Türkiye baharı
Şair öyle demişti: “Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın..”
Kitapda öyle yazılıydı: “O zalimler yakında nasıl bir yıkılışla altüst edileceklerini bileceklerdir.”
Biz biliriz ki, “Allah, zalime mühlet verir. Fakat onu bir de yakalayınca artık bırakmaz.”
Erdem Beyazıt 70’lerin başında şöyle haykırıyordu: “Bekleyin inananlar, bahar gelecek bahar”. “Sürüp gelen çağlardan çağlara /Renk veren tarihe yeşil çağlayan / Savaşçı yüreğinden savaşçı yüreğine / Cezayir’den Senegal’den / Yüreğimin içine Boğaziçine / Kelimelerden bir kelime diken yeryüzüne. / Dünyanın kalbini dinle geliyor adım adım / Dallar meyvaya dursun toprak tohuma dursun / İnsan barışa dursun, selama dursun zaman / Sabır savaş zafer. Adım: MÜSLÜMAN.”
“Zafer yakındı ve zafer inananların olacaktı”. Öteler ötesinden gelen müjdeli bir haberdi bu bizim için.. Bir şey kaybedildiği yerde bulunur.. Biz uygarlığımızı bu coğrafyada kaybettik ve burada bulacağız.. Türkiye baharı, sadece Türklerin değil, Arabın, Kürdün, Acemin, velhasıl, ümmetin baharı olacak. Mısır’da, Libya’da, Yemen’de, Tunus’da, Suriye’de olan şeyler de farklı bir şey değil aslında. “Elbet kıracağım bir gün bu ihanet kelepçesini/ Çün defterler açılıp hesap soruldukta/ Yetimin hakkı soruldukta yoksulun hakkı soruldukta/ Milletim omuz omuza verip/ Kıyama duruldukta./ Gündüzler nasıl beklerse gecenin bitmesini/ Sabırla söküyorum bu tarih gecesini.”
Bahar havası birilerini tedirgin etmiş olacak ki, var güçleri ile saldırıyorlar..
Oysa “Karanlığın en koyu anı, aydınlığa en yakın olduğu zamandır”.
Bana göre, Türkiye neden böyle ise, Suriye onun için öyle. Kürt Ergenekonu ile Türk Ergenekonu kanka.. Birbirlerinin varlık sebebi..
Somali gerçeği Türkiye’nin derin gerçeğinden bağımsız değil..
Birileri kaybetmekte olduklarını gördü ve düğmeye bastı. Şimdi topyekûn saldırıya geçtiler..
Bunların Kandil’de mi, Diyarbakır’da mı oldukları önemli değil. Her yerde elleri, kolları, gözleri, adamları olduğu muhakkak.. 30 yıllık bir savaştan söz ediyoruz..
Tek tek cephelerini kaybediyorlar. Şimdi siyasi bir kriz varken, ekonomik krizden söz edilirken, Suriye’de işler karışmışken, Ergenekonun askeri cenahında tedirginlik varken birileri dem bu demdir diye kolları sıvadı gibi sanki.. Gözleri dönmüş bunların. Ramazan filan dinlemiyorlar.. Öfkeyle kalktılar, sonuçta zararla oturacaklar..
Türkiye bir yandan derin devletle, öte yandan muhalefetle baş etmeye çalışıyor. O yetmedi terör saldırıları bitmek bilmiyor.. Bir yandan da ekonomik krize karşı tedbir almak gerekiyor.. Bu arada Somali’de bir insanlık dramı yaşanıyor ve oraya bir el atmak gerekiyor. Suriye de öyle. Burnumuzun dibinde bir insanlık dramı yaşanıyor.. Bütün bunların arasında askeri komuta kademesi yeniden yapılandırılıyor. Yeni kurulan hükümet önümüzdeki dönem için hazırlık yapıyor. Daha birçok bakanlıkta bakan yardımcıları bile atanmadı.. Bütün bunlar olurken bir yandan da anayasa çalışmalarına başlanması gerekiyor..
Muhalefet tatil yapıyor ve ahkam kesiyor. Öyle ya bekara karı boşamak kolay.. Bütün bu olayların ana müsebbibi olan çetelerin avukatlığını üstlenecek, onları parlamentoya taşımaya çalışacak sonra da kalkıp akıl vermeye kalkacaksın.. Kelin ilacı olsa kendi başına çalardı. Bu eleştirilerin sahipleri kendi iktidarları döneminde ne yaptılar, ona bakmak gerek bir de..
Hem yangına körükle gidecek, hem de herkese akıl vereceksin.. ‘Laf ile verirler aleme binlerce nizamat, bin seyyie bulunur hanelerinde..’
Madem İslam Konferası Teşkilatı’nın adını İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI’na çevirdik, gereğini yapalım. İslam ülkeleri arası sorunların hakemlikle çözülmesine ilişkin bir hakem görevi yapacak Adalet Divanı da kurulabilir.. Somali için acil müdahale yapılanmasına benzer yarı askeri bir birimi, iç savaş ya da insanlık dışı muameleler için de kuralım.. Somali, Suriye, Mısır, Yemen bu açıdan bir vesile oluştursun. Biz de bu musibetleri bir nasihat olarak algılayalım..
Birileri bu iyimserlik havasının gerçek olmaması için çalışıyor.
Birileri dağı işaret ediyor ama bana kalırsa terörün patronları Ankara’da.. Türk Ergenekonu köşeye sıkıştı, Kürt Ergenekonunu devreye soktular.. Asıl maksatları bu hükümeti çalışamaz hale getirmekten de öte anayasa değişikliğini engellemek. Bu bir intikam savaşıdır. İsrail mediasının sessiz devrim diye tanımladığı değişim sürecini geri çevirmeye yönelik bir plan. Bu planın içinde İsrail’in de olması sürpriz karşılanmamalıdır.. PKK’ya destek verenlerin de artık kimin maşası olduklarını görmeleri gerek. Sonunda Allah’ın dediği olacak. Görelim Mevlam neyler, neylerse güzel eyler.. Bize hayır gibi gelen şeyde şer, şer gibi gelen şeyde Allah hayır murat etmiş olabilir. Biz bilmeyiz, Allah bilir.
Selâm ve dua ile.
YENİ AKİT
YAZIYA YORUM KAT