Cihan İmparatorluğu ABD bütün haşmetiyle Afganistan'ın üstüne çökerken, Allah'a değil matematiğe inananlar "Bu iş kesinlikle bitmiştir" dediler. Taliban'ın asker sayısı, silahlarının niceliği ve niteliği ABD ordusununkiyle kıyaslanamayacak kadar azdı; iki kere iki dört ettiğine göre ABD kazanacak, Taliban kaybedecekti; lamı cimi yoktu bunun! "Sovyetler gibi ABD de Afganistan'da batağa saplanabilir" diyenler rüya görüyorlardı! Afgan mücahitlerinin Sovyetleri yendiği de hikâyeydi zaten! Sovyetleri yenen aslında ABD'ydi! ABD'nin askeri eğitimi, istihbarat desteği ve silah yardımı –bilhassa Stinger sevkıyatı- olmasaydı, Afgan mücahitleri Sovyetlerin karşısında un ufak olurlardı! Bakın şimdi ABD'nin karşısında nasıl unufak olacaklardı! O'nu durdurabilecek bir güç yoktu ve asla olamazdı!

"Haşa!" dedik. "Yapmayın" dedik. "ABD'den bahsederken Kadir-i Mutlak'tan bahseder gibi bahsetmeyin" dedik. "ABD'nin zafer kazanabileceğini / Taliban'ın yenilebileceğini söyleyin, ama bunun kesin olduğunu iddia etmeyin" dedik. "Kadir-i Mutlak'ın yarattığı Bedir mucizesini hatırlayın" dedik. "Sayıca az olan nice topluluğun sayıca çok olan nice topluluğu yendiği ve yeneceği Kur'anî bir hakikattir" dedik. ABD'nin Somali hezimetini hatırlattık. Farah Aidid'e bağlı bir avuç 'baldırıçıplak' milisin 'Ulu Amerika'yı(!) nasıl dize getirdiğini hatırlattık. Beyrut'ta bir (1) istişhad komandosunun havaya uçurduğu 200 küsûr ABD askerini hatırlattık. İran çöllerine düşen ABD helikopterlerini hatırlattık. CIA ve Pentagon'un Domuzlar Körfezi/Küba'daki hezimetini ve elbette Vietnam savaşını hatırlattık. Hatırlattık, hatırlattık, ama ABD'nin müminlerinin imanını sarsamadık. Gözleri ve kulakları mühürlüydü. Basiretleri ve ferasetleri bağlıydı. Vesvese olarak gördükleri sözlerimizi kaale almadan, huşu içinde secde ediyorlardı ABD'ye.

Aradan altı sene geçti. ABD Afganistan'da batağa saplandı. Dünyanın en modern, en gelişmiş, en sofistike, en vurucu, en yakıcı, en imha edici silahlarıyla donatılan ABD askerleri, Afganistan hükümetinin tam desteğine ve uluslararası koalisyonun lojistik desteğine de sahip oldukları halde Taliban savaşçıları karşısında acziyete düşmenin şaşkınlığını yaşıyorlar. "Yahu" diyorlar, "bunlar taş devrimden kalma ilkel insanlar değil mi? Silahları da ilkel değil mi? Nasıl oluyor dünyanın en modern devletinin süper ordusunu böyle hırpalayabiliyorlar?" Afganistan'ı işgal ederken havasından geçilmeyen ABD Hükümeti şimdi panik halinde sağa sola koşturuyor, Türkiye'den Almanya'ya kadar her ülkeden Taliban'a karşı etkin destek istiyor, bu arada uyduruk Afgan Hükümeti ve İngiltere vasıtasıyla Taliban'ı diyaloga filan da çağırıyor. Tam bir bozgun manzarası! Amerikaperesetlerden rica ediyorum; secdeden kalkıp bu manzarayı bizim için yorumlayabilirler mi acaba? Bakın, Taliban lideri Molla Ömer "ABD Afganistan'da yenildi" diyor; siz ne diyorsunuz? "Bunu söylemek için daha çok erken" filan mı diyorsunuz? Siz daha savaşın başında ABD'nin zaferini ilan ederken "daha çok erken" değildi ama! Neyse, "ABD'nin kazanacağı kesin" demeyin de, ne derseniz deyin. Ve hazır secdeden kalkmışken, ABD ordusunun Irak'taki durumu hakkında da bir şeyler söyleyin lütfen.

Irak'ta da ABD'nin kazanacağı kesin diyordunuz ya… Ne oldu şimdi? Obama'lar, Clinton'lar niye Irak'taki ABD askerlerini behemehal geri çekeceklerini söylemek zorunda kalıyorlar? "Bir avuç terörist" denilen Iraklı direnişçiler de süpergücün burnunu sürtüyor, değil mi? ABD halkı bu hezimete artık dayanamıyor, değil mi?

* * *

Hülüsa-i kelam: Allahu ekber. Dikkat buyurun; ALLAHU ekber.

Yeni Şafak