Ersin Çelik / Yeni Şafak

İlk günden hedefe konan platform: Neler mi var Tabii’de?

Bilenler, ‘ne zaman açılacak?’ diye sorup duruyordu. TRT’nin bir süredir üzerinde çalışılan dijital içerik platformundan bahsediyorum. Geçtiğimiz ay “Tabii” ismiyle yayına başladı.

Tabii’yi çok fazla önemseyenlerdenim. Sürekli görüştüğüm, atölyeler yaptığım, WhatsApp gruplarında markaja aldığım, sosyal medya paylaşımlarıma geri dönüşler yapan gençlerin belki de en temel probleminin çözümü olabilir Tabii.

Henüz yolun çok başında olsa da bu platforma büyük anlamlar yüklenilmesi gerektiğini ve işin başındaki profesyonellerin; emek ve gayretlerinin neye tekabül ettiğini görmeleri için yüksek perdeden yazıyorum.

Televizyonun gündelik yaşamamızın vazgeçilmez parçası olduğu 80’li yıllardan itibaren kültürel emperyalizmin her türlü boyutuna maruz kalan bir toplumuz. Sonrasında ise Yeşilçam Sineması tahribatı var. Amerika ve Batı sermayesi sinemayı bir silaha dönüştürürken, bizler ise sadece üretilenleri izlemekle ya da kötü uyarlamalar yapmakla yetinmişiz.

Rahmetli Yücel Çakmaklı’nın 1970’lerde başlattığı ‘Milli Sinema Akımı’, sektörün içinden gelen engellemelere rağmen etkisini gösterip karşılık bulma potansiyelini ortaya koysa da asla hak ettiği değeri görmedi. Aynı şekilde Halit Refiğ ile Kemal Tahir’in öncülüğündeki ‘Ulusal Sinema Akımı’ da Batı hayranlığından arınmış bir anlayış ortaya koyduğu için sektör içinde baskılandı. Türkiye’deki sermaye grupları milli ve ulusal sinemayı “karşılıksız yatırım yapılabilir” kültür üretim sektörü olarak görmediler hiçbir zaman. Bu sebeple de zengin kız ve fakir erkek temalı, girift ilişkiler etrafında dönen basit senaryolarla üç günde bir film üreten Yeşilçam Sineması, başta Amerika olmak üzere Batı’nın kültürel emperyalizm aparatı olmanın ötesine geçemedi.

İçinde bulunduğumuz dönemde ise çok daha büyük, tahrip gücü daha fazla ve tamiri neredeyse imkânsız büyük bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Dijital platformlar… Emperyalizm kadar kapitalizmin de en güçlü silahı artık bu mecralar. Nasıl bir güce mi sahipler? Bu platformların; bir ülkeyi, bir toplumu zihnen işgal etme, dini inançları ve kültürel değerleri zayıflatıp; duygusuz, düşüncesiz, fikirsiz ve cinsiyetsiz tek düze bir nesil inşa etme ve de devlet sistematiğini, otoritesini ortadan kaldırma etkisi var. Daha da korkunç olanı; “bu etki yetkiye dönüşmeye” başlıyor.

Tabii’yi bu kadar önemsememin temelinde de işte böylesine büyük bir kaygı var. Özellikle de gençleri, zihin dünyalarını teslim alan ve şekillendiren Netflix’ten uzaklaştırmak için güçlü bir alternatifin, yeni ve yerli bir “oyuncunun” sahaya çıkması gerekiyordu.

Üzerine birkaç yıldır titizlikle çalışıldığını biliyordum. Sıfırdan, özgün ve iddialı bir platform için tabii ki de zamana ihtiyaç vardı. Ancak Tabii’nin bir an önce açılması gerekiyordu. Netflix, HBO, Disney ve Amazon’un büyük oyuncular olarak tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sineme ve dizi sektörünü ele geçirdikleri bir dönemde, yerli bir platformun varlığı haklı ve hassas gerekçelerle önemsenmeli. Yirmi yıl öncesine dönüp bakınca birçok alanda gelişen ve adından söz ettiren, insansız ve otonom araç teknolojinde zirveye oynayan, alt ve üst yapı projeleriyle gıpta edilen Türkiye’nin sinema ve dizi sektöründe, özellikle de içerik üretiminde dünyaya meydan okuması gerekiyor. Bugün, Boğaz’ın altına ikinci bir Marmaray yapmaktan, Togg’dan sonra yeni bir otomobil markası üretmekten daha hayati olan bir proje varsa, o da yerli ve milli içerik platformudur.

Tabii bir aydır yayında. Tanıtımı çok fazla yapılmadı. Ancak büyük bir ilgi olduğunu öğrendim. Abone sayısı çok kısa sürede 2 milyona yaklaşmış. Bir platform için çok ciddi bir ilerleme. Son on beş gündür vakit buldukça içeriklerini izliyorum. Burası bir hazine. Diziler, filmler, belgeseller titizlikle hazırlanmış. TRT’nin ekosisteminin de gücüyle kaliteli yapıtlar ortaya konulmuş.

Küfür, kıyamet, mizahi argo, cinsellik ve en önemlisi de LGBT dayatmasının olmadığı; sinema ve dizi sektörünün “serbest düşünce” diktasının hükmedemediği bu toprakların, bizim kültürümüzün mecrası Tabii.

METAMORFOZ’UN YENİ BÖLÜMLERİ YOLDA

Platform şu günlerde, bir devrimcinin nasıl kapitaliste dönüştüğünü anlatan ‘Metamorfoz’ isimli diziyle gündemde. Tepkiler var. Dünyaca ünlü ‘casusluk suçlusu’ Osman Kavala’nın hayatını konu edinen Metamorfoz, yayınlanan pilot bölümüyle birilerini fena rahatsız etmiş. Öyle ki Kavala hapisten mektup yazarak dizinin başrolünde kendisini canlandıran oyuncunun projeden çekilmesi için kampanya bile başlattı. Tabii’nin nerelere, kimlere, hangi siyasilere ve medya gruplarına dokunduğunu önümüzdeki günlerde göreceğiz. Çünkü dizinin yayınlanmaya hazır 8 bölümü yakında Tabii’ye yüklenecek. Bunu da buradan duyurmuş olayım. Bakalım sonrasında neler olacak?

MUTLAKA İZLEYİN

Tabii’de şu anda dek izlediğim dizilerden şunları tavsiye edebilirim:

* Modern Doğu Masalları: İzledikçe sarsılıp, bağımlısı olabilirsiniz.

* Son Gün: Günlük yaşantınızı gözden geçirip, uzun uzun düşünürsünüz.

* Adalet: Sosyal medyadaki algılarınız yıkılabilir.

* Koyu Beyaz: Özellikle gençler küfürsüz, argosuz ve kaliteli mizahla tanışırsınız.

* Metamorfoz: Türkiye’de dönen oyunlar kafanızda netleşecektir.

* Şanzelize Düğün Salonu: Tarık Tufan’ın çok satan aşk romanı dizi versiyonuyla dram ve komedi ziyafeti veriyor.

YURT DIŞINA NE ZAMAN AÇILACAK?

Tabii’yle ilgili sosyal medyada en fazla duyduğum eleştiri; başta Avrupa ülkeleri olmak üzere yurt dışında izlenmemesi. Özellikle Türk vatandaşlarından çok talep var. Platform Türkiye’de şimdilik ücretsiz olarak yayında. Ancak yurt dışında hemen yayında olmak kolay olmuyormuş. Bir sürü resmi prosedür gerekli. Tabii’nin yöneticileri ile görüştüm. Yıl bitmeden Ortadoğu ülkelerinde yayında olmayı hedefliyorlar. Platform 2024 itibariyle de başta Avrupa olmak üzere tüm ülkelerde izlenebilir olacakmış. Bu arada Tabii, bazı ülkelerde YouTube üzerinden abone olunarak izlenebiliyor. Platform önümüzdeki günlerde yurt dışı izleyiciler için bir açıklama yapacak. Diğer yandan bazı ülkelerde diğer platformlar ile anlaşmalar da yapılıyormuş. Mesela Tabii’deki içerikler Meksika’da Roku Platformu üzerinden izlenebiliyor.