"Toplumun Siyasete Vereceği Yol Haritası"
Kenan Alpay, Yeni Akit'te kaleme aldığı yazısında 1 Kasım'da yapılacak seçimler öncesinde partiler ve yönelimler üzerine değerlendirmelerde bulunuyor, "Sorumluluk, iyiliğiyle kötülüğüyle bütün toplumun üzerindedir." diyor.
Kenan Alpay
Toplumun Siyasete Vereceği Yol Haritası
Yeni Akit
1 Kasım’da sosyologlar, anket kuruluşları, medya, siyasal analistler değil kendi iradesi üzerine bizzat toplum hem de net bir biçimde konuşacak. Bu, seçimlerin çok objektif ve hemen her şeyiyle şeffaf olduğu manasına gelmediği gibi seçmen iradesini etkileyecek faktörleri göz ardı etmeyi de gerektirmez. Fakat mevcut koşullar içinde toplumun iradesini, tercihini, korkularını ve beklentilerini üst düzeyde temsil edecek, orta yere serecektir.
Türkiye’de muhakkak ki bütün seçim süreçleri çok önemlidir ama her şey demek değildir. Bir kazanım veya kayıp olabilir, bir kırılma veya sıçrama vesilesi olabilir fakat nihai bir sonuç doğurmaz. Çünkü rekabet, mücadele, kavga isterseniz savaş diyelim tabiatı icabı belli bir tarihte veya bir müsabakada bitip tükenecek türden değil. Ne zafer ne de yenilgi sürgit devam etmez. Ancak her halükarda yenilgiden kurtulmanın ve zaferi korumanın hesabını yapmakla mükellefiz.
Siyaset ve Toplumun Hakkına Düşen
7 Haziran seçimlerinde kısmen başarılan hedef AK Parti’yi tek başına iktidar yapmamaktı. Fakat CHP-MHP ve HDP’nin kurucu irade ortaya koyabilecek toplumsal desteği yakalamaktan çok uzak oluşuyla birlikte ortaya çıkan manzara epeyce öğretici oldu. Siyasal ve toplumsal dengeyi “parçalanma ve çatışma” üzerine kurmak isteyen CHP-MHP-HDP cephesi bütünüyle negatif bir tablo oluşturmak üzere seferber oldu. AK Parti’nin siyasal temsiliyetini budamak üzere açık-örtülü ittifak içinde hareket edenler nihayetinde insan ve toplum ekseninde değil devlet ve seküler ideoloji ekseninde hareket ediyorlar. Seküler devlet mantığıyla fert ve toplumu terbiye etmeyi, Batı’ya bağımlı tutmayı ve her ne olursa olsun İslam coğrafyasındaki despotik rejimlerle uyumlu siyaset yürütmeyi hedefliyorlar.
(...)