Tunus'taki İsyan, Özgürlük Kavgasıdır
Diktatör Zeynel Abidin bin Ali’nin bırakıp kaçmak zorunda kaldığı Tunus’taki özgürlük ateşini Vakit’e değerlendiren Tunuslu gazeteci İbrahim Buazzi, “Bizim kavgamız işsizlik ve açlık kavgası değil, özgürlük kavgasıdır” dedi.
Tunuslu Müslümanların 50-55 yıldır baskı altında yaşadığını hazırlatan İbrahim Buazzi, "Memurlara ramazan orucu tutmasının yasaklandığı, başörtüsü takmanın üniversitede yasaklandığı, namaz kılmanın yasak olduğu, muhalefetin olmadığı, 4 arkadaşın bir araya gelerek toplanmasının suç sayıldığı bir ülkenin lideri, koltuğunda daha ne kadar kalabilirdi ki..." diyor.
Tunuslu gazeteci İbrahim Buazzi, Tunus'ta yaşanan ve "Yasemin Devrimi" olarak nitelendirilen özgürlük mücadelesini Akit'e değerlendirdi. Tunus'un güzel, turistik bir ülke olarak tanındığını söyleyen Buazzi, ülkenin bilinmeyen bir başka yüzünün de yaşanan son gelişmelerle ortaya çıktığını belirtti.
Sidi Bouzid ilinde Muhammed Buaziz isimli gencin 17 Aralık 2010 tarihinde Vali Konağı önünde kendini ateşe vererek özgürlük hareketini tetiklediğini kaydeden gazeteci Buazzi, kamuoyunda Tunus'un sorununun işsizlik olarak gösterildiğini, ama ülkesinde asıl sorunun özgürlük olduğunu kaydetti. Buazzi; "Tunus'taki kavga özgürlük kavgasıdır" dedi.
İNANÇLI İNSANLARA BASKI YAPILDI
Tunus'ta inançlı insanlara 50-55 yıldır baskı yapıldığını belirten İbrahim Buazzi, "Memurlara ramazan orucu tutmasının yasaklandığı, başörtüsü takmanın üniversitede yasaklandığı, namaz kılmanın yasak olduğu, muhalefetin olmadığı, 4 arkadaşın bir araya gelerek toplanmasının suç sayıldığı bir ülkenin lideri, koltuğunda daha ne kadar kalabilirdi ki..." diyor.
İKTİDAR, KENDİNİ HALKTAN ÜSTÜN GÖRÜYORDU
Kendini yakan Muhammed Buaziz'in üniversite mezunu bir genç olduğunu ve 5 yıl boyunca iş bulamadığını vurgulayan gazeteci Buazzi, Buaziz'in sonunda seyyar satıcılık yapmaya başladığını, ama sürekli zabıtaların mallarına el koyması sonucu zarar ettiğini kaydetti. Muhammed Buaziz'in, yaşanan bu durumlar üzerine Vali ile görüşmek için Valiliğe gittiğini ama Vali'nin görüşmek istemediğini ifade eden İbrahim Buazzi, Tunus'ta yıllardır halk ile iktidar arasında kopukluk olduğunu, iktidarın kendisini halka karşı üstün gördüğünü ve bu yüzden Vali'nin Muhammed Buaziz ile görüşmediğinin çok özel bir anlamı olduğunu kaydetti.
KADIN, ÇOCUK, YAŞLI HERKES SOKAKLARA DÖKÜLDÜ
Gencin Vali ile görüşemediği için kendini Vali Konağı'nın önünde yaktıktan sonra hayatını kaybettiğini belirten Buazzi, bundan sonra kadın, çocuk, yaşlı herkesin sokaklara döküldüğünü belirtti. Polisin bazı eylemcileri öldürmesi üzerine sokağa inenlerin daha da çoğaldığını kaydeden Gazeteci Buazzi, sonunda Devlet Başkanı Zeynel Abidin bin Ali'nin ülkeden kaçmak zorunda kaldığını söyledi. Protesto eylemlerini işçi sendikalarının organize ettiğini kaydeden İbrahim Buazzi, eylemlerin kontrolsüz olduğunu ama bilinçli bir şekilde yapıldığını belirtti.
Gazeteci Buazzi, yapılan özgürlük kavgasında; zengin-fakir, marksist, solcu ve İslamcı, yaşlı, kadın ve çocukların bir araya geldiğini ve zulme karşı elbirliğiyle durduklarını söyledi.
BİN ALİ AİLESİ MAFYA OLMUŞTU
Devlet Başkanı Zeynel Abidin bin Ali'nin Tunus halkına çok çektirdiğini ve yıllardır zulüm yaptığının altını çizen Gazeteci İbrahim Buazzi, Zeynel Abidin bin Ali'nin eşinin ve çocuklarının mafya olduğunu ve her tarafa el attığını ifade etti. Bin Ali ailesinin birçok pazarı elinde bulundurduğunu kaydeden Buazzi, onlarla anlaşamayanların mallarının gümrüklerde veya herhangi bir yerde bekletilerek işlerinin aksatıldığını söyledi. Buazzi, şunları anlattı: "Bin Ali ailesi, anlaşamadıkları iş adamlarının mallarının içine esrar atıp, esrar kaçakçılığından dolayı tutukluyordu. Bu duruma maruz kalmamak için insanlar bin Ali ailesine para yani rüşvet vermek zorunda kalıyorlardı."
HÜSEYİN KULAOĞLU / YENİ AKİT
HABERE YORUM KAT