Trabzon’da Suriye’deki Rus ve İran Katliamlarına Protesto
Trabzon’daki İslami kuruluşlar Suriye’de Esed ve ortaklarının gerçekleştirdiği katliamlar protesto edildi.
Trabzonlu İslami Kuruluşlar ortak bir organizasyonla Suriye’deki son katliamların faili Rusya’yı, işbirlikçisi ABD’yi ve İran’ı Trabzon Başkonsolosluğu önünde protesto ettiler. Etkinlikte Suriye’deki katliamlarla ilgili bir basın açıklaması okundu ve şehirde misafir olan Haksöz Dergisi yazarı Hamza Türkmen de bir konuşma yaptı.
Suriye’de sosyalist diktatörlük rejimi, Arap Devrimleri sürecinde halkın özgürlük istemlerini şiddetle bastırmaya kalkmıştı. Süreç içinde örgütlenen Suriye muhalefetine karşı Esed Yönetimi, ilk defa Lübnan Hizbullahını, sonra farklı ülkelerden şii gönüllü milisleri, Kasım Süleyman rehberliğindeki İran birliklerini ve PKK’nin Suriye kolu YPG’yi devreye sokmuştu. Ancak Esed Rejimi’nin işbirlikçileriyle birlikte yaptığı katliamlarına rağmen mevzi kaybetmesi karşısında bu sefer Başkan Putin Rusyası devreye girdi; böylece direnişçilere ve sivil halka karşı ağır bombardımanlarla Suriye katliamı en uç noktalara taşınmaya başlandı.
Şener Yiğit tarafından okunan bildiride söze coğrafyamızda kardeşliğe kurşun sıkan İblislerin maşası PKK ve Suriye’deki kolu PYD lanetleyerek başlandı. Müslüman beldelerde katliam yapanlar Rusya özelinde tüm Emperyalist zalimler kınandı.
Ve Esed Rejimiyle işbirliği yapanlara Mümtehine suresindeki “Allah sizi, ancak sizinle din hakkında savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanız için yardım eden kimselere dost olmaktan men eder. Kim onlarla dost olursa işte zalimler onlardır.” ayetiyle mevkiileri bildirildi.
Yiğit, okuduğu bildiriyi şu vurgularla bitirdi: “Suriye bize öğretmiştir ki; bugüne kadar bizlere eşit, hür, adil gibi gösterilen tüm beşeri sistemler ve devletler birer vahşi katildir ve kâfirlerle işbirliği yapanlar zalim ve hainlerdir. Meşruiyetin kaynağı, Allah resulünün bize miras bıraktığı dosdoğru yoldur. Bu yolun dışındaki tüm yollar zulümdür, sapkınlıktır!
Ümmetin yiğit evlatlarının ve kararlı mücahitlerinin mezhep, meşrep gözetmeksizin yek vücut hareket ederek, ümmet için oluşturdukları güzel örnekliğin ışığında; bizler de buradaki Müslümanlar olarak kardeşlerimizi hedef alan bu büyük zulme karşı omuz omuza verip haykırıyoruz: Dünyadaki bütün kargaşaların sebebi olan Amerikan emperyalizmini , Rus emperyalizmini, siyonizmi ve onun seküler- faşist yada mezhepçi işbirlikçilerini lanetliyoruz.
Mazlumların mahzunluğu Suriye’nin özgürlüğü ile son bulacaktır.
Suriyede meçhul bir zalimden bahsetmiyoruz.
Açıkça sesleniyoruz: Amerika KATİLDİR! Rusya KATİLDİR! İran KATİLDİR!”
Hamza Türkmen ise Sosyalist-Irkçı-İşkenceci Esed ve Baas Rejimi, gerçekleştirdiği zulümlere karşı adalet ve özgürlük arayışı için ayaklanan ve direnen Suriye halkı ve Müslümanları karşısında kaybedince devreye Lübnan Hizbullahı, Şii ve sosyalist para-militer güçler, İran birlikleri ve PYD girdi. Ama Suriye muhalefeti karşısında Scut füzeleri, kimyasal silahlar ve varil bombalarına rağmen rejim ve işbirlikçileri mevzii kaybetmeye başlayınca ABD’nin, AB’nin ve Çin’in örtülü desteği ile devreye Rusya sokuldu. Çünkü küresel sistem Suriye’de Müslüman direnişçiler kazansın ve enerji koridoru Müslümanların inisiyatifine girsin istemiyordu. Esed ve işbirlikçi İran güçlerinin acziyeti karşısında devreye Rusya sokuldu. Hududullahı aşan İŞİD-DAİŞ çeteleri bahane edilerek Suriye İslami direnişi ve sivil halk vurulmaya; hastanelerden okullara, camilere, fırınlara kadar bütün yaşam alanları ağır bombardımanla tahrip edilmeye başlandı. Ve maalesef ki Mısır darbesine darbe diyemeyen ABD de, AB de, Çin de Rusya’nın bu vahşi katliamına katliam demedi.
Çünkü Batı Müslüman dünyanın uyanmasını, itaatkârlık rölünü terk etmesini istemiyor.
Ayrıca Rusya’nın Suriye’deki bu katliamına küresel emperyalizm göz yumarken Putin’in Rusyası da şu dört hedefe yöneliyor:
1- Putin, dağılan SSCB’nin özellikle Türki ülkelerini korkutarak yeniden Rusya’ya entegre etmeye çalışıyor.
2- ABD’nin ve AB’nin İslamofobi hastalığını Ortadoğu’ya taşıyarak kendini meşrulaştırırken Suriye’yi bahane ederek en az AB kadar bu bölgede söz sahibi olacak bir güç yığması yapıyor.
3- Rusya Suriye’de yaptığı katliam provalarıyla kendinden kopan Ukrayna, Moldavya, Estonya gibi Avrupa ülkelerine göz dağı verirken, katliamlarıyla sayıları milyonları bulan mülteci akınını Avrupa’ya yönlendirerek rakibi Avrupa’yı istikrarsızlaştırmaya çalışıyor.
4- Hem Rusya hem ABD Türkiye’yi içte PKK, HDP, Gezici gibi devşirilmiş unsurlarla, dışta da Arap devrimlerini akamete uğratarak ve Suriye’de sıkıştırarak diz çöktürtmeye, Müslüman coğrafyadan kopartıp İsrail’le yeniden bütünleştirmeye çalışıyor.
Türkmen, küfrün tek millet olduğunu; ama kalplerinin, menfaatlerinin parça parça olduğunu örnekleriyle anlattı ve ümmet dayanışmasının ibadi bir sorumluluk olduğunu ayetlerle hatırlattı. Türkiye halkına ve Müslümanlara fiili düşmanlık yapmayan dış aktörlerle de dayanışma imkanları arayarak Türkiye hükümetinin küresel yağma güçlerine ve katliamlarına karşı çözüm üretmelidir diyen Türkmen, mevcut Hükümet’in ve R. Tayip Erdoğan’ın küresel kuşatma karşısında ezilen halkları ve Müslümanları satmayan doğru politikaları ve tutumlarını desteklediklerini; ama mutlak yardımın Allah’a ait olduğunu vurgulayarak Rusya’nın ve İran’ın kanlı ellerini Suriye’den çekmesini, ABD’nin kanlı ellerini Müslümanların geleceğinden çekmesini istedi.
Eylem Rusya, ABD, İran ve işbirlikçileri aleyhinde atılan sloganlarla sona erdi.
HABERE YORUM KAT