Tartışma Zemini Ahlaki, Yapıcı ve Adaleti Gözeten Bir Tarzda Olmalı!
Özgür-Der Çorum Şubesi Kenan Alpay’ın konuşmacı olarak katıldığı ‘’ Eski & Yeni Türkiye Geriliminde Sorumluluklarımız ‘’ başlıklı bir konferans düzenledi.
Turgut Özal Konferans Salonunda düzenlenen, sunuculuğunu Bahadır Bayram’ın gerçekleştirdiği konferans Elvan Alaçam ve Muhammed Emin Kısakol’un okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ve meali ile başladı.
Eski & Yeni Türkiye karşılaştırmasının bugüne has bir ifade olmadığına değinerek sözlerine başlayan Kenan Alpay, tarihsel süreçte bu tanımlamaların dönemin mevcut şartlarına, değişim çabalarına, kabul ve itirazlarına göre sürekli tekrarlanan tanımlamalar olduğunu söyledi. Eski ve yeni kavramlarının göreceli ve tartışmalı kavramlar olduğunu, toplumun bir kesimine göre değişiklik arz edebileceğini, bu durumun da sözlü ya da psikolojik çatışmayı ve gerilimi doğuracağını, yakın siyasi tarihimizden örneklerle açıklık getirdi.
Bugün mesafe kat edilmiş olsa da hale darbe geleneği ve onun uzantılarını görmek mümkün olduğunu hatırlatan Kenan Alpay, günümüzde yaşanmış olaylar ve bazı şahıslar üzerinden toplumun bir kesimine karşı kin ve nefret söylemin belirgin olarak gözlemlendiğini ve özellikle muhafazakâr ve dindar kesimin hedef tahtasına konduğunu hatırlattı.
Saldırgan ve ölçüsüz üslup gerilimi besliyor!
Müslüman bir ülkede olmamıza rağmen İslami sembollerden rahatsız olan ve tahammül etmeyen bir kesimin varlığına dikkat çekerek, TV programları ve köşe yazıları ile algı operasyonları yapıldığını bu saldırgan ve ölçüsüz üslubun gerilimi beslediğini söyledi. Tartışmalar ve ihtilaflar elbette olacağını hatırlatan Kenan Alpay, fakat karşısındakini susturmaya, hatta yok etmeye çalışan bir tartışma zemininin kimseye faydası olmayacağını, tartışma zemini ahlaki, yapıcı ve adaleti gözeten bir tarzda olmalı dedi.
Müslümanların kendilerine yapılan operasyonlar karşısında sürekli savunmacı ve karşısındakini ikna etmeye çalışan bir pozisyonda olduklarını hatırlatarak, oysa bize ahlak dersi vermeye çalışanların sanat adı altında dizilerle, filmlerle, yarışma ve evlilik programlarıyla değerlerimize büyük bir tehdit oluşturduklarını söyledi.
İhtiyacımız olan sağlıklı bir analiz gücüne sahip olmaktır. İyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, hakkı batıldan ayırmaya çalışan bir sorumluluğu üstlenmedikçe ahlaki mücadele bilincimizi koruyamayız. Birinin yanlışını söylemek ve ona kazanacak şekilde içerden bir eleştiri kültürü geliştirmek gerekir. Bu en yakınımızda ki dahi olsa…
Devlet aklının bürokrasinin aldığı kararlardan ibaret olduğunu hatırlatan Kenan Alpay, dün farklı, bugün farklı bir şekilde uygulanabildiğini 15 Temmuz sonrası yaşanmış örneklerden bahsederek, bizim için önemli olanın ise adil şahitlik bilinci olduğunu söyledi. Kendi peygamberine ‘”Bu senden midir yoksa Allah’tan mı?” diye sorduran bir dine tabi olan bir toplum kendi çevrelerine, idarecilerine, liderlerine de aynı hassasiyeti gözeterek davranması gerektiğini vurgulayarak sözlerini tamamladı.
Haber: Bahadır Bayram
Fotoğraf: Çağrı İslam
HABERE YORUM KAT