Taliban, Afganistan gerçeğidir
Akit TV’de Yusuf Ozan Demir’in hazırlayıp sunduğu Başka Açıdan programında Türkiye’nin Afganistan ve göçmen politikaları tartışıldı.
Programa AK Parti MKYK üyesi Resul Kurt, BBP Genel Başkan Yardımcısı Muhittin Açıcı, Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, Akit Gazetesi Genel yayın Yönetmeni Ali İhsan Karahasanoğlu ve Kenan Alpay katıldılar.
“Afganistan bir iç savaşa doğru mu sürükleniyor, Taliban Türkiye’ye nasıl bakıyor?” gibi soruların tartışıldığı programda Kenan Alpay şöyle bir değerlendirme yaptı:
“Taliban’ı Türkiye’de kim tanıyor veya kimler gerçekten merak ediyor ki? Hangi gazeteci, televizyoncu veya akademisyen gidip Taliban lideri Molla Ömer’i veya Taliban kadrolarını tanımak üzere Afganistan’a gidiyor? Kandahar’da, Kunduz’da, Mezar-ı Şerif’te Taliban ne yapar, nasıl eğitim görürler, neler söylerler gibi sorular sorup sahada tanımak, anlamak üzere çalışanlar var mı? İşin en kolay ve kestirme yolu şudur: “Şeriatçıdır, gericidir, kafa keserler, Kaidecidir, İşidcidir, Amerika tarafından kurulmuştur… vs.” Sürekli klişelerle konuşuluyor ama neredeyse hemen hiçbiri doğru olmayan şeyler. Taliban’ın sosyolojik, siyasi, kültürel, stratejik hatta askeri açıdan tanımak için sahadan bilgi alıp analiz edecek insanlarımız ve kurularımız yok, maalesef yok. Onun için Facebook’ta dolaşan bir takım bilgi, görüntü ve fotoğraflarla ilerliyor tanım ve analizler.
Oysa Taliban en başta bir Afganistan gerçeğidir. Afganistan realitesinde Taliban vardır. Hanefiliğiyle, Sünniliğiyle, savaşçılığıyla Taliban 20 yıllık bir direnişle Amerika ve NATO’yu ülkesinden kovmuş bir zaferin sahibidir. Fakat şöyle söyleniyor: “Amerika’yla sadece solcular, sosyalistler, Atatürkçüler savaşır. Asla ve kat’a şeriatçılar, İslamcılar Amerikan emperyalizmiyle savaşamazlar!” gibi ahmakça bir kara-propaganda yayılıyor. Fakat hakikat şudur: Amerika’yı da, İngiltere’yi de, İtalya ve İspanya’yı da hatta Güney Kore ve Japonya’yı da Afganistan’dan def eden gücün adı Taliban’dır.
Taliban’ın kurucu lideri Molla Ömer Sovyet Rusya işgaline karşı 10 sene savaşmış bir insandır. Aynı Molla Ömer 20 sene de Amerika-NATO işgaline karşı savaştı ama sosyal medyadan güya akademik tahlillere kadar her yerde “Amerika’nın adamı” söylemleri yer tutuyor. Amerika, triyonlarca dolar kaybetti, binlerce askeri öldü, on binlercesi yaralandı, Afganistan’dan ülkesine dönen askerlerin birçoğu halen psikolojik tedavi görüyor. Asıl hikaye budur.
150 binden fazla insanı 20 yıl boyunca ve milyarlarca dolar dökerek Afgan Ordusu olarak eğittiler, donattılar, modern ve Batı’ya entegre olacak bir Afganistan hükümeti inşa etmeye çalıştılar. Sonuç şu oldu: Amerika çekilirken işbirlikçi Afgan ordusu da silahlarını ve birliklerini bırakıp Özbekistan’a, Tacikistan’a kaçıyorlar. Zaten bu ordu gerçek Afgan ordusu değil çünkü bunlar para karşılığında savaşıyor, Amerika ve NATO adına lejyonerlik yapıyorlar. Taliban ise inanarak savaşıyor.
Amerika’nın çekilmesiyle işbirlikçi Afgan ordusu ve hükümeti nasıl çöküyorsa yarın Rusya çekilsin Esed ordusu ve Esed hükümeti diye de bir şey kalmaz ortalıkta, çöker gider. Afganistan, bir imparatorluklar mezarlığıdır. Unutmayalım ki SSCB’nin çöküşünü hazırlayan en önemli etmenlerden birisi de Afganistan’a yönelik 10 yıllık işgalin püskürtülmesidir.
HABERE YORUM KAT