TMSF nihayet uyanmış hacizleri göndermiş!
TMSF; Show TV, Akşam gazetesi gibi medya organları, Turkcell gibi dev GSM şirketi ve BMC gibi askeri ihalelere de giren büyük otomotiv şirketinin sahibi Mehmet Emin Karamehmet’in borçlarından dolayı, Borsa İstanbul’a bir liste göndererek, listede yazılı şirket ve şahısların; mal, hak ve alacaklarının borca yetecek kısmına haciz konulmasına karar verildiğini bildirmiş.
Sevindiniz değil mi?
“Ah ne güzel.. TMSF, halkın paralarını kimseye iç ettirmiyor. Devletin alacağını takip ediyor. Milletin parasını, kimsenin yanına kâr bırakmıyor” diye sevindiniz değil mi?
Sevinin sevinin..
Ağzınıza sürülen sahte baldan sevindirik olup, sevinin.
Niye böyle söylüyorum?
Çünkü bazen, böyle güzel haberlerin arkası eşelenince, gerçeklerin hiç de öyle görüldüğü gibi/size gösterildiği gibi çıkmadığına şahit oluruz.
TMSF’nin son haciz kararına da, bu açıdan bakmakta fayda var..
Niye?
TMSF’nin yönetimi değişmiş olsa bile, orda bürokratik bir hantal yapı var..
Düşünebiliyor musunuz, batık bankaları takip etmekle görevlendirilmiş kurumun önceki başkan yardımcılarından birisi, şu an kaçak olarak yaşıyor.
Hem de AK Parti iktidarında göreve getirilen bir kişi..
El konulan batık bankacılara ait malların satışı için komisyon almak mı dersiniz..
Kurum parasını, pavyonda yemek mi dersiniz..
Daha nice rezaletler, devletin alacağını tahsil etmekle görevlendirdiğimiz bir adam tarafından sergilenmiş..
O tarihlerde ben TMSF’den talep ediyordum: “İmar Bankası’ndan sahte hazine bonosu satın alanların listesini yayınlayınız. Yüksek faize kanarak (kanma mıdır, yoksa danışıklı dövüş müdür anlaşılması için) İmar Bankası’na para yatıran ve alacağını devletten isteyenlerin listesini yayınlayınız.”
TMSF küçücük bir açıklama bile yapmadı.
Milletin cebinden çekip, bir avuç kapitaliste paraları aktardı..
Ama o bir avuç mutlu azınlığın kim olduğunu, bir türlü öğrenemedik.
“Borçları ödüyoruz. Batık bankaların götürdüğü şu kadar lirayı tahsil ettik” türünden açıklamalara sevindirik olduk ama..
Tahsil edilen paralar, milletin cebine değil, bir avuç zenginin cebine aktarıldı, hiç farkına bile varmadık..
Şimdi Karamehmet’e uygulanan hacizlerde de, benzer karartmalar var..
Borsa İstanbul’a gönderilen açıklamayı, “Karamehmet’in yanına bırakmıyorlar, devletin alacağını tahsil ediyorlar” diye yorumluyor ve seviniyoruz ama..
İşin arkasında neler oluyor, bilmiyoruz.
Neler mi oluyor?
Birazcık anlatayım..
TMSF yerine, bir özel şahıs, Çukurova Holding’den alacaklı olsaydı, Mayıs’ın 20’sinde mi haciz kararı alınırdı, yoksa daha önceki bir tarihte mi, bir bakalım!
Karamehmet ve bağlı şirketlere, Mart ayından itibaren, İstanbul Ticaret Mahkemeleri’nde akın akın ihtiyati haciz talepleri yağmış..
6 Mart’ta Yusuf Baysal Oto ihtiyati haciz istemiş.
4 Nisan’da Ö. Faruk Şahin ihtiyati haciz istemiş.
5 Nisan’da Desil Otomotiv, Şensan Otomotiv ihtiyati haciz istemiş..
10 Nisan’da Büyükkarcı Oto Yedek Parça ihtiyati haciz istemiş.
11 Nisan’da Kent Faktoring ihtiyati haciz istemiş.
15 Nisan’da Tırsan Treyler..
17 Nisan’da Yusuf Baysal Oto bir daha..
Veee.
20 Mayıs’ta da, TMSF..
Şimdi buna sevinecek miyiz, yoksa “Devlet hep geriden takip ediyor” diye hayıflanacak mıyız?
YENİ AKİT
YAZIYA YORUM KAT