1. YAZARLAR

  2. Ali İhsan Karahasanoğlu

  3. Tophane’de manşet attılar gazinocu cinayetinde sustular
Ali İhsan Karahasanoğlu

Ali İhsan Karahasanoğlu

Yazarın Tüm Yazıları >

Tophane’de manşet attılar gazinocu cinayetinde sustular

25 Ekim 2010 Pazartesi 17:38A+A-

Bir başka siyasi partinin mensubu, karısına şiddet uygulasa idi... Görecektiniz CHP’li kadınları siz..

Bir de mahkeme kararı ile, o beyefendi 6 ay eve yaklaşmama cezası aldı ise.. Hali hepten duman idi..

Üstelik, boşanma davası da açmış, 25 yıllık eşine..

Oha yani..

Oha ama, bu eylemleri biline biline, sırf kamuoyundaki mesleki popülaritesini kullanmak için, Ali Tezel’i CHP’ye buyur etmişler..

Adamın tek özelliği, sosyal güvenlik konusundaki bilgi açlığını, biraz da sansasyonel sözlerle karşılamak. Bu özelliği sebebi ile, karısını dövdüğü halde, mahkeme kararı ile evine yaklaşması yasaklandığı halde, 25 yıllık eşine boşanma davası açtığı halde, CHP’ye alıp, baş tacı ettiler.

Etsinler, bir itirazım yok.

Ama “kadın hakları” diye ter ter tepinmesinler..

Dürüst olsunlar..

“Kadın hakları” derken, sadece kadınların iş hayatına atılmasını anlamasınlar. “Kadınlara şiddet” denilince, sadece doğu illerimizdeki dayakları akıllarına getirmesinler..

Alın işte, büyükşehrin göbeğinde, CHP’nin baş tacı ettiği bir yüksekokul mezununun eşine attığı tescilli dayak hikayesi..

Niye tavır koymuyor, CHP’li kadınlar?

Maalesef, ilkesizliğin zirve yaptığı bir ülkede yaşıyoruz.

CHP de böyle..

CHP yandaşı medya da böyle..

Denizli’de MHP’li bir belediye başkanı, gazinosuna ruhsat vermediği şahıslar tarafından bıçaklanarak öldürülmüş!

Yani mahalle baskısı, cinayete kadar vardırılmış!

Ama CHP yandaşı laikçi medya, bu cinayete sessiz..

Tophane’deki mahalle halkının, sokakta kanuna aykırı olarak içki içilmesine verdiği tepkiyi manşet yapanlar.. Mahalledeki insanların silahsız tepkisinden “Cumhuriyeti zorla yıkmaya teşebbüs” suçu icat etmeye kalkışan gazeteciler..

Şimdi sus pus olmuşlar..

MHP’li Belediye Başkanı’nın öldürülmesini, sıradan bir ölüm gibi, iç sayfalarında iki sütuna haberleştiriyorlar.

Arşiv sayfamızda göreceksiniz, Hürriyet’te, Milliyet’te, Cumhuriyet’te, Vatan’da bu haber, iki sütuna, küçücük verilmiş.

Ama aynı gazeteler, Tophane olaylarını günlerce manşetlerinden indirmediler.

Küçücük bir yaralanmayı, “Madımak denemesi” diye takdim etmeye kalkıştılar.

Şimdi bir belediye başkanı öldürülmüş. Hiçbirisinden tık yok!

Bunlar hep böyle yapmıyorlar mı zaten?

Bir parkta hayasızca hareketler sergileyen iki genci uyaran bekçiyi, manşetten haber yaparlar..

Ramazan günü, oruçlu insanların içinde, (yasak olmasına rağmen kapalı mekanda) sigara içen densizleri, biraz yüksek sesle azarlayan duyarlı bir vatandaş çıkınca, onu hedef tahtasına oturtup “cumhuriyete karşı fiili ayaklanma” senaryosu yazarlar..

Ama bir gazinocunun, belediye başkanını öldürmesini, utanmasalar haber bile yapmayacaklar..

Daha bir gün önce, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde, başörtü yasağının sürmesinden yana olanların kırdıkları cam çerçeveyi, “türban taraftarları ile karşıtları çarpıştı” diye haber verenler, hatta olaylara türban taraftarlarının sebebiyet verdiğini ve ülkenin türban yüzünden huzursuzluğa itildiğini iddia edenlerin, bir belediye başkanının gazinocular tarafından öldürülmesine seyirci kalmasını nasıl izah edebiliriz?

Boğaz sahillerinde onlarca özel lokantada içki servisi varken, illa belediyenin sosyal tesislerinde de içki olsun diye tepinenlerin, bunun için manşet üstüne manşet atanların, bunun için iktidar devirip yeni iktidarlar kurmaya kalkışanların gazinocuların cinayet bile işlemeye vardırdıkları mahalle baskısını görmezden gelmelerini, nasıl yorumlayacağız?

Üniversitelerde başörtü serbest olunca, başı açıkların zorla örtüneceğini iddia edenler, gazinocuların gerçekleşmiş zorbalığının üstünü niye örtmeye çalışıyorlar?

Başı açıkların daha uğramadıkları baskıyı şimdiden tahmin edip haber yapanlar, köşe yazılarında süsleyerek eleştirenler, yaşanmış bir cinayeti niye duymamış numarası yapıyorlar?

İkiyüzlülük değil de, nedir bu?

Çifte standart değilse, nedir bu?

Bu ülke maalesef, bir avuç azınlığın oyuncağı haline getirilmek isteniyor.

“Kadın hakları” denilip, kadınlar aileden çekilip alınıyor.. “Çocuk hakları” denilip, çocuklar aileden çekilip alınmak isteniyor. “Laiklik” denilip, insanların sosyal hayatta (başkalarına zarar verecek şekilde) alkol almalarına sınırsız serbestlik verilmek isteniyor.

Hayali tehlikeler icat ediliyor. Gerçek cinayetler  ise görmezlikten geliniyor.

Bu ülke, CHP ve onun yandaşı bir avuç medyaya esir edilmeye çalışılıyor!

YENİ AKİT

YAZIYA YORUM KAT