1. HABERLER

  2. ETKİNLİK-EYLEM

  3. "Tevhidi Eksende Adalet ve Özgürlük Talepleri"
"Tevhidi Eksende Adalet ve Özgürlük Talepleri"

"Tevhidi Eksende Adalet ve Özgürlük Talepleri"

İslami mücadelede Güncel Fıkıh ve Kimlik İnşası Seminerler dizisinde bu hafta Tevhidi Eksende Adalet ve Özgürlük Talepleri konuşuldu. Semineri Diyarbakır Özgür-Der'den Av. Serdar Bülent Yılmaz sundu..

06 Nisan 2015 Pazartesi 04:30A+A-

Konu Müslümanların hareket fıkhıyla birebir ilgilidir diyen Serdar Bülent Yılmaz,  Müslümanın adalet ve özgürlük talepleri fıkhın konusudur dedi. Allah Resulünün Mekke şirk toplumundaki mücadelesi bir adalet ve özgürlük arayışı olduğunu kaydeden Yılmaz, Peygamber bu mücadeleyi verirken bir takım sistem içi araçları da kullanmıştır himaye, panayır gibi. Ancak peygamberin bu araçları kullanması vahyi ilkeler çerçevesindeydi bu ölçüler dinin hükümlerinden taviz vermemek, müdahaneye düşmemekti. Bu yönüyle peygamberin bu metodu ıslah ekolünün mücadele fıkhını da tayin eder dedi. Son 150 yıllık sürecin adalet ve özgürlük talepleri, Müslümanların sorunlarının merkezini oluşturmuştur diyen Yılmaz,  klasik dini toplumdan modern seküler devlet-toplum yapısına geçişle beraber İslamın hayatın bütün alanlarından dışlandığını söyledi.Yeni dönemle beraber önce bireyi şahsiyetinden kopararak vatandaş olarak tanımlayan bu yapı, kreş çağından ölene kadar zihin kodlarını örgün yada yaygın bir eğitime tabi tutatarak, ulusal sınırlar ve katı bürokratik bir hiyerarşiyle birey için modern bir zindan yarattı diyen Yılmaz, hal böyle iken Müslümanlar olarak adalet ve özgürlük taleplerimiz ne olmalıdır? Dedi..

Öncelikli talebimizin ulusalcı, oligarşik devletin katı bürokratik yapısının geriletilmesi olmalıfır diyen Yılmaz,  hukuk sisteminin daha adil işlemesini talep edebilmeliyiz dedi. Klasik islamcılıkta bu taleplerin itikadi bir sorun olarak görüldüğünü söyleyen Yılmaz, oysa mevcut hukusuzluklardan en çok müslümanların canının yandığını söyledi. Diğer bir özgürlük talebimizin dini özgürlüklerimiz olduğunu belirten Yılmaz, Cemaat yapısının tüzel bir kişilik olarak kabul edilmesini, faiz sisteminin hayatamızın içinden çıkarılmasını, yaygınlaşan ahlaksızlık için yasal tedbirler alınmasını  talep etmeliyiz ve özellikle seküler siyaset içindeki din dışılığa itirazlarımızı daha güçlü ifade edebilmeliyiz dedi. 

Bu taleplerimizi nasıl bir yöntemle pratiğe geçirebiliriz? Sorusunun cevabına geçmeden klasik tartışma olan İnkılabilik, Islah çizgisi ve sistem içilik ile sistem dışılık tartışmalarına da değinen Yılmaz, İnkılabi çizginin daha çok İran devriminden sonra benimsendiğini Islah çizgisini işbirlikçilikle suçlayan sistem dışılığı neredeyse itikatlaştıran bir anlayışa dahip olduğunu, sistemim iyileştirilmesine dönük hiç bir şey talep etmez, talep ederse bu sistemi meşrulaştırdığını düşünür dedi. Bu anlayışta bir kaç sorun tespit edildiğini söyleyen Yılmaz, bu anlayış tüm sistemleri aynı görür tekdüze bir bakışa sahiptir, mücadele denen şeyi hayatın dışında bir yerde konumlandırır ve Tevhidi birkaç ayete indirgeyip günlük hayatın dışında soyut bir alana hapseder ve son olarak negatif bir reddiyeci tutuma sahiptir dedi.

Yılmaz, sisteme müdahale iddiamız varsa kaçınılmaz olarak sisteme müdahil oluruz dedi. Hükümet edenler üzerinde toplumsal bir baskı unsuru oluşturmalı, sorunlarımızı bir takım araçlarla gündemleştirmeli eylemler, mitingler, yayınlar, yazılar ile. Talebimize uyan düzenlemeleri desteklemeli, sorunları tespit ederken alternatiflerini de sunmalı, yasalaştırma süreçlerinde daha aktif bulunmalı diyen Yılmaz, son olarak özgürlük ve adalet talepleri Tevhidin bir parçası olduğunu, kategorileştirme meseleleri anlamayı kolaylaştırmak içindir yoksa pratikte dinin alanlarını birbirinden bağımsızlaştırmak dini parçalamaktır, özgürlük ve adalet mücadelesinin ıslah, davet ve şahitlik mücadelesinin rahminde büyüdüğünü onunla birlikte geliştiğini söyledi..

Program soru-cevap kısmından sonra sona erdi..

serdar_bulent_yilmaz-20150406-02.jpg

HABERE YORUM KAT

3 Yorum