Televizyon Kapatıldı, 3 Muhabir Öldürüldü
Eski Amerikan Başkanı George Bush’a ayakkabı fırlatan Zeydi’nin çalıştığı televizyonda esrarengiz olaylar...George Bush’a basın toplantısı sırasında ayakkabı fırlatan El Bağdadiya televizyonu muhabiri Muntazar El Zeydi’nin haber müdürü Cevdet Elasafi Akit
Irak El Bağdadiya televizyonu kurucusu ve haber müdürü olan Cevdet Elasafi, aynı zamanda ABD eski Başkanı George Bush'a basın toplantısı sırasında ayakkabı fırlatan Iraklı gazeteci Muntazar El Zeydi'nin de haber müdürüydü. Zeydi'nin Bush'a ayakkabı fırlatması dünyada yankı bulurken, Zeydi'nin çalıştığı televizyon kanalında neler yaşandığını ise Cevdet Elasafi Akit'e anlattı. Elasafi ile Irak'ta gazeteci olmanın zorluklarını konuştuk...
Zeydi ayakkabısını fırlatıyor.. Siz televizyon kanalına gidiyorsunuz.. Nasıl bir ortam vardı kanalda?..
Televizyon kanalında çalışanlar gözaltına alınmak ve öldürülmekten çok korkuyorlardı. Sonuçta Irak, Amerikalıların elindeydi ve istediklerini yapabilirlerdi. Çalışanlara istiyorlarsa gidebileceklerini söyledik. Çoğu çalışan gitti, gündem değişene kadar da gelmedi.
Televizyon kanalının 2 Bağdat muhabiri bir habere gittiler ve öldürürdüler. Nasıl öldürüldüklerini de bilmiyoruz. Musul muhabirimiz de öldürüldü. Arabasına bomba koymuşlar. Yaşanan olayların ardından televizyon kanalı kapatıldı.
Zeydi'nin Bush'a ayakkabı fırlatması basın etiği olarak doğru mu?
Irak savaş ülkesidir ve işgal altındadır. Amerikalılar Irak'a geldiler ve "Biz sizi bir diktatörden kurtaracağız" dediler. Saddam Hüseyin Amerika'dan daha kötüydü, Amerika da Saddam Hüseyin'den daha kötüydü. Saddam döneminde Emniyet dairelerinin alt katlarında öldürülenler, Amerika döneminde ise sokaklarda bomba ile öldürülüyor. Ölü sayısı değişmedi. Şunu da söylemek isterim, her Iraklı bir Zeydi olacak ve Amerikalıları ayakkabıyla Irak'tan dışarı çıkaracaktır.
"ABD'Lİ ASKERLERİN CESETLERİNİ ÇEKTİM 3 GÜN HAPİS YATTIM"
Gözaltına alındığınızda neler oluyor?
Gözaltına alınıyorsunuz, belli bir süre sonra serbest bırakılıyorsunuz. Size bir gözaltına alınma sürecimi anlatacağım... Bir gün Kerkük'te Amerikalılara yönelik bir patlama oldu. Amerikalıların çok sayıda askeri bu patlama sonucu öldü. Onları görüntüledim ve hemen polis gelip beni yakaladı, kameramı da Amerikalılara teslim etti. Bunun sonucunda 3 gün hapis yattım.
Irak'ta gazetecilere nasıl bakıyorlar?
Polisin en büyük düşmanı gazetecilerdir. Bir durum olduğunda, polis, herkesi bırakıp gazetecileri yakalıyor. Gazetecilere çok kötü bakarlar. Irak hükümeti bazı televizyon kanallarını yasakladı. Çoğu insanlar bazı televizyon kanallarında yayınlandığında ikinci gün öldürüldü. Millet gazete veya televizyonlara çıkmaktan sakınıyor.
GAZETECİLİK IRAK'TA ZOR
Irak'ta gazetecilik yapmak nasıldır?
Irak'ta gazetecilik ateşle oynamaktır. Nasıl ateşle oynadığınız zaman, her an eliniz yanabilir, burada gazetecilik yapmak da böyle bir şeydir. Irak'taki gazeteciler her zaman öldürülmeye maruzdur.
Irak'taki gazetecilik 2003'ten sonra mı gelişti?
Evet. Saddam rejimi televizyon, gazete ve radyoları yasaklamıştı.
7 senelik bir gazetecilik geçmişi olan Irak'taki gazeteciler profesyonel mi?
Irak'ta profesyonel gazeteci çoktur. Irak'ta şu anda gazetecilik yapanlar önceleri başka ülkelerde gazetecilik yapıyordu. Irak'ta televizyonlar ve gazeteciler açılmaya başlayınca, ülkelerine döndüler. 7 sene içinde yeni yetişen gazeteciler ise Irak'ta savaş muhabirliği yapıyor. Irak savaş bölgesidir. Irak'ta 7 yılda yetişen bir muhabir diğer ülkelerde 30 yılda yetişen muhabirden daha iyidir. Çünkü Irak'ta şartlar çok zor. Sokaklarda her zaman ölüm var, patlama var. Bunlara rağmen haberi yapıyorlar.
Hiç suikasta uğradınız mı?
Üç defa suikasta uğradım. Bir keresinde arabama roket attılar. Atılan roket kameramanın karnına isabet etti ve kameraman hayatını kaybetti. Biz üç kişi de yaralandık. Irak'ta suikast çok normaldir.
George Bush'a ayakkabı fırlatan Muntazar El Zeydi'nin haber müdürlüğünü yapıyordunuz. Zeydi, Bush'a ayakkabı fırlattığında televizyon kanalında mıydınız?
O gün benim izin günümdü ve Kerkük'teki evimdeydim. Evde uyurken beni uyandırdılar, muhabirimiz Zeydi'nin Bush'a ayakkabı fırlattığını söylediler. O sırada uyandım ve televizyona baktım. İlk önce yanlış gördüğümü düşündüm, tekrar baktığımda inandım.
O sırada ne hissettiniz?
Zeydi'ye "Helal olsun" dedim.
Daha sonra ne oldu?
Her şeyi göze alarak Bağdat'a kanala gittim.
HÜSEYİN KULAOĞLU / YENİ AKİT
HABERE YORUM KAT