HAKSÖZ HABER

Okurlarımızın dikkatini çekmek istediğimiz husus her türlü dolandırıcılığın altında yatan temel etken. Söze dolaysız girmemizin sebebi zaten malum olan bir şey üzerine konuşuyor olmamız. İnsan tabiatı müspet olana meyyal olmakla birlikte menfi hasletlere de dönük bir mahiyete sahip.

Hırs ve öfke insanı yeryüzünün her yerine yayılmış ve medeniyetler kurmuş bir canlı seviyesine çıkardı. İnsanlar bugün her yerdeler ve gittikleri her yerde sorunlarını da beraberinde götürüyorlar. Dikkat çekmek istediğimiz temel etken ise burada devreye giriyor: Tamahkârlık.  

Her türlü dolandırıcılığın altından bedava ve yüksek kâr elde etme amacı çıkıyor. Eğer ki daha evvelki hadiseler de düşünülürse bu gerçek daha iyi anlaşılacaktır. Çiftlik Bank olayı absürt bir filmi hatırlatacak denli sıra dışıydı. Şimdi ise gündemde Thodex var.

Sanal para olarak ifade edilen 'piyasa' yaygınlaştığından beri Bitcoin’in yanına birer birer yenileri eklenmeye başladı. Son 24 saattir internet sistemlerini kapatan kripto para borsası Thodex'in kurucusu Faruk Fatih Özer'in yaklaşık 2 milyar dolarla (kripto varlık) dün akşam saat 18'de İstanbul Havalimanı'ndan yurtdışına çıktığı iddia edildi.

Tayland’a gittiği yönünde bilgiler olan Özer’den hala ses seda yok. Kurduğu kripto para borsasının kapatılması ile mağdur olan yaklaşık 400 bin kişi ise hukuki yollara başvurmaya başladı bile.

Yaklaşık 2 milyar doların piyasa jargonu ile ‘buharlaştığı’ ifade edilirken Cumhuriyet tarihinin en büyük dolandırıcılık hadisesi olarak kayıtlara geçtiği belirtildi. Anında sosyal medya hesaplarını da kapatan kurucu Fatih Özer’in ortakları ise 4-5 günlük bir mühlet istediler.

Hulasası kısa yoldan, emekten ve çabadan yoksun bir şekilde para kazanma isteği yine kaybettirdi. Yüzlerce kez yaşanan bu durumdan nasıl olunuyor da ders çıkartılmıyor diye sorulunca karşımıza yine tamahkârlık çıkıyor. Bu tarz yerlere yatırım yapanlar insanların yokluk içinde oldukları düşünülmemeli. Netice olarak paraları var ki yatırım yapabiliyorlar.

İşte bu noktada açgözlülük ve üçkağıtçılık dolandırmayı ve dolandırılmayı kolay hale getiriyor. Böyle bir vasatta ‘İnsana ancak çalıştığının karşılığı vardır’ (Necm 53/39) ilahi kelamı ve Allah Resulü’nün (s.a.v) ‘Geçim için çalışıp helalinden kazanmak farzdır.’ veya 'Kişi kendi elinin emeğinden daha temiz bir kazanç elde etmemiştir.' hadis-i şerifleri çok fazla bir şey ifade etmiyor ne yazık ki. Daha fazlası için dolandıran ve dolandırılan insanlar gerçekten ihtiyaç içinde olanların halinden de anlamıyor.

Tevazuyu yaşam tarzı haline getirmeden bu kısır döngünden kurtulmak mümkün değil anlaşılan!  İnsanlığın bitip tükenmek bilmeyen hikayesi buna şahittir!