HAKSÖZ HABER

Yeni Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer görevi geldikten hemen sonra bazı kesimler tarafından hedef tahtasına oturtuldu. Türkiye’deki en zor bakanlık görevlerinden birisi olan Milli Eğitim aslında temel mantalitesinden kaynaklı olarak zorluklarla dolu bir görev.

Türkiye’de eğitimin üzerine inşa edildiği Kemalist ideoloji dogmatik ve mantık dışı kuralları nesillere yıllardır dayatıyor. Rejim için vazgeçilmez olan hususlar MEB’in müfredatı eliyle tüm ülkede okutuluyor. Yani MEB’in kuruluş mantığı burada yenilikler yapmanızı imkansız hale getiriyor.

Düşünce üretme imkanını ortadan kaldıran bir müfredatın tornasından geçen toplumumuzun düşünce sorunları ise her hadisede karşımıza çıkıyor. Bu sebeple MEB’in başına geçen isimlerin işleri kolay değil bunu vurgulamak gerek. Ancak kolay olmaması imkansız bir işle karşı karşıya olduğumuz anlamına da gelmiyor.

AK Parti’nin Milli Eğitim Bakanları bu zorlu göreve tam tekmil bir şekilde hiçbir zaman girişmediler. Kemalist devlet mantığının sığ müfredatından kurtulmak adına atılacak her adım nesillerin ifsattan kurtulması adına tarihe geçecek bir iş olarak önümüzde duruyor.

AK Parti’nin Milli Eğitim Bakanları arasında en “alakasız” isim ise şüphesiz Ziya Selçuk’tu. Az evvel bahsedilen sığ müfredattan kurtulmak bir yana o müfredatın ideolojik köklerine bağlılığını her fırsatta gösteren Selçuk’un göreve gelmesi en çok sol-Kemalist kesimleri mutlu etmişti. O kadar ki AK Parti’nin Ziya Selçuk’u bakan yapmak zorunda kaldığını aktaran Uğur Dündar, “Bu çağda laik bir eğitimin olmazsa olmaz olduğunu onlar da anladılar.” ifadelerini kullanıyor.

Kemalistlerin Favori Bakanı: Ziya Selçuk

Ziya Selçuk’un görevden alınmasının ardından göreve getirilen Mahmut Özer ise rahatsızlık oluşturduğu çevreler dahi göz önüne alındığında gelecek adına olumlu bir tablonun oluşmasını sağlıyor.

Cumhuriyet gazetesi Özer’in bakanlığı sonrasında Cumhurbaşkanı tarafından Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu’na yapılan atamalardan duyduğu rahatsızlığı dile getirmiş. “Talim ve Terbiye’ye Harf Devrimi karşıtı üye” başlıklı haberde Kurula atanan yeni üyelerin isimleri verilerek bir bakıma hedef gösteriliyor.  

Cumhuriyet’in haberinden bir pasajı olduğu gibi aktarıyoruz: “Talim ve Terbiye Kurulu’na üye olarak atanan Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Gündüz Harf Devrimi’ne ilişkin açıklamaları ile gündeme gelmişti. “Yeni kurulan devletin ideolojik temellerini oturtmak pahasına geçmiş bütün birikiminin inkâr edildiğini” savunan Gürbüz, bu dönemde gerçekleştirilenleri “Batıya yapılan şirinlikler” olarak nitelendirirken, Harf Devrimi’ni hedef alarak “Yeni neslin ancak iktidar yanlılarının yazdıklarını okuyacak olması, gelecek adına büyük bir avantaj ve güven vermişti. Alfabe değişikliği geçmişi unutturmak amacı yanında, yeni neslin neyi, nasıl okuyacağını planlamıştı. Bir de 1930 sonrasında, tarih öncesi mitolojiye sığınılarak kurgulanan dil ve tarih kültürüyle düşünceyi kötürüm haline getiren gelişmeler oldu” ifadelerini kullandı.”

Üyelerin geçmiş dönemde yaptıkları paylaşımlardan yola çıkılarak oluşturulan haberin çizdiği çerçeve Cumhuriyet’i bakan değişikliği sonrasında yaşanan gelişmeler bağlamında hüzne gark ederken memleketin geri kalanı için sevindirici bir gidişata işaret ediyor. Bakalım gelecek günler ne gösterecek?