TSK yeniden yapılandırılacak
Bundan yaklaşık sekiz ay önceydi. 27 Kasım 2010 tarihinde yazdığım haberde, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla başlatılan bir projeden bahsetmiş, Türkiye’nin savunma konseptinin baştan aşağı değişeceğini yazmıştım. AKP’ye yakın, iki sivil bir askerî yetkiliyle görüşmüş, projenin detaylarını kamuoyuna aktarmıştım.
Aldığım bilgilere göre; Genelkurmay Başkanlığı Karargâh’ı lağvedilerek yerine Savunma Bakanlığı Karargâh’ı kurulacak, Genelkurmay, Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanacaktı. Genelkurmay Başkanlığı’nın tabelası indirilecek, Karargâh’taki ‘J’ Başkanlıkları lağvedilecek, Karargâh’ta fiziki ve teknik olarak reorganizasyon yapılacaktı. Projenin ne zaman biteceğinin bilinmediği notunu düştüğüm haberde, proje kapsamında askerî ve sivil yargıdaki çift başlılığın da ele alındığını, bu konuyla ilgili de düzenlemenin yapılacağını belirttim.
Haberin çıktığı gün, Başbakanlık’tan yazılı bir açıklama yapıldı ve haber yalanlandı. Açıklamada; “Haberde ileri sürüldüğü gibi Sayın Başbakanımızın Genelkurmay Başkanlığı’nın yapısının değiştirilmesine ilişkin çalışma yapılması yönünde bir talimatı olmamıştır” dendi.
Bu yalanlamaya rağmen, “haberimin arkasında olduğumu” kamuoyuna açıkladım. Gazetede kaleme aldığım yazıda, yalanlamaya rağmen projeye devam edildiğini yazdım. Projenin bazı bölümlerinin seçim sonrası kamuoyuyla paylaşılacağını belirtip, yazımı şu satırlarla noktaladım; “Başbakanlık bu projeyi yalanlasa da kamuoyu seçim süreci ve sonrasında Genelkurmay’da yapılacak değişiklikler başta olmak üzere bazı yeni projelerin tartışıldığını veya hayata geçirildiğini kesinlikle görecek.”
...
Beklediğim gibi konu seçimler sonrası kamuoyunun gündemine taşındı. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Kanal A televizyonunda katıldığı bir programda, Genelkurmay Başkanlığı’nı Milli Savunma Bakanlığı’na bağlamak istediklerini söyledi. Bozdağ bununla da kalmayıp, aynı programda, askerî yargının varlığını da tartışmaya açtı; “Askerî yargı - sivil yargı ayrımı demokratik değil. Devlet bir tane ise yargı da bir tanedir. İki tane yargı olmaz. Yargının tekliği, devletin de tekliğini gösterir” dedi.
Bugün küçük bir bölümü açıklanan bu proje aslında çok teknik ve kapsamlı bir çalışma. TSK’nın profesyonelleşmesinden, askerî yargının düzenlenmesine, ordunun küçülmesine.. bir dizi teknik ve fiziki ayrıntıyı kapsıyor. Projenin tamamını ve detaylarını bilmiyorum. Ancak, genel hatlarıyla bazı bilgilere sahibim. Bunların bir bölümü de kamuoyuna değişik zamanlarda yansıdı.
Özellikle PKK’yla mücadele edilen bölgelerde, kontrolün Genelkurmay Başkanlığı’ndan alınıp, İçişleri Bakanlığı’na geçeceği sekiz ay önce görüştüğüm kişilerin aktardığı konular arasındaydı. Başbakan Erdoğan’ın bundan birkaç hafta önce söylediği, Polis Özel Harekât’ın bölgede görev alacağı açıklaması da sanırım proje kapsamında açıklanan bir konu.
Projeyle, terörle mücadele yöntemlerinde de değişiklik yapılacak. Önümüzdeki günlerde Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın birliklerinin önemli bölümü, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinden başka bölgelere kaydırılabilir. Yerlerine ise profesyonel birlikler geçebilir. Benzer durum, Jandarma Genel Komutanlığı için de geçerli. Jandarma Genel Komutanlığı’nın sözde değil özde İçişleri Bakanlığı’na bağlanması için de, fiziki bir takım değişiklikler yapılabilir. Kontrol tamamen İçişleri Bakanlığı’na yani sivillere kaydırılacak. Valiler operasyonları kontrol edip, denetleyebilecek.
Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıklarında da düzenleme yapılması gündemde. Her iki komutanlık, Ankara dışına taşınabilir. Yeniden yapılanma kapsamında bazı atıl birlikler lağvedilebilir.
Ankara’da ele alınan proje kapsamında, yargıdaki çift başlılık da gözden geçirilecek. Askerî Yüksek İdare Mahkemesi’nin tamamen kapatılması gündemde. Askerî Mahkemeler, disiplin soruşturmasının yürütüldüğü bir yapıya büründürülebilir. Yargıdaki çift başlılık önüne geçilecek.
Ağustos ayında “tartışmalara” ve “gerilimlere” neden olan Yüksek Askerî Şûra da tekrar yapılandırılacak. YAŞ’sın statüsü, karar alma şekli önümüzdeki dönemde değiştirilecek. YAŞ, tamamen sivillerin kontrolüne geçecek ve idari karar kapsamında tüm kararları siviller alacak.
Sınırlı bir bölümünü bildiğim proje bu. Umarım hükümet, muhalefetle ortak bir konsensüs oluşturup, sivilleşme yolundaki bu projeyi hayata geçirir. Kazanan hem hükümet, hem muhalefet, hem ordu hem de Türkiye olur.
***
NOT: Bugün futbolda şike soruşturması kapsamında Federasyon’a yapılan bazı baskıları yazacaktım. Yerim kalmadı. Ancak şunu söyleyeyim; bazı siyasetçilerin, yöneticilerin, işadamlarının, kulüplerin küme düşmemesi için Federasyon’a baskı yaptığını duyuyoruz. Umarım duyduklarımız dedikodudan ibarettir. Futbolu her ne pahasına olursa olsun temizlemeli ve onu kirletenleri en ağır şekilde cezalandırmalıyız. Aksi takdirde temiz futbol hayal olacak ve onu kirletenleri cezalandırmayanlar da bu suça ortak olmuş sayılacak.
TARAF
YAZIYA YORUM KAT