''Türkiye Doğu Akdeniz politikasını değiştirmezse yaptırım uygulanır''
Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin liderleri, Türkiye'nin Doğu Akdeniz politikasını değiştirmemesi durumunda yaptırım seçeneğinin "derhal" uygulanacağını duyurdu.
AB Liderler Zirvesi'nin ilk gün toplantıları sonunda yayınlanan sonuç bildirisinde Doğu Akdeniz'de Kıbrıs Rum tarafının egemenliğinin ihlal edildiği kaydedildi ve Ankara'ya Rum yönetimiyle diyalog kurması çağrısı yapıldı.
Bildiride, Ankara'ya olası yaptırımlar konusunda AB Antlaşması'nın 29. ve 215. maddelerine atıf yapıldı.
Türkiye’ye yönelik "çift yönlü bir strateji" izlediklerini söyleyen AB Konseyi Başkanı Charles Michel, aralık ayında bu konuyu tekrar değerlendireceklerini söyledi.
"AB elindeki tüm enstrümanları kullanacak"
Türkiye ile olumlu ilişkinin "provokasyonlar ve baskılar durunca" başlayabileceğini söyleyen AB Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, "Ankara'nın bu faaliyetlerini tekrarlaması halinde, AB elindeki tüm enstrümanları ve seçenekleri kullanacak. Elimizde derhal uygulamaya sokabileceğimiz bir alet çantamız var" dedi.
Son dönemde taraflar arasında arabuluculuk yapan Almanya Başbakanı Angela Merkel, "Türkiye ile yapılan görüşmelerde bu olumlu gündemi ilerletmek istiyoruz, çünkü bunun Türkiye ile olan tüm farklı stratejik ilişkiler için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz." diye konuştu.
Zirve sonrasında konuşan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Doğu Akdeniz krizinde Yunanistan ve Kıbrıs Rum yönetimini desteklediğini yineledi.
Yaptırım konusunda AB Antlaşması'na atıf
Bildiride Türkiye'nin, "tek taraflı adımlar atması halinde", AB'nin "elindeki tüm enstrümanları ve seçenekleri kullanacağı", bunların AB Antlaşması'nın 29. maddesiyle AB'nin İşleyişi Hakkındaki Antlaşmanın 215. maddesi uyarınca yapılacağı ifadesi yer aldı.
215. madde, AB'nin üçüncü ülkelere tedbir uygulamasını içeriyor. 29. madde ise üye ülkelerin, ulusal politikalarını AB'nin tutumuyla uyumlu hale getirmesini öngörüyor.
Bildiride, AB Konseyinin gelişmeleri yakından takip etmeyi sürdüreceği, en geç aralık ayındaki toplantısında bunlara uygun kararlar alacağı kaydedildi.
İstikşafi görüşmeler olumlu adım
Uluslararası hukuk ve AB üyelerinin egemen haklarına aykırı düşecek eylemlerden kaçınmanın mutlak gereklilik olduğu savunulan bildiride, Türkiye ile Yunanistan arasında güven artırıcı adımların, istikşafi görüşmelerin yeniden başlayacağına yönelik açıklamaların memnuniyetle karşılandığı belirtildi.
Kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge sınırlandırmalarının diyalog yoluyla ele alınması gerektiği belirtilen bildiride, Türkiye'ye "Kıbrıs Rum yönetimi ile diyalog kurması" çağrısı yer aldı. Bildiride AB'nin, Kıbrıs müzakerelerinin BM himayesinde yeniden başlamasını desteklediği, "Türkiye'den de bu yönde bir beklenti içinde" olduğu kaydedildi.
Çok taraflı konferans çağrısı
Doğu Akdeniz konulu çok taraflı bir konferans çağrısı yapılan bildiride ayrıca, konferansın düzenlenmesi konusunda, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in çalışma yürütmesi istendi.
Konferansın modaliteleri, katılımcıları, çerçevesi ve takvimi üzerinde mutabakat ihtiyacı bulunduğu, konferansta deniz yetki alanlarının sınırlandırılması, güvenlik, enerji, göç ve ekonomik iş birliği gibi konuların ele alınabileceği aktarıldı.
"Türkiye'ye yönelik çift yönlü strateji izliyoruz"
AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Türkiye’ye yönelik çift yönlü bir strateji izlediklerini, yapıcı bir siyasi diyaloğa şans vermek istediklerini, bunun olmaması halinde tüm seçenekleri masada bulundurduklarını söyledi.
Zirve sonunda basın toplantısında konuşan Michel, "Bir taraftan karşılıklı çıkarlara dayalı siyasi bir diyaloğa şans vermek istediklerini, diğer taraftan ise Yunanistan ve Kıbrıs Rum yönetimine tam desteklerini ifade ettiklerini bildirdi. Michel, "Türkiye'nin olumlu adımlarını görmemeleri halinde" tüm enstrümanlarını ve seçeneklerini masada tuttuklarını söyledi.
Türkiye'nin tek taraflı adım atmamasını isteyen Michel, Türkiye ile Yunanistan arasında diyalog kurulmasını ve bunun derinleşmesini desteklediklerini, Kıbrıs müzakerelerinin BM öncülüğünde yeniden başlamasını desteklediklerini kaydetti.
Michel, şöyle devam etti: "Bizim için önemli olan, gelecek haftalarda Türkiye ile pozitif gündemi nasıl oluşturabileceğimizi görmek. Pozitif gündem, Türkiye ile iş birliğini artırmayı amaçlayan bölümler içeriyor. En geç aralık ayına kadar, bu yılın sonuna kadar çift yönlü yaklaşımımızla ilgili gelişmeleri takip edeceğiz. Umarız bunlar, olumlu gelişmeler olur. AB Konseyi olarak aralık ayında tekrar bu konuyu değerlendireceğiz."
"Provokasyon ve baskı biterse Ankara ile pozitif ilişki kurarız"
AB Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen de, Doğu Akdeniz sorununun uluslararası hukuka uygun barış içinde çözülmesini istediklerini ancak bu noktada Türkiye'nin adım atması gerektiğini söyledi.
Farklılıkların, barışçıl ve uluslararası hukuka uygun biçimde çözümlenmesi gerektiğini belirten Von der Leyen, "Türkiye ile olumlu ve yapıcı bir ilişki istiyoruz. Bu, Ankara'nın da çıkarına olur. Ancak bu durum sadece provokasyonların ve baskının durmasıyla gerçekleşebilir." dedi.
Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum yönetimine desteklerini yinelediklerini anımsatan Von der Leyen, Türkiye ve Yunanistan arasında güvenilir diyaloğun başlamasının olumlu bir gelişme olduğunu ancak Ankara'nın Rum yönetimine karşı benzer biçimde davranmamasından üzüntü duyduklarını ifade etti.
Leyen ayrıca "AB ve Türkiye arasında Gümrük Birliği'nin ticareti artıracak biçimde güncellenmesini ve göç konusunda AB-Türkiye mutabakatı esasına dayalı güçlü iş birliğini de içeren olumlu bir gündemde yeni ve uzun dönemli bir ilişki üzerinde çalışmayı istiyor ve tercih ediyoruz." dedi.
HABERE YORUM KAT