HAKSÖZ-HABER

Özgür-Der Tatvan Şubesi, Şırnak Uludere’de 35 köylünün katledildiği olayı kınamak için Cuma namazı sonrası Tatvan’da bildiri dağıttı. Bildiride u ifadelere yer verildi:

Katliamı Lanetliyoruz

Şırnak’ın Uludere ilçesi Qileban ve Roboski köylerinde sivillere yönelik katliamı şiddetle kınıyoruz. Sorumluların acilen cezalandırılmasını istiyoruz.

Zalimce öldürülenlere Allah’tan rahmet diliyoruz.

***

Özgür-Der Genel Merkezi tarafından yapılan Uludere açıklaması

Özgür-Der Diyarbakır Şubesi tarafından yapılan Uludere açıklaması

BATMAN HAK ve ÖZGÜRLÜKLER PLATFORMU’NDAN AÇIKLAMA

Katliama bir tepki de Batman’dan geldi.

Batman Hak ve Özgürlükler Platformu adına platform sözcüsü Abdurrahman Cens, aşağıdaki açıklamayı yaptı:

"Allah'tan geldik ve yine O'na döneceğiz" (Ayet-i Kerime)

35 mazlum insanımızın katledilmesi bizleri derinden üzmüştür. Zulme tepkisiz ve sessiz kalan dilsiz şeytandır.  Bu cinayetler karşısında sessiz kalmak insani haysiyetle bağdaşmaz. Zulüm kimden gelirse gelsin zulme karşıyız ve mazlumun yanındayız.

Bu feci olayda yaşamını yitiren mazlumlara Allah-u Teala'dan rahmet ve yakınlarına da sabırlar diliyoruz.

Şırnak'ın Uludere İlçesine bağlı Roboski, bir diğer ismi ile Ortasu köyünde yaşanan katliamı lanetliyoruz. Şiddetle kınıyor ve protesto ediyoruz.

Genelkurmay Başkanlığı'nın olayı kabullenmesi, yanlışlık yaptığını kabul etmesi, taziye mesajı yayınlaması 35 masum canı geri getirmeyeceği gibi, bu acıyı dindirmeye de yetmez.

Bu vahşet buz dağının zulüm dağının sadece gün yüzüne çıkabilen görünen kısmıdır. Nice üstü gömülü vahşetler vardır. Tarih er ya da geç bunları gün ışığına çıkaracaktır. Roboski köyünde yaşanan trajedi; iki zulmün arasında, iki ateş ortasında yaşamaya çalışan Müslüman Kürt halkının canının, yaşam hakkının ve onurunun zanla, sanıyla nasıl da heder edildiğini göstermiştir.

Siyasi Partilerin, sivil toplum kuruluşlarının yaşanan bu vahşete tepkisiz kalmaları, pısırık sözlerle geçiştirmeleri anlaşılır değildir. Bu duyarsızlıklarını kınıyoruz. Eğe yaşanan bu trajedi TSK tarafından yapılmamış olsaydı ve öldürülen insanlar Güneydoğu'da yaşayan Kürt insanlar olmasaydı acaba yazılı basın, televizyon kanalları, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler yine de bu denli sessiz kalırlar mıydı?  Aynı duyarsızlığı ve tepkisizliği gösterecekler miydi acaba?

Hükümet kararlı ve samimi bir tutum sergilemelidir. Ateş emri verenlerin istifası istenmelidir. İhmali bulunanlar mutlaka cezalandırmalıdır. Hükümet yaşanan bu vahşeti araştırmalı ve sonuçlarını kamuoyuyla mutlaka ve en kısa zamanda paylaşmalıdır.

Bir kez daha öldürülen mazlum ve körpecik fidanlara Allah-u Teala'dan rahmet diliyor, yakınlarına ve sevenlerine sabırlar diliyoruz.