Teravihde bomba afette yardım...
16 Ağustos Pazartesi günü, Ramazan’ın ilk haftası... Pakistan’ın Veziristan bölgesinde ABD’nin insansız uçağı, teravih namazı sırasında düzenlenen füze saldırısı sonucunda 20 Pakistanlıyı öldürdü. Sivil, masum insanlar hayatını kaybetti.
Taliban ile mücadele adı altında yaklaşık 3 yıldır ABD güçleri, en ağır ve acımasız bir şekilde Pakistan’da sivil katliamlar gerçekleştirmeye devam ediyor. Pakistan topraklarında 110 saldırıda 1000’den fazla masum çocuk-kadın hayatını kaybetti. 2003 yılından bu yana Afganistan ve Irak’ta, ABD ve NATO askerî birlikleri, 7 yıldır Ramazan ayında çekinmeden Müslüman halkların kanlarını dökmeye devam ediyor.
Pakistan sel ile boğuşurken, ABD askerleri diğer taraftan Pakistan halkının başına bomba yağdırmaya devam ediyor. Pakistan devleti ve hükümetinin siyasi yetersizlik ve beceriksizliğini bunun yanına eklersek, önümüzdeki dönem Pakistan halkı bu büyük afet ile birlikte belki de tarihinin en zor, bunalımlı günlerini yaşayacak. 180 milyon nüfusa sahip Pakistan halkı, selden çok büyük yara aldı. Felaket ne Açe tsunamisi, ne de Haiti depremi ile kıyaslanamayacak kadar vahim...
Pakistan halkı ise, ABD yönetimine açık destek veren hükümete karşı çok büyük öfke içerisinde. Aynı şekilde ABD’ye karşı kin ve nefret her geçen gün büyüyor. Bu tablo, Pakistan’ın geleceği hakkında hiç de iyimser bir tablo vaad etmiyor. Sel felaketinde 8 milyon insanın yiyecek ve barınağa ihtiyacı var. Selden genel olarak etkilenenlerin sayısı 14 milyon olarak tahmin ediliyor. Binlerce ölü, yıkılan evler, sele kapılan hayvanlar ve sular altında kalan tarım arazileri. Bu tablo karşısında ABD ve İngiltere başta olmak üzere birçok batılı ülke liderleri ile BM Genel Sekreter Ban Ki-mun, acil yardım kararı alarak gerek Afganistan, gerekse Pakistan’da bozulan imajlarını cilalama hareketine giriştiler. BM 459 milyon dolarlık bir yardım bütçesi açıkladı. Bu vaad edilen rakamın ne kadarı toparlanacak, önümüzdeki günlerde göreceğiz. Bütün doğal afetlerde ülkeler ve kurumlar verdikleri yardım sözlerinin genelde büyük bölümünü gerçekleştiremezler. “Pakistan için küresel dayanışmaya ihtiyaç var” feryatları yükselirken, diğer yandan Pakistan’ın siyasi düzenini bozmaya, Afganistan ve Irak’ın masum insanlarının hayatlarını katletmeye yönelik plan ve programlar devam ediyor.
Ramazan, İslâm dünyası için maneviyatın en yoğun yaşandığı aydır. Ramazan ayı içerisinde ABD ve Batılı güçler, Afganistan, Pakistan ve Irak da özellikle Müslümanları katletmeye devam ediyorlar..
Bu arada sel ve deprem afetlerinde de yardım hareketine girişiyorlar.
BM’nin, doğal afetlerde hayatını kaybedenler için bu kadar net inisiyatif alması tabiî ki eleştiri konusu olamaz ama 7 yıldır insanların tepelerine bombaların yağmasından daha büyük doğal afet olabilir mi?.. Irak, Afganistan ve Filistin de yıllardır siyasi afetler yaşanmasına seyirci kalan BM ve İKÖ, geçici afetler konusunda gösterdikleri hassasiyetlerin insani ve vicdani anlamda hiçbir değeri olmadığını bilmek zorundadırlar. İslâm dünyasının teravihde bomba, afette yardım manzaraları ikilemi, tezadı ve zavallılığı karşısında sesini yükseltebilecek kurumlardan mahrum oluşu, ayrı bir keder ve acıdır. Elimizdeki tek şansımız İKÖ’dür. O da maalesef BM gibi “adı olan, yaptırım gücü olmayan” sadece toplantılar ve demeçler örgütü olmanın ötesine geçemedi. Pakistan, anlaşılan siyasi kaos, şiddet ve yolsuzluk, yoksulluk sarmalında kaderini yaşamaya devam edecek.
VAKİT
YAZIYA YORUM KAT