Türkiye “Hayata Dönüş”ten Mahkûm
AİHM, “Hayata Dönüş” operasyonunda ağır yaralı kurtulan dört kişiye tazminat ödenmesine karar verdi.
AİHM, Hayata Dönüş Operasyonu'nda "yaşam hakkının ihlal edildiğine" hükmetti ve Türkiye'nin Bayrampaşa Cezaevi'nden ağır yaralı kurtulan dört kişiye 69 bin Euro tazminat ödemesine karar verdi.
19-22 Aralık 2000'de 20 ayrı cezaevinde yapılan ve 30 kişinin ölümüyle sonuçlanan Hayata Dönüş Operasyonu'na maruz kalan 26 kişinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yaptığı başvuru sonuçlandı.
AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 2. maddesi uyarınca "yaşam hakkının ihlal edildiğine" karar verdi ve Türkiye'yi tazminata mahkum etti.
Operasyonda, "Tufan" adlı harekat planının uygulandığı ve altısı kadın 12 kişinin öldürüldüğü Bayrampaşa Cezaevi'nde bulunan ve AİHM başvurusu kabul edilen Erol Arıkan, Dinçer Otluçimen, Turhan Tarakçı ve Hacer Arıkan tazminat almaya hak kazandı.
20 Kasım'da çıkan karara göre, Türkiye, Erol Arıkan, Otluçimen ve Tarakçı'ya 15'er bin Euro, operasyonda yüzü yanan Hacer Arıkan'a 20 bin Euro ödeyecek. Türkiye'nin mahkeme masraflarıyla birlikte ödeyeceği toplam tazminat 69 bin Euro.
AİHM'den tazminat hakkı elde eden Hacer Arıkan'ın yüzü, operasyonda yüzde 45 oranında yanmıştı.
Dört kişinin yanı sıra Esral Karagöz, Fazıl Ahmet Tamer, Volkan Kartal, Kemal Tufan, Erol Kaplan, Mehmet Hakan Canpolat, Hikmet Kale, Gülderen San, Mehmet Çiftçi, Mehmet Göktaş, Mehmet Boztepe, Sadettin Aydın Başlık, Türker Kazak, İlhan Zeyrek, Salih Bal, Sefa Gönültaş, Özlem Türk, Hacı Aziz Hun, Rıdvan Kodak, Yılmaz Yiğit, Bülent Yiğit ve Cem Şahin'in başvuruları ise reddedildi.
AİHM, başvurucuların "etkin soruşturmayı" düzenleyen 13. maddeden yaptıkları başvuruyu, 2. maddeyle birlikte görüştüklerini ifade etti.
"İnsan yaşamının ihlal edildiği açık"
Avukat Gülizar Tuncer, bianet'e yaptığı açıklamada, başvurucuların operasyondan ağır yaralı kurtulduğunu, bu kararın verilmesi için başvurucuların mutlaka ölmüş olması gerekmediğinin vurgulaması açısından hükmün önemli olduğunu belirtti.
"Devlet koruması altındaki kişilerin yaşam hakkını güvence altına almak zorundaydı, operasyonda devlet tam tersine mahpuslara saldırdı. Bağımsız bilirkişilerce hazırlanan raporlarda da insan yaşamının hiçe sayıldığı açıktı zaten."
Tuncer, AİHS'nin işkence yasağını 3. maddesinden yaptıkları başvurunun kabul edilmemiş olmasını ise eksiklik olarak değerlendirdi.
"Diri diri yaktılar" demişti
"Tufan" planıyla 12 kişinin öldürüldüğü 55 kişinin yaralandığı Bayrampaşa Cezaevi'yle ilgili dava, olaydan 10 yıl sonra açıldı. Sadece 39 er hakkında "kasten öldürme" ve "öldürmeye teşebbüs" iddiasıyla Mayıs 2010'da Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava sürüyor. Operasyon emrini verenlerin kimler olduğu da olaydan 11 yıl sonra mahkemeye sunulan belgelerle kanıtlandı.
Yaşam hikayesi Hüseyin Aykol'un "Aykırı Kadınlar" adlı kitabında da anlatılan Hacer Arıkan, operasyonda beşi yanarak biri de vurularak öldürülen kadınların bulunduğu C1 koğuşundaydı. Kendisi de operasyondan ağır yaralı kurtuldu, sonrasında hastaneye götürülürken, ambulansta "Bizi diri diri yaktılar" diye bağırmıştı.
Bu ikinci mahkumiyet
Operasyona Bayrampaşa'da maruz kalan mahkum Cuma Şat da AİHM'de tazminat kazandı.
Kurşunla yaralanan Şat, operasyonun ardından Edirne F Tipi Cezaevi'ne nakledildi. Kolu için "yüzde 70 kullanamaz" raporu var. Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) da Şat'ın operasyon esnasında ve sonrasında işkence gördüğüne dair rapor düzenledi.
Şat, Türkiye'de yaptığı başvurulardan sonuç alamayınca AİHM'e başvurdu. AİHM, Şat'ı haklı buldu ve AİHS'in 2. maddesi uyarınca yaşam hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
Kaynak: Bianet
HABERE YORUM KAT