Trakya Üniversitesi'nde yasak sürerken...
Türkiye'de başörtüsü yasakları pek çok alanda hukukî bir gerekçe olmadan "de facto" uygulanarak başlatıldı. Hukukî gerekçesi olmayan alanlara da yönetmelik, mevzuat, vb. yazılarak sürdürüldü. Ancak üniversitelerdeki başörtüsü yasağının hâlen hukukî bir gerekçesi mevcut değil. Üstelik üniversitelerdeki yasakçı yönetimlerin elini kolaylaştıran "toplumsal konsensus" kartı da özellikle "yeni CHP"nin nispeten olumlu yaklaşımı sayesinde aşıldı. Fakat ne hikmetse bazı üniversitelerde başörtüsü yasağı hâlâ tam gaz devam ediyor. Bırakın sınıfa alınmayı kampüse dahi alınmayan başörtülü öğrenciler var.
Trakya Üniversitesi de bunlardan birisi. Üniversite içinden bir süredir irtibatta olduğum başörtülü öğrenciler kendi başlarına gösterebilecekleri her tür direniş yöntemini uyguluyorlar. Çok kısa bir süre sonuç da aldılar ve kampüse başörtülü girmeyi başardılar. Fakat geçen haftalarda öğrendiğime göre durum eski haline dönmüş ne yazık ki. Trakya Üniversitesi'nde başörtüsünü çıkarmadan okumak isteyen öğrencilerin başlarına gelenleri bana yazan okurumun mektubundan aktarıyorum:
"Trakya Üniversitesi Ayşe Kadın Yerleşkesi kampüsüne örtümüzle girmek istedik ve güvenlik görevlisi tarafından engellendik. Bunun üzerine güvenlik görevlisine bizim kılık kıyafetimize karışmak gibi bir yetkisinin olmadığını,sadece okulun öğrencisi olup olmadığımızı kontrol edebileceğini söyledik. Rektörlükten herhangi bir yazı gelmediğini,bizi örtümüzle içeri alamayacağını söyledi. Biz de güvenlik görevlilerini valiliğin atadığını, yani rektörlere bağlı olmadıklarını söyledik. Bu şekilde geçen konuşmalar sonrasında kampüse örtümüzle girebildik.
Bizden hemen sonra kampüse girmek isteyen örtülü arkadaşlardan isim aldıklarını öğrendik. Fakat ertesi gün ne kimseden isim aldılar, ne de herhangi bir uyarıda bulundular. Bu süreçte bazı fakültelerde hocalarından destek alıp derslere örtülü girenler oldu. Ancak biz fakültenin kapısında örtümüzü açmak zorunda bırakıldık. Neden olarak herhangi bir yazı gelmediği müddetçe fakülte binasına giremeyeceğimiz söylendi. Bu süreçte derslere şapkayla girmeye başladık. Fakat sonradan ikinci öğretimden arkadaşlar yeniden güvenlik görevlisi engeline takıldılar. Kendilerine yazı geldiğinden "bu şekilde" giremeyecekleri söylenmiş. Üstelik başörtüsü üzerine şapka taktığımız da bile hocalarımız problem çıkarıyor.Bir hocamız ise Trakya Üniversitesi'nde başörtüsü sorunu halledilse dahi dersine asla başı kapalı giremeyeceğimizi söyledi.
Hâlen gerekçesiz olarak kampüs kapısından geri çevriliyoruz. Kimden yazı geldiğini de ısrarla söylemiyorlar. Biz de tutanak tutarak şikayet dilekçelerimizi gerekli merciilere göndereceğimizi söyleyerek işlemlere başladık. Yardımınızı bekliyoruz."
Umarım gerekli merciler Trakya Üniversitesi'ndeki başörtülü öğrencilerin içeri alınmamalarına bahane edildiği için dört gözle bekledikleri şu "yazı"yı gönderip meseleyle ilgilenirler.
Çok şükür bu üzücü mektubun ardından oldukça sevindirici bir haber aldım. Bir tür "öğrenilmiş çaresizlik" içinde, üzerine ölü toprağı serpilmişçesine başörtüsü yasaklarına tepkisiz kalmayı tercih edenler çoğunluktayken tamamen kendi aralarında ve spontane bir biçimde -genelde internet üzerinden- örgütlenen bir grup genç bu sabah Edirne'ye yola çıkıyorlarmış. Mazlumder İstanbul şubesinin ulaşımını sağladığı bu gençler siz bu satırları okurken muhtemelen ya yolda ya da protestonun mekânı olan Trakya Üniversitesi Ayşe Kadın Yerleşkesi önünde olacaklar.
"Ah o otobüste ben de olsaydım" hissiyatıyla kaleme aldığım bu metin işte bu nadir ve önemli girişime bir selam yollama çabasıdır. Karşılık bulacağına inandığım bu çabanın 9 Eylül Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi gibi yasağın hâlâ devam ettiği diğer büyük üniversitelerde de kitleselleştirilmesi dileklerimle; yolunuz açık olsun!
YENİ ŞAFAK
YAZIYA YORUM KAT