
Taksim Eylemi: "Suriye Halkı Direnişle Özgürleşecek!"
Suriye halkının Baas diktası tarafından uğradığı zulme çare aramak iddiasında olan Suriye Dostları'na çağrı yapmak amacıyla Suriye Halkıyla Dayanışma Platformu tarafından bir eylem düzenlendi.
HAKSÖZ-HABER
İstanbul Harbiye'de bugün toplanan ve Suriye halkının Baas diktası tarafından uğradığı zulme çare aramak iddiasında olan Suriye Dostları'na çağrı yapmak amacıyla Suriye Halkıyla Dayanışma Platformu tarafından bir eylem düzenlendi. Suriye'ye adalet ve özgürlüğün direnişle geleceğinin vurgulandığı eylemde uluslararası kurumların Suriye Halkının kendini savunma hakkını tanıması gerektiği belirtildi.
Murat Ayar’ın yönettiği eylemde "Baas Diktasına ve Katliamlara Karşı Suriye Halkının Kendini Savunma Hakkı Engellenemez!", “Baas Diktasına Boyun Eğmeyen Suriye Halkı Emperyalist Hesapları da Boşa Çıkaracak!”, "Katil Baas Ordusuna Karşı Yaşasın Suriye Halkının Özgür Ordusu!","Şu An Suriye’de Katliam Oluyor!" gibi pankartları açıldı.
Eylemde ayrıca göstericiler tarafından "Katil Baas Ordusuna Karşı Yaşasın Suriye Halkının Özgür Ordusu!", "Suriye'ye Özgürlük Direnişle Gelecek!", "Baas Despotizmine de Emperyalist Müdahaleye de Hayır!", "Allah'ın Yardımıyla Zafer Yakındır!", "İnsanlık Onuru Suriye'de Ölmesin!", "Esed Canavarını Durdurun!", "Stop The Massacre Of Syria! (Suriye'de Katliamı Durdurun!", "Lets Syria People Defend Themselves! (Suriye Halkına Kendini Savunma Hakkı Verilsin!" benzeri dövizler detaşındı.
Suriye Milli Konseyi’nden Hamdi Osmanoğlu yaptığı konuşmada Suriye Dostları’na seslenerek, suni barış planlarının işlevsel olmadığını bundan ziyade somut adımlar atılıp direnişte bulunan insanlara destek verilmesinin gerekliliğini vurguladı.
Hamdi Osmanoğlu’ndan sonra söz alan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, yaşanan sürecin Sırp çetelerinin Müslüman Bosna halkına karşı yürüttüğü sistematik işkence, tecavüz, katliam ve yıkım politikalarıyla benzer özellikler gösterdiğini ve aynen Bosna’da olduğu gibi Suriye’de de halkın savunmasız bırakılmaya çalışıldığını ifade etti. Kaya daha sonra Müslümanlar olarak nasıl emperyalist ABD’nin Irak ve Afganistan’daki varlığına karşı isek, Rusya’nın da Suriye’deki varlığına karşı olduğumuzu belirtti. Suriye halkının Esed rejiminin katliamlarına karşı ülkesinde yabancı asker istemediğini ama kendisini savunmak için silah ihtiyacının karşılanması gerektiğini vurguladı.
Gazeteci-Yazar Ahmet Varol yaptığı konuşmada, önce Annan Planı’nın katil Baas diktasına meşruiyet kazandıran mantığına itiraz etti. Özgür Suriye Ordusu’nun bir an önce silahlandırılması ve Baas güçlerine karşı bu direniş hattının savunulması gerektiğini ifade etti.
Suriyeli Şeyh Zair Hoca yaptığı duada Baas güçlerine karşı Suriye Halkı ve Özgür Ordu için Allah’tan yardım istedi.
Sonrasında İHH Yönetim Kurulu Üyesi Osman Atalay aşağıda tam metni bulunan İslami Kuruluşlar imzalı basın açıklamasını okudu.
"Baas'ın Korkusu Hür Suriye Ordusu", “İstanbul’dan Humus’a Direnişe Bin Selam!”, “Ya Allah Menna Ğayrek Ya Allah”, “Yaşasın Suriye İntifadası!”, “Lebbeyk, Lebbeyk, Lebbeyke Ya Allah!”, “Katil Rusya Suriye’den Defol!”, “Katil ABD Ortadoğu’dan Defol!”, “Eş’şab Yurid İskat’en Nizam!”, “Katil Esed Suriye’den Defol!”, “İdlib’e, Humus’a Direnişe Bin Selam!”, “Diktatörler Yenilecek, İslami Direniş Kazanacak!”, “Katilin Elçisi Ankara’dan Defolsun!”, “Uyan, Diren, Özgürleş!”, “Hür Orduya Selam, Cihada Devam!” sloganları atıldı.
Basın Açıklamasının Tam Metni:
SİSTEMATİK BAAS KATLİAMINA KARŞI SURİYE HALKININ KENDİSİNİ SAVUNMA HAKKI ENGELLENEMEZ!
1 Nisan 2012
Bir yılı aşkın bir süredir Suriye halkı zalim Baas rejimince sistematik bir şekilde katlediliyor. Onuruna sahip çıktığı ve zulme, baskıya, despotizme karşı direndiği için faşist bir diktatörlük düzenince acımasızca cezalandırılıyor. Şehirler ağır silahlarla vuruluyor; camiler, ambulanslar hedef alınıyor; kadınlara tecavüz ediliyor, çocuklara işkence yapılıyor; yaralılar hastanelerde öldürülüyor. Bir yıllık süre içinde 10 binden fazla savunmasız, sivil insan Esed rejiminin ordusu ve Şebbiha denilen paramiliter güçler tarafından katledildi. Bunlar arasında 800’den fazla çocuk var.
Ve tüm dünya bu vahşet tablosunu boş gözlerle seyrediyor. İçi boş kınama mesajları, hiçbir somut yaptırım içermeyen kararlar, anlamsız toplantılarla mazlum Suriye halkı için bir şeyler yapıldığı ya da yapılacağı imajı veriliyor, hepsi bu kadar! Oysa herkes gibi Beşşar Esed rejimi de bunun aldatmaya, avutmaya yönelik bir imajdan ibaret olduğunu görüyor ve bu yüzdendir ki, katliamlarına her geçen gün ivme kazandırıyor.
Tam bu noktada, Suriye’nin Dostları adıyla bugün İstanbul’da gerçekleşen toplantının akıbetinin de sözde Suriye’de akan kanı durdurmaya yönelik önceki girişimlerden farklı olmayacağı görülüyor. Zirve öncesi verilen mesajlardan, katılımcı ülkelerin pek çoğunun aslında Suriye’de yaşanan vahşeti durdurma konusunda somut bir çaba içerisine girmekten çok, “dostlar alış verişte görsün” mantığıyla hareket ettikleri anlaşılıyor.
Bu nasıl bir dostluktur ki, katılımcı pek çok ülke, tam bir yıldır kendi halkına karşı adeta soykırım icra eden bir rejimle diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkilerini hala sürdürmektedir? Hala anlamsız, sahte barış planlarıyla bu kan içici rejimin ömrünü uzatma formüllerinden medet umulmaktadır!
Bu nasıl bir dostluktur ki, Suriye halkının kendisini savunma hakkı yok sayılmakta; kendisini savunabilmek için ihtiyaç duyduğu silahların temini engellenmek suretiyle Suriyeli mazlumların despot Esed rejimince kıyıma uğratılmasının önü açılmaktadır?
Ey Suriye halkının sözde dostları! Anlamsız tartışmalarla, gereksiz müzakerelerle daha fazla vakit kaybetmeyin! Kimse sizden büyük fedakarlıklar beklemiyor. Batılı güçlerin askeri müdahale senaryolarını ise kesinlikle reddediyoruz. Mazlum ama onurlu Suriye halkı İntifadanın başında beri Baas despotizmine karşı olduğu gibi, ülkesine emperyalistlerin müdahalesine de karşı olduğunu ısrarla dile getirdi, halen de bu tutumunu sürdürmekte.
Suriye halkı, başta İslam dünyasından olmak üzere herkesten kendisini savunma hakkına saygı göstermesini ve katil Baas çetesine karşı savunmak için oluşturduğu Özgür Suriye Ordusunu silahlandırmasını talep ediyor. Sırtını Rusya, Çin gibi emperyalist güçlere dayamış; tankıyla, helikopteriyle, işkenceci milisleriyle tam tekmil bir katliam mekanizması şeklinde işleyen bir rejime ve onun ordusuna karşı bir halkın kendisini savunma hakkı nasıl engellenebilir?
Hiç şüphesiz, Esed rejiminin devrilmesi durumunda Suriye’de İslami bir yönetim kurulacağı kaygısıyla Suriye halkının kendisini savunma hakkını engelleyenler Baas çetesine suç ortaklığı yapmaktadırlar. İslamcı unsurlar yarınlarda bu silahları bize karşı kullanırlar endişesiyle Suriyeli muhaliflere silah sevk edilmesini önleyenler masumların dökülen kanlarından sorumludurlar.
Özgürlük talep eden halkını ağır silahlarla katleden gayrı meşru Baas rejimi ile tüm ilişkiler kesilmeli, Suriye halkına bu zalim çete yönetimine karşı kendisini savunmak için ihtiyaç duyduğu silahlar temin edilmelidir.
Bırakın Suriye Halkı Kendi Geleceğine Kendisi Karar Versin!
BIRAKIN SURİYE HALKI KENDİSİNİ SAVUNSUN!
SURİYE HALKIYLA DAYANIŞMA PLATFORMU
HABERE YORUM KAT
Zalimin her çeşidinden ve zalimlerden medet ummadan Allaha sığınırız.
Yanıtla (0) (0)Ve dualarımız dünya ve ahretin sahibi olan Allaha’dır.
Allah’ım bizleri zalim olan kavmimizden kurtar.
Allahım bizleri bir zalimin elinden kaçarken başka bir zalimin ellerine düşürme.
Bizlere güç kuvvet ve direnen, didinen her daim sorumluluğunun bilincinde olan bir takva ihsan et. Esat diktasına karşı koyarken bizleri Dünya Emperyalistlerinin eline düşürme. Tüm ulusalcı kavmi ve sömürgeci kindarlardan bizleri kurtar ve her türlü muzafferi senin razı olacağın şekilde vermeyi bizlere nasip et.
Suriye imtihanını adaletle aşanlardan kıl bizleri. Gerek Suriye de gerekse dünyanın başka bir coğrafyasında zalimlere karşı mücadele verenleri en ufak bir yanlıştan ve hikmetsizce iş yapmaktan koru ve bizleri kendi çabalarımızla Firavun mülkünün varisi olanlardan kıl.
Emperyalistlerin her türlüsüne HAYIR.
Emperyalistlerle işbirliğine HAYIR.
Emperyalistlere sığınmaya ve onların yardakçısı ve yalakacısı olmaya HAYIR.
Mezhep ve siyasal çıkar taassubu ile hata yapanları ve zulmün devamının taraftarı olanları ıslah et ya RABBİM. Bizleri zalimlere karşı adaletli tavır takınanlardan kıl.
Bosna katliamında Sırp Çetniklere sahip çıkan ve Bosnalı kardeşlerimizin direnişini ABD'ye bağlayan Türkiyedeki sosyalist-maddeci güruh, şimdide Suriye'de katledilen Müslüman kardeşlerimiz için aynı zalimliği ve katillerle işbirlikçiliğini devam ettiriyorlar.
Yanıtla (0) (0)Bu güruh SSCB zamanında da kömünist ordunun Afganistan işgalini savunmuşlardı.
Tabii ki halkların haklı ve fıtri direnişlerini işine geliyorsa ABD de AB de desleklemek isteyebilir. Ama biz Suriye'de yeni vahşi kapitalist Rusya'nın kök salmasını ABD engellemek istiyor diye Suriye Müslümanların hak ve insanlık direnişine durun, ölün ama susun diyecek halimiz yok.
Emperyalistlerin Müslümanlar üzerindeki hesapları var ve hep de olacak. Ama bir de Allah'ın hesabını, sünnetullahı ve Müslümanların özgün iradelerini düşünmemiz gerekir.
Bu açıdan eylemde verilen destek ve siarlaşitırılan hedef çok anlamlı. "Müslümanlar olarak nasıl emperyalist ABD’nin Irak ve Afganistan’daki varlığına karşı isek, Rusya’nın da Suriye’deki varlığına karşı" olmak. Suriye halkının Esed rejiminin katliamlarına karşı yabancı askeri müdahaleye hayır! Ama Suriye halkının kendisini savunması için silah ihtiyaçlarını karşılanmaya evet!
Bu katliamcı rejimden kutulmak Müslüman kanının akmasını durdurabilmek için ikinci öneri ne olabilir? Herkes katliamcıya boyun eğsin ve sırasını bekleyerek teker teker asimile edilmeye ya da katledilmeye razı olsun mu?
Artık Müslümanlar koku duvarını yıktı ve kitlesel olarak sokağa çıktı. Geri dönüş olabilir mi?
numan yılmaz kardeşim ne kadar güzel yazmış. ama emin olun, suriyeli müslümanlara hayasızca iftira atanlar yine iflah olmazlar. merak etmeyin kongre merkezi önünde eylem yapan solcular gibi kırk tane yüzleri vardır. muhakkak bir kıytırık bir şeye dört elle sarılıp müslümanları mahkum ederler. acı oldu ama suriye olayı bazı kişilerin iflasının da ilanı oldu. eski çamlar bardak oldu.
Yanıtla (0) (0)Özgürlük isteyenlere kim silah vermek istiyor,kim engel oluyor?Muhalif cephe neden hazırlıksız mukavemet oluşturdu?silah vereceğiz deyip geri duranlarmı var?İran ve hizbullahla anlaşarakmı intifada başlatıldı?Az çok şu anda direnişcilerdeki mevcud silahlar ne zaman nasıl nereden temin edildi?Bölgenin en acımasız zalim baas ordusuna karşı eğer hazırlıksız yakalanıldıysa,bunun sorumluları kimler?Yoksa bir oyunla karşı karşıyamıyız?Çünkü suriyenin dostları devletleri hiçde güven veren tipler değil.Abd ,ab,suud ,katar..hepsi emperyalist vediktatör rejimler.Kendileri diktatör olanlar nasıl oluyorda bir başka diktatörürü insanlık ve özgürlük adına yıkmak istiyorlar.Bu sorulara alacağımız doğru cevaplar bizi isabetli görüş ve tavra ulaştırabilir.Dikkat ediyormuyuz ,müslümanların kanları akıyor ve birilerinin çokda umurunda sanki.Selam ve dua ile.
Yanıtla (0) (0)Selam ben burada yorum yazıp esadı destekleyenlere beddua eden ve bununla özellikle iranı hedef aldıkları izlenimi veren kişileri anlıyamıyorum. peki siz, başta çoğu sünni olan suriye halkının çoğunun asadı desteklediğini bilmemektemisiniz. lütfen bu kadar gerçeklere kapalı ve kindar olmayalım. islamı parçalamak isteğen kişileri bırakıp birbirimizi hedef almayalım. zaten böyle davranarak İslam'dan uzaklaşmış olmaktasınız. Âl-i İmrân / 105 Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır. Rûm / 32 Dinlerini parçalayan ve bölük bölük olanlardan (olmayın. Bunlardan) her fırka, kendilerinde olan ile böbürlenmektedir.
Yanıtla (0) (0)Suriye'li muhaliflere olan desteğini lafta yada kağıt üzerinde göstermeyen Özgür-Der'den ve İhh'dan Allah razı olsun. Türkiye'de hala birileri Suriye muhalefeti adına konuşma hakkı ve yetkisi verilmişcesine; muhalefet şunları yapmasın, bunu söylemesin, şunu söylerse gayri meşrudur gibi ifadeleri kullanabiliyorlar. "Size ne oluyor da, Allah yolunda ve “Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver” diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?" ayetine, duasına iştirak etmedikleri gibi bu uğurda can veren insanları suçlamaktan da geri durmuyorlar. Özellikle bazı Müslümanların düşünme biçimini ciddi anlamda gözden geçirmeleri gerekiyor, 1 yılı aşkın bir süredir baas çetesinin tüm zalimliklerine karşı şehadetlerle dimdik ayakta duran Müslümanlar için yaptıkları hiç bir şey olmadığı gibi olamamış bir nato müdahalesi üzerinden demediklerini bırakmadılar. Rabbimizin Kuran'da belirlediği "müminler kafirlere karşı şiddetli, birbirlerine karşı ise merhametlidirler" ilkesini ayaklar altına aldılar. Rabbimiz Türkiyeli Müslümanlar olarak kardeşlerimize gereği gibi sahip çıkamadık, gereği gibi destek olamadık, affet Allah'ım.
Yanıtla (0) (0)Tarihi öneme sahip bir eylem. Gerek bildiri, gerek konuşmalar, gerekse de pankart, dövizlerdeki mesajlar çok yerinde ve gayet güzel olmuş. Müslümanlar açısından iftihar edilecek bir örneklik. Eylemi düzenleyen ve katılanlardan Allah razı olsun.
Yanıtla (0) (0)Bugün Harbiye\'de yapılan eylem dolayısıyla Özgür-Der ve İHH\'yı tebrik ediyorum.
Yanıtla (0) (0)Adalet ve merhamet temelinde bir duruş ve söylemi örnekleyerek için güzel bir hayra imza attılar.
Emperyalizme karşı durmakla Baas-Esed diktasına karşı durmak arasında hiç bir fark olmadığını çok net bir biçimde deklare ettiler.
Kafaları ne ABD-AB ne de İran ve Hizbullah\'ın politikaları dolayısıyla karışıktı.
Hem Rıdvan Kaya hem de Ahmet Varol, Annan planından başlayıp emperyalist Batı\'ya, sadece laf üretip ciddi bir iş yapmayan Arap Birliği ve AK Partiye kadar hemen her tarafın tutarsızlığına dikkat çektiler.
Suriye halkının katliam rejimine karşı silahlanmasının önünde kimsenin engel olmaması gerektiğine dikkat çeken ve zaferi yalnız Müslümanlar eliyle Allah\'tan bekleyen mütevekkil bir perspektif konuldu otrtaya.
Rabbim Suriye\'deki kardeşlerimizi katil Baas şebekesinin elinden kurtarsın, onlara pek yakında onurlu bir zafer nasip etsin. Amin, Amin, Amin:
Suriyeli gençlerle haykırdılar, “Hasbunellahu ve ni'mel vekîl”
Yanıtla (0) (0)Bir aksi seda yankılandı sinelerden, “Hasbunellahu ve ni'mel vekîl”
Paranoya denilen vesvesenin bulaşıcılığından olacak, virüslerin bulaştığı zayıf bünyelerde olduğu gibi, zihinlerin zayıflığında kolay yer buluyor.
İnat edenlerin düz mantıkları zekâsızlıktan değil içyapıda karşılığı olan kişiliklerinden kaynaklanır.
İşbirlikçiler Hüseyin’e dediler ki, “Gel, seni Şam’da Yezit ile barıştıralım.”
Abdullah b Zübeyr’e dediler ki, “Ayaklanma, Yezid reformlar yapacakmış.”
Halka dediler ki; “İsyancılara katılmayın, biz ki Bizans kapılarında Büyük Şeytan ile kapışıyoruz.”
Ötelerden David Thoreau dostuna yakınır, “Waldo sen neden burada değilsin?”
Cem Karaca haykırıyor, “Deprem sonrasıdır, yalnız sağlam binalar ayakta, kalır bir tanem.”
Ahmet Kaya türküsünü çağırır, “Bu yolda dönenler oldu, mum gibi sönenler oldu, yar göğsüne baş koymadan, vurulup düşenler oldu.”
Ayaklar altında sürünen, katledilenler değil, kendi akıllarını katledenler oldu.
“Yazıklar olsun!” hayıflanmasını hak edenler, helvadan putları yer gibi ideallerini yiyenlerin midelerine oturan teslimiyetçi politika avcılarıdır.
Düşmanımız olan Kemalistlerin, Baasistlerin ve bilumum ulusalcı ittifakın attığı oklar değil, dostların attığı güllerdir yüreğimizi yaralayan.
Doğrusu Allah bizi Suriye’de akan kan ırmağı ile imtihan etmiştir. Kim bundan içerse, artık onlar geri kalmıştır ve kim de o zalimlere ortak olmazsa onlar bizdendir. “Bugün bizim Beşar’a ve ordusuna karşı gücümüz yok” diyenler yarın Kudüs kapısına da varamayacak olanlardır. Muhakkak Allah'a kavuşacaklarını umanlar dediler ki: “Hasbunellahu ve ni'mel vekîl.”