmuş değil. Kilis valisi erin ölümünün kaçakçıların açtığı ateş sonucunda gerçekleştiğini açıkladı. Buna rağmen Türkiye ordusu yoğun biçimde IŞİD mevzilerine karşı hareket yürütmekte.

Bu durum ister istemez “bu ne şiddet, bu celal” dedirtiyor.

Şurası biliniyor ki, IŞİD Suriye’de işlediği tüm cürümlere, imza attığı tüm insanlık dışı, İslam dışı eylemlere rağmen doğrudan Türkiye’ye tehdit konumunda değil. Buna rağmen Türkiye’nin tutumu adeta IŞİD’le maraza çıkarmaya yönelik bir eğilimi yansıtıyor.

Geçtiğimiz hafta eski Dışişleri Bakanının sanki büyük bir marifetmiş gibi, ABD koalisyonuyla birlikte “DAİŞ hedeflerine yapılan hava harekatına Türk savaş uçaklarının da iştirak ettiği”ni ilan etmesi de aynı garip tutumu yansıtmaktaydı.

Tüm bu olan biten ister istemez Türkiye’nin belli çevrelerce kendisine yapıştırılan “IŞİD’le işbirliği” yaftasını üzerinden atmak ve ABD ile Batı’ya şirin gözükmek için işgüzarca bir tutuma giriştiğini düşündürtüyor. Doğruluğu bir yana, işe yarayacağı da epeyce şüpheli bir çaba!  

Türkiye IŞİD’i kendisi için fiili bir tehdit olarak görüyor ya da IŞİD’in Suriye’de Müslümanlara karşı, mazlumlara karşı işlediği suçları engellemeyi hedefliyor da bundan ötürü bu operasyonlara girişiyor olsa diyecek bir şey yok! Ama böyle bir şey sözkonusu değil! Elbette Türkiye’nin IŞİD ile müttefik olacak hali yok ama düşman olmasına, cephe açmasına da hiç gerek yok çünkü IŞİD şu aşamada Türkiye toprakları için doğrudan bir tehdit oluşturmuyor.

İşin kötüsü şu ki, Türkiye’nin eylemlerinin kendi ihtiyaçlarına tekabül eden eylemler olduğu gayet şüpheli! Açıkçası sadece üzerindeki baskıyı hafifletmeye yönelik adımlar bunlar. Mamafih arkasından ne geleceği belli olmayan adımlar olduğu akılda tutulmalı! Ayrıca da ABD’yi memnun etmek için atılan ve de atılacak adımların Müslümanlara, mazlumlara asla hayır getirmeyeceği de unutulmamalı!