Gazete, "bir milyon kişilik yürüyüş çağrılarının ardından, Mısır liderinin iktidarının en büyük sınavına hazırlandığını" söylüyor.

Times, hafta sonu düzenlenen beklenmedik gösterilerin yetkilileri ve rejimi hazırlıksız yakaladığını ve eylemcilerin 2011'de Hüsnü Mübarek'in devrilmesiyle sonuçlanan Tahrir Meydanı protestolarını hatırlatır bir şekilde, rejimin yıkılmasını ve askeri yönetime son verilmesini isteyen sloganlar attıklarını vurguluyor.

Gazete, hafta sonundaki gösterileri eskiden ordu ihaleleri alan müteahhit Muhammed Ali'nin kamu kaynaklarının usulsüz kullanımı iddialarının tetiklediğini ve Ali'nin internette yayımladığı videolarda, Savunma Bakanı Muhammed Ahmed Zaki'den, devrik lider Muhammed Mursi döneminde kendisi de savunma bakanlığı görevini yapan Sisi'yi devirmesini istediği kaydediliyor.

Ali'nin son yayımladığı videoda "Gelecek Cuma bir milyon kişilik yürüyüş yapacağız. Hazırlanmak ve büyük meydanlara gitmek için bir haftamız var. Savunma bakanından Sisi'nin gittiğini söyleyen bir yanıt bekliyorum. Bir karar almanızı bekliyorum" dediği belirtiliyor.

Gazete, Hüsnü Mübarek'i deviren eylemlerin tersine, Kahire, İskenderiye ve Süveyş'teki "küçük ama gürültülü" son protestoların net bir organizatörü ve lideri olmadığını söylüyor

Eylemlerin çoğunun barışçıl olduğunu ve birkaç yüz kişinin sokaklara çıktığını aktaran Times, Mısır Ekonomik ve Sosyal Haklar Merkezi'nin 356 kişinin gözaltına alındığını duyurduğunu aktarıyor.

Rejimde bölünme dedikodusu

Times, güvenlik güçlerinin gösterilere müdahale etmekte yavaş kalmasının nedenleri arasında, büyük olasılıkla Sisi'nin BM Genel Kurulu toplantıları için New York'a gidecek olması nedeniyle, yukarıdan net bir yönlendirme olmamasının bulunduğunu kaydediyor.

Ancak gazete, aynı zamanda rejim içinde bölünme olduğu ve güvenlik aygıtlarının bir kısmının ülkenin ekonomik durumu ve Sisi'nin gücü elinde toplamasından rahatsız olduğuna dair dedikoduların da olduğunu vurguluyor.

Mısır'da yaşananlara başyazılarından birini de ayıran Times, Mısır liderine "eleştirileri susturmak yerine dinlemesi" tavsiyesinde bulunuyor.

Sisi'nin 2013'te iktidara gelmesinden bu yana "büyük altyapı projeleriyle toplumu modernleştirmeye çalıştığını" söyleyen gazete, genel algının bundan en büyük çıkar sağlayanın ordu olduğu yönünde bir genel bir algı olduğunu" vurguluyor.

'Generaller zenginleşiyor'

Times, ordunun sahibi olduğu bir firma tarafından yeni bir başkent inşa edildiğini söylüyor ve Mısır Ordusu'nun turizm, mühendislik, mobilya, üretim ve şişe suyu sektöründe etkin olduğunu aktarıyor ve "Mısırlıların üçte biri yoksulluk içinde yaşarken, generaller zenginleşiyor." diyor.

Başyazı şu satırlarla sona eriyor;

"Kentli nüfusun büyük kesimleri baskıyı hissediyor. Sisi'nin iktidarı devralmasını, ekonomik istikrar ve IŞİD teröründen korunmak için kabul ettiler. Bugün hala fırtınaya hazırlanan, Suudi Arabistan'a rehin olmuş ve generallerin daha da zenginleşmesine izin veren parçalanmış bir devlet görüyorlar. Muhammed Ali bir videosunda 'cumhurbaşkanlarından Tanrılar yaratmamalıyız' diyor. Hakkı var. Cumhurbaşkanı, halkın hizmetkârı değil, ordunun bir kuklası olduğu eleştirilerine kulak vermeli. Sisi buna cumhurbaşkanlığı sarayları inşasına son vererek ve gazetecilerin devletteki yolsuzlukları soruşturmasına izin vererek başlayabilir." (BBC)