Tüm insanlık için verilen bir mücadele...
Ahmet Varol, Gazze'de yaşanan katliamın küresel emperyalizmin son atağı olduğunu vurgularken direnenlerin ise tüm insanlık için direndiğini belirtiyor.
Ahmet Varol / Yeni Akit
Vicdanların seferber olması gerekiyor
En başta şunu belirtelim ki siyonizm, nazizmin bir kopyasıdır. İnsanlık tarihinde bu tür vahşi zihniyetlerin hüküm sürdüğü dönemler olmuştur. Hafızamızı biraz kurcaladığımızda ilk aklımıza gelenler de Asya’daki Moğol istilaları ve Avrupa’daki Nazi hareketi olacaktır. Siyonist işgal, zihniyet ve anlayış yönünden tümüyle aynıdır. Aralarında hiçbir fark bulunmaz.
Ancak aralarındaki en önemli ve dikkate alınması gereken fark siyonist işgalciliğin, Moğol İmparatorluğu ve Nazi hareketi kadar geniş bir alanda hüküm sürme imkanı elde edememiş olmasıdır. Ama bunda Filistin direnişinin büyük rolü olduğunu kesinlikle gözden uzak tutmamalıyız. Eğer ki bu direniş siyonist yayılmacılığın önüne geçmiş olmasaydı o da bugün aynen Moğollar ve Naziler gibi geniş bir alanı egemenlik altına almış olacaktı ve bugün Gazze’de 365 km2’lik alanda 2 milyon 200 bin insana veya Filistin’in genelinde 7 milyon insana karşı sergilediği vahşetin aynısını belki yüz binlerce km2’lik alanda sergiliyor olacaktı. Çünkü Filistin topraklarında, küresel emperyalizmin sağladığı imkanlarla ve verdiği destekle güya “devlet” ilan eden siyonist terör örgütlerinin ideali buydu.
Dolayısıyla Filistin topraklarında siyonist vahşete karşı verilen mücadele tüm insanlık ve özellikle de bölge halklarının tümü adına verilen oldukça önemli bir mücadeledir. Bu mücadele sadece Filistin halkının değil bütün bölge halklarının haklarını savunuyor ve çok tehlikeli ideallere sahip, bütün ahlaki ve insani değerlerden soyutlanmış, zulüm ve vahşette sınır tanımayan bir ırkçı hareketin yayılmasının önüne geçmiş durumdadır.
Ama söz konusu ırkçı hareket, Filistin halkının direnişinden kaynaklanan engeli ortadan kaldırabilmek, ırkçı ve yayılmacı ideallerinin önünü açabilmek için korkunç saldırılar gerçekleştiriyor, insanlık adına utanç verici manzaraların ortaya çıkmasına sebep oluyor.
Yetmiş günden beri süren soykırım saldırılarında Gazze’nin tamamına yakınını yerle bir ettiler. Resmi kayıtlara göre öldürülen insan sayısı yirmi bine yaklaştı ki henüz enkaz altında beş binden fazla insan bulunduğu tahmin ediliyor ve onların da büyük çoğunluğunun hatta tamamına yakınının ölmüş olduğu tahmin ediliyor. Onlarla birlikte ölü sayısı 25 bine yaklaştı. Bunların üçte birini çocuklar üçte birini de kadınlar oluşturuyor. Yaralanan insan sayısı ise 50 bini geçti ki onların birçoğu kalıcı sakatlığa maruz kalmış durumda. Yaralıların da üçte ikisini kadınlarla çocuklar oluşturuyor. Çünkü siyonist katillerin saldırılarında özellikle savunmasız siviller, sığınmacıların toplandığı okullar ve hastaneler hedef alınıyor. Siyonist vahşet mümkün olduğunca çok insanı katledebilmek için bu tür sığınma merkezlerini kasten hedef alıyor.
Siyonist vahşet, yaralılara hizmet verilmesini engellemek için hastaneleri kasten hedef alıyor ve bu vahşeti haklı gösterebilmek için hastanelerin direniş güçleri tarafından kullanıldığı iddiasını öne sürüyor. Oysa böyle olmadığını bütün uluslararası kurumlar bildiği gibi hastane yetkilileri BM’ye, Gazze’ye teftiş heyetleri gönderip işgalci siyonistlerin iddialarını yerinde araştırmaları için çağrılar yaptı. Kaldı ki işgalci siyonistler bastıkları hastanelerde iddialarını ispata yarayacak hiçbir delil bulamadıklarından kendileri elleriyle silah koyup videolarını çektiler. Ama bunların kurgu olduğunu konuyu bilen bütün uzman kişiler teşhis edebildi.
Siyonist vahşetin saldırılarında sağlık elemanlarını özellikle hedef almasından dolayı çok sayıda doktor, hemşire ve sağlık görevlisi öldürüldü. Aynı şekilde yaralıların imdadına yetişmeye çalışan 100’den fazla ambülans işgal güçlerinin saldırılarında imha edildi veya kullanılamaz hale getirildi.
Ne yazık ki küresel emperyalizmin verdiği destek siyonist vahşilerin bu derece cüretkar olmalarına imkan sağlıyor. Onların durdurulması için vicdanların seferber olması gerekiyor. Aksi takdirde siyonist vahşet insanlık için Moğol İmparatorluğu’ndan ve Nazi hareketinden çok daha tehlikeli olabilir.
HABERE YORUM KAT