HAKSÖZ-HABER

TRT World, Batı Şeria’daki Siyonist işgali ve Yahudi yerleşimcilerinin terörünü gözler önüne seren oldukça iyi bir belgesele imza attı. Ancak oldukça başarılı ve ses getirmesi beklenen bu belgeselin galasında düzenlenen panelde Esed rejiminin paralı trollerinden Aaron Mate’ye yer verilmesi bu güzel çalışmaya gölge düşürdü.

Çekimleri TRT World ekipleri tarafından işgal altındaki Filistin topraklarında gerçekleştirilen, Yahudi yerleşimcilerin Batı Şeria'da Filistinlilere karşı vahşetini anlatan "Kutsal İşgal" (Holy Redemption) belgeselinin gösterimi öncesinde düzenlenen panellerin ikincisinde Filistinlilerin Gazze'de devam eden mücadelesi ve İsrail'in söylemlerine karşı koyma çabaları ele alındı.

Atlas Sineması'nda gerçekleştirilen "İsrail'in propaganda makinesiyle mücadele eden aktivistler: Filistin davası için İsrail'in yalanlarını çürütmek" başlıklı ikinci panelde Amerikalı aktivist Medea Benjamin, Filistinli-Kanadalı hemşire Ahmed Kouta ve çevrim içi olarak katılan İsrailli gazeteci Gideon Levy’nin yanı sıra Esed rejimi savunucusu Aaron Mate de katıldı.

Dezenformasyon sadece Siyonist yetkililere mi yasak?

“Nazilerden kurtulan Kanadalı doktor Gabor Mate’nin oğlu yazar ve aktivist” olarak sunulduğu panelde Mate, ironik bir şekilde İsrailli yetkililerce yürütülen dezenformasyon kampanyalarının etkisine dikkat çekti. Büyük uluslararası medya kuruluşlarının doğrulunu sorgulamadan yaydıkları "kafası kesilen bebekler" iddiasını hatırlatan Mate, bu iddiaların Batı medyası tarafından sorgulanmadan benimsenmesini eleştirdi. Mate, "Propaganda açığa çıkarılmalı ve gerçek galip gelmelidir." dedi.

Mate’in bu ifadeleri ve tespitleri yerinde ve doğru olmasına rağmen ironik diyoruz çünkü bahsettiği Siyonist yetkililerin yaptığı dezenformasyon ve propagandanın aynısını Mate, Suriye’de Esed’in lehine yapmıştı.

Esed rejiminin sponsorluğunda Suriye’yi “gezen” Mate, gezi esnasında Duma ve Doğu Guta bölgesindeki kimyasal saldırıyı inkâr eden bir video paylaşımında bulunmuştu. Mate, Esed rejiminin kimyasal silah kullanmadığını; muhaliflerin kendi mensuplarını öldürdüklerini ve sonrasında mizansen görüntülerle Esed rejimini sorumlu tuttuklarını açıklayacak kadar Esed propagandistliğine soyunmuştu. Mate, işi daha ileri götürüp muhaliflerin kimyasal gazı Türkiye’den aldığını iddia etmişti.

Mate’in değişik tarihlerde de Esed rejimini aklayıp paklayan mesaj ve görüntülerinin sosyal medyada paylaşılmasının ardından TRT World’ün bu etkinlikte Mate’i de davet etmesi eleştiri konusu oldu. Gazze’de ve Batı Şeria’da yaşanan katliam ve terörü dünya kamuoyuna taşıma niyetiyle çıkılan yolda, başka bir katliam ve vahşetin müsebbibi bir rejimin savunucusuna mikrofon uzatılmasının sorumlularının ne kadar ikna edici bir açıklama veya özür beyan edecekleri ise merak konusu.