Edebiyat, sanat ve fikriyat alanlarında birçok türden eseri barındıran Temmuz’un bu sayısı 96 sayfa. Bu sayıda vefatının 33. yılı münasebetiyle kapsamlı bir “Cahit Zarifoğlu” dosyasına yer veriyor Temmuz.

43. sayının sayfaları Necmettin Asma’nın güzel bir çizgisi ile aralanıyor. Haziran sayısında birçok güzel şiir de yer alıyor. Bu sayıya şiirleriyle katkı sunan şairler: Hayrettin Orhanoğlu, Halil İbrahim Karahan, Nurettin Durman, Tunay Özer, Yavuz Balı, Ahmet Tepe, Erol Yılmaz.

Temmuz’un Haziran sayısında öykü türünde de farklı hikâyeleri okuyucuyla buluşturan metinler yer alıyor. Bu sayıda Hikmet Dündar ve İbrahim Kaya öyküleriyle dikkat çeken isimler.

Murat Güzel, büyük emek vererek hazırladığı “Şiir Okuma Günlüğü” adlı çalışmasını bu sayıda da devam ettiriyor. Ramazan Mut, “Kunta Kinte, Gambiya ve AlexHaley Camii” isimli kapsamlı yazısında Afrika, kölelik, Malcolm X, batının sömürgeci karakteri gibi konular üzerinde duruyor. Serkan Akın’ın, Nuri Bilge Ceylan’ın filmleri üzerinden geliştirdiği “Uluyan Köpekler ve Bir Fotoğrafçının Sineması” yazısı, sanat filmleri, ödüllerin mantığı, sinemada dil ve anlatım gibi hususlar üzerine düşünmeye davet ediyor okuru.

Temmuz’un son sayısında kitap ve yazar değerlendirmelerine de yer verilmiş: Mustafa Uçurum, “Köylüsün Sen Köylü Kal” başlığını attığı yazıda Köy Enstitüleri fikrinin mimarlarından İsmail Hakkı Tonguç’un, ‘Canlandırılacak Köy’ isimli kitabını ve söz konusu enstitüleri çok yönlü biçimde masaya yatırıyor. Mücahit Akıncı Haziran sayısında “Şiirin Dünü ve Bugünü” adlı çalışmasında Ali Emre’nin “Şiirin Saçağı Altında” isimli kitabından hareketle şairin şiir dünyasını, poetikasını, şiirle kurduğu ünsiyeti ele alıyor. Mehmet Akif Öztürk “Avarelik Görgüsü'nde Ahmet Murat” başlığı altında Avarelik Görgüsü isimli eseri inceliyor. Bu sayıda Muhammed Ekrem Çavuş, Suriyeli şair ve romancı Muhammed Taha Osman’ın ‘Harplik’ isimli romanını tanıtıyor; “Suriye’nin Bitmeyen Acısı” isimli bu yazıda Çavuş, romandan bir pasajın çevirisine de yer veriyor.

Mustafa Halil Aydın, 43. sayı için “İbrahim Müteferrika: Müteferrik mi, Mütefekkir mi?” adlı bir çalışmaya imza atıyor ve yazısında Müteferrika’nın pek bilinmeyen yönlerine ışık tutuyor. Musa Yaşaroğlu, iki sene evvel Haziran ayında vefat eden merhum Fuat Sezgin’in hatırasını yâd etmemizi sağlayan bir yazıyla bu sayıda yer alıyor.

Kemal Kurak ise bu sayıda, “Acı Bedel” ismini verdiği yazısında, yitip giden bir yaşamın muhtasarını sunuyor okuyucuya.

Vefatının 33. Yılında Cahit Zarifoğlu

96 sayfalık dergide, Cahit Zarifoğlu ile ilgili kapsamlı bir dosyaya yer veriliyor. “Kırlarda Çiçekler Artık Bensiz Açacak.” başlığıyla sunulan dosyada Zarifoğlu’nun eşi Berat Zarifoğlu ile yapılmış önemli bir söyleşi de bulunuyor. Ayrıca Necmettin Asma’nın “Cahit Zarifoğlu Anısına” notuyla yayımlanan çizgisi de derginin ilk sayfalarında yer alıyor.

Cahit Zarifoğlu’nun kitaplarına girmeyen, Milli Gençlik Dergisi’nin, Ocak 1969 tarihli özel sayısında yayımlanan ‘Sancı Değiştirmek’ isimli şiiri ile açılıyor dosya. Kapsamlı, zengin bir içeriğe sahip dosyada çok sayıda yazarın Zarifoğlu ile ilgili farklı yazılarını okumak mümkün. Dosyada Zarifoğlu’nun hayatı, kişiliği, şiir anlayışı, diğer edebi türlerle ilişkisi, mücadelesi, yazma azmi, çektiği sıkıntılar, ümmet coğrafyasına ilgisi, ahlakı, inanmışlığı, adanmışlığı, hastalığı hakkında çeşitli inceleme, yorum, aktarım ve analizler yer alıyor. 

Mavera dergisi, dergide okuyuculara verdiği cevaplar bağlamında üstlendiği abilik vazifesi, yedi güzel adam, Necip Fazıl ve Sezai Karakoç’la ilişkisi, ailesiyle yakınlığı, edebiyata ve hayata yansıyan Zarifoğlu portresi, direnen İslam coğrafyasını sahiplenen güçlü vefası gibi konular da dosyada ayrıntılarıyla işleniyor. Çok sayıda yazıyla detaylı bir derinlik sağlayan dosyaya katkı sunanlar arasında; Rıdvan Çınar, Hayrettin Orhanoğlu, SüleymanCeran, Mustafa Özel, Mustafa Bostan, Vecihe Kara, Meryem Ceyran, Mehmet Mortaş, Ferhat Çiftçi isimleri yer alıyor.

Merhum Zarifoğlu anısına hazırlanan dosyada; eşi Berat Zarifoğlu ile yapılan ve Cahit Zarifoğlu’nun bir aile babası, eş, kararlı birmümin, azimli bir aydın gibi çeşitli yönleriyle belirginlik kazanmasına katkıda bulunan ve önemli mesajlar, vurgular içeren kapsamlı bir söyleşi de yer alıyor. “Cahit Çocukların Saçlarını Tarardı” başlığını taşıyan söyleşide, Dilek Erdem’in sorularına Berat Hanım’ın verdiği ayrıntılı ve samimi cevaplarla hem kendi duygu, düşünce, kaygı ve hatıralarına tanık oluyoruz hem de Cahit Zarifoğlu’nun yaşamınadair kapsamlı ve derinlikli bilgiler içeren güzel bir sohbete tanıklık etme imkânı buluyoruz.