‘Tek İsteğim Ölmeden Önce Bir Gece Oğluma Sarılıp Uyumak’
Cihat Özbolat, 28 Şubat sürecinde Sabancı Center’ın yanındaki araziye bomba koymakla suçlandı. Emniyet’in ‘bomba yok’ raporuna rağmen müebbet hapis verilen Özbolat’ın ailesi yeniden yargılama istiyor.
Aslışah Sarıtaş’ın haberi:
28 Şubat sürecinde FETÖ'cü savcı ve hakimlerin olduğu mahkemelerin kararları aileleri yıllarca sevdiklerinden ayırdı. Müebbet cezası alan Cihat Özbolat (45) 23 yıldır cezaevinde. Suçu, Sabancı Center'ın yanındaki araziye bomba koymak. Ancak iddiaya göre; emniyet kayıtlarında o bölgede herhangi bir bombalama eylemi yok.
FİRARİ ÖZ'ÜN İŞİ ÇIKTI!
Özbolat'ın mahkemelerinde Özbolat'a idam isteyen savcı, firari FETÖ'cü Zekeriya Öz'dü. Mahkeme başkanı ise FETÖ elebaşısı hakkındaki tutuklama kararını kaldıran Şerafettin İste. Birahaneye taş atması üzerinden yola çıkılan ve Sabancı Center'ın yanındaki arsayı bombalama suçundan ceza verilen Özbolat'ın annesi Hediye Özbolat, oğlunun hayali bir suçlamayla 23 yıldır hapis yattığını savunuyor.
OĞLUMU FETÖ İÇERİ ALDI
Anne Özbolat "79 yaşındayım ve ölmeden önce tek isteğim bir gece oğluma sarılıp uyumak. Önce Allah'tan sonra Cumhurbaşkanı'ndan yardım istiyorum. Hayırlısıyla çıktığını görmek istiyorum. Ben her an o gelecek diye ümit ediyorum. Cihat babasını kaybettikten bir yıl sonra 20 yaşında gözaltına alındı ve müebbet hapis cezası var. Benim oğlumu terör suçundan içeri alan FETÖ. Benim oğlum Milli Gençlik Vakfı'na giderdi. Müslüman bir çocuktu. 'Onu birahaneye taş attı' diye içeri aldılar ama olmayan, yapmadığı suçları işkencelerle kabul ettirdiler. 'Bana burada yapılan işkenceleri anlatmaya haya ederim' diyordu ve anlatmıyordu. Ona işkence yapanlar aynısını görsünler. 23 yıl oldu. 7 cezaevi değiştirdi ömrüm onun peşinde yollarda geçti. İnşallah bir cezaevi daha değiştirmeden çıkar" diye konuştu.
ŞAHİTLER BİLE REDDETTİ
Kardeşinin mahkemesinin detaylarını anlatan ve onunla birlikte gözaltına alınan ağabey Özer Özbolat da "Aralık 1995'te Aralık işyerimizden bizi 30-40 çalışanımızı, 13 yaşındaki çırağımızı bile Cihat'la beraber gözaltına aldı. Bizi bir gün içinde bıraktılar. Bizi sorgulayan polis, Fetullah Gülen propagandası yaptı. Benim kardeşime yönelttikleri suçları şahitler bile reddetti. Yargıtay delil yetersizliğinden ilk kararı bozdu. Bunun üzerine karakolun bile gerçekleşmediği dediği olaydan idam cezası verdiler. Kardeşimi 5 kişilik grubun, yaşı büyük olduğu için, lideri gösterdiler. O 5 kişiden biri de 15 Temmuz şehidi Halil Kantarcı. O da 15 yaşında bir çocuktu. Onlara 15 gün boyunca işkence ettiler. Benim kardeşim FETÖ'nün mahkemelerinden çıkan bu karara karşı şimdi sadece yeniden yargılanma istiyor. Af istemiyor, sadece dürüst bir mahkeme tarafından yargılanmak istiyor" diye konuştu.
MEYHANE SALDIRISI DA YALAN!
Avukat Hamza Uçan da Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü söz konusu tarihlerde hiçbir bombalı eylemin gerçekleşmediği bilgisini dönemin Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı'na sundu. 20 Şubat 2001'deki resmi yazıda 'Levent Karakol Amirliği'nin kayıtlarının tetkikinde belirtilen tarih ve yerde böyle bir olayın olmadığı anlaşılmıştır" denildi.Meyhaneye saldırı ve örgüt adına haraç toplama gibi iddialar meyhane sahipleri tarafından yalanlanmıştı. Ancak mahkeme heyeti, meyhane sahiplerinin ifadelerini de görmezden geldi" dedi.
Kaynak: Sabah Gazetesi
HABERE YORUM KAT