Teamül mü Dediniz? (Şurada Neler Yaşandı?)
YAŞ toplantısını değerlendiren Abdulkadir Selvi, sivil siyasetin askerî vesayeti bir adım daha gerilettiğini ifade ediyor.
“Teamül dediğiniz, askeri vesayetin güçlü olduğu, sivillerin sadece kararnameleri düzenleyip altını imzalamakla yükümlü olduğu dönemlerde Genelkurmay Başkanı'nın içinde olduğu ekibin göreve getirilmesinden başka bir şey değil.”
Abdulkadir Selvi'nin yorumu:
Şurada neler yaşandı?
Abdulkadir Selvi / Yeni Şafak
Yüksek Askeri Şura'da bir sürpriz yaşandı. Aslında Yüksek Askeri Şura'da herhangi bir sürpriz yaşanmadı.
Şuranın sürprizi Bekir Kalyoncu'nun Kara Kuvvetleri Komutanlığına getirilmemesi oldu.
Burada sürpriz olmayan ise, İlker Başbuğ ve Işık Koşaner şuralarında olduğu gibi siyasi iradenin dediği oldu.
YAŞ toplantısı öncesinde, Hükümet, Jandarma Genel Komutanı Bekir Kalyoncu'yu Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na getirmezse, Kuvvet Komutanları toplu olarak istifa edecek şeklinde bir kulis dönmeye başladı.
Kara Kuvvetleri Komutanı Hayri Kıvrıkoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Mehmet Erten ve Jandarma Genel Komutanı Bekir Kalyoncu'nun isimleri geçiyordu.
Genelkurmay-Hükümet-Çankaya arasında iftardan sahura kadar uzanan görüşme trafiği de bunu doğruluyordu.
1 Ağustos tarihinde bu köşede yayınlanan, 'Şura'da istifa resti' başlıklı yazı bu kulis bilgisine dayanıyordu.
Bu sırada bir gazetede, 'Bekir Kalyoncu sıkıntısı' şeklinde bir haber yayınlandı. Şura'da yaşanan sıkıntının bir boyutunu yansıtması açısından önemliydi ama haberde çok önemli eksiklikler vardı. Şura'nın ikinci günü yayınlanan, 'Sorun aşıldı, Kalyoncu kara kuvvetleri komutanlığına geliyor' şeklindeki haberlerin de gerçeği yansıtmadığı gibi.
Burada, askerin istifa restine karşılık sivillerin nasıl duracağı bir kez daha önem kazanmıştı.
İlker Başbuğ'un, Hasan Iğsız konusundaki direnci, Işık Koşaner'in kuvvet komutanlarını yanına alarak gerçekleştirdiği toplu istifa restine karşı, Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül'ün geçmişte yaptıkları, yapacaklarının teminatıydı.
Ama bununla birlikte perde arkasına bakıp, nabız tutmak gerekliydi. Çankaya ve hükümetin tavrı başından beri netti. Doğrusu Genelkurmay Başkanı Necdet Özel de başarılı bir yönetim sergiledi.
İstifa restine restle karşılık verme konusunda en ufak bir tereddüt yaşanmadı.
Kuvvet Komutanlarının tamamı değiştirildi.
Ne oldu?
İstifa edemedikleri gibi, sivil iradenin yapmak istediği hiçbir atamaya da engel olamadılar.
Hava Kuvvetleri Komutanı Mehmet Erten ise YAŞ üyeliğine alındı. 20-25 Ağustos tarihleri arasında görevinden istifa etmesi bekleniyor.
YAŞ süreçleri eski Türkiye alışkanlıkları ile takip edildiği için, bir süredir ısrarla aynı yanlışlar yapılıyor.
Teamüllere göre şu göreve bu gelecek.
Teamül dediğiniz, askeri vesayetin güçlü olduğu, sivillerin sadece kararnameleri düzenleyip altını imzalamakla yükümlü olduğu dönemlerde Genelkurmay Başkanı'nın içinde olduğu ekibin göreve getirilmesinden başka bir şey değil.
Aytaç Yalman, Jandarma Genel Komutanlığı'ndan veda töreni için davetiyesini bile bastırmıştı. Kendi görev süresini uzatmak suretiyle, Hilmi Özkök'ün Genelkurmay Başkanı olmasını engellemeye çalışan Hüseyin Kıvrıkoğlu bunu başaramayınca son bir manevra ile Aytaç Yalman'ı Kara Kuvvetleri Komutanı yapmıştı.
Bu şuranın en isabetli atamalarından biri Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın Kara Kuvvetleri komutanlığına getirilmesi oldu. Hulusi Akar Paşa 2015'ten sonra 4 yıl süreyle Genelkurmay Başkanlığı yapacak.
Hulusi Paşa'nın ordu komutanlığı yapmadan Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanmasını birileri dillerine dolamaya başladı. Yasada ve teamüllerde böyle bir şey yokmuş.
Külliyen yalan.
Yasa mı?
926 sayılı TSK Personel Yasası'nın 49. Maddesi'nde düzenleniyor Kuvvet Komutanlıklarına atama.
'Kuvvet Komutanlığına atanan orgeneral-oramiraller 2 yıl bu görevde kalabilirler. Bu süre, Genelkurmay Başkanının teklifi, Milli Savunma Bakanının inhası, Başbakanın imzalayacağı ve Cumhurbaşkanının onaylayacağı kararname ile bir yıl daha uzatılabilir.'
Bunun neresinde Ordu Komutanlığı yapma şartı? Teamül mü dediniz? Alın size teamül.
Jandarma, Kara, Hava ve Deniz Kuvvetlerini resmi internet sitelerinden isim isim tek tek araştırdım. Ortaya ne mi çıktı?
Orgeneral rütbesinden olmayan 35 kuvvet komutanımız olmuş.
Jandarma Genel Komutanı Yarbay Ali Galip başta olmak üzere Yarbay, Albay, Tuğ, Tüm ve Korgeneraller Kuvvet Komutanlığı yapmış.
Sivil iradenin son söz sahibi olduğu, 'Demokratik Türkiye'ye doğru adım adım ilerliyoruz. Yüksek Askeri Şura'da bu yönde önemli bir adım atıldı.
Artık şura ile ilgili değerlendirme yapanlar, asker ne yapacak değil, sivil irade ne düşünüyor diye hesap yapmak zorunda kalacaklar. Bu şura ile birlikte Türkiye'de askeri vesayetin tasfiyesi ve sivil iradenin güçlenmesi açısından büyük bir adım daha atıldı.
HABERE YORUM KAT