HAKSÖZ HABER

Diplomatik üslup denilen kendi içinde kuralları olan oldukça 'serinkanlı' bir konuşma tarzı var. İşin özünde bu tarz çok tercihe şayan değildir. Sözün açıklıkla söylenmesi daha makbul karşılanmalıdır. Ancak bu durum da ‘hikmetin’ göz ardı edileceği anlamına gelmez.

Geçtiğimiz günlerde Kültür ve Turizm Bakanı, 17 günlük tam kapanma ve aşı çalışmaları hakkında konuşurken tabiri caizse çam devirmişti. Açıkçası Mehmet Nuri Ersoy’un bunu yapmasına çok şaşırmamıştık.

Ders 1: Türkiye’de turist olmak daha avantajlıdır!

Mevlüt Çavuşoğlu daha siyasetin içinden bir insan. Uzun yıllardır Dışişleri Bakanlığı da yapan Çavuşoğlu’nun başarısız bir bakanlık yürüttüğü söylenemez. Bu sebepten dolayı Berlin’de yaptığı konuşma esnasında bazı ifadeleri oldukça şaşırtıcı.

Cari hükümet 17 günlük tam kapanmayı toplumun orta ve özellikle dar gelirli kesimlerine gerçek anlamda izah edemedi. Bayram öncesi verilecek bir kapanma kararını herkes beklerken 17 günlük süre esnaf başta olmak üzere birçok insanı ciddi anlamda zor durumda bıraktı. Alınan bu kararın temel sebebi olarak yaz gelirken turizmin canlandırılması amacının güdüldüğü anlaşılıyor.

Mevlüt Çavuşoğlu bu bağlamdan hareketle olsa gerek Berlin’de konuşurken ‘çam devirme’ geleneğine uyum sağlamış. "Türkiye’de turizm sezonuna güvenli bir şekilde girebilmek için, elbette halkımızın da güvenliği için 17 Mayıs’a kadar kapanma var. Aşılamada turizm bölgelerine ağırlık verdik. Turistin görebileceği herkesi mayıs sonuna kadar aşılayacağız."

Turistlerin güvenliği için atılan adımların bedelini küçük-orta işletmelerin, dar gelirli kesimlerin ödemesi oldukça üzücü. Siyasilerin bunu ifade etme tarzları ise hepten rencide edici olmaya başladı. AK Parti’nin ‘toplumdan uzaklaşma’ eleştirisini kendi içinde de yaptığı bir zamanda bu tarz görüntüler eleştirilerin samimiyetine de gölge düşürüyor ne yazık ki!