1. YAZARLAR

  2. Ceren Kenar

  3. Sykes-Picot'dan İran İşgaline: Musul'un Acıklı Hikâyesi -3-
Ceren Kenar

Ceren Kenar

Yazarın Tüm Yazıları >

Sykes-Picot'dan İran İşgaline: Musul'un Acıklı Hikâyesi -3-

03 Nisan 2017 Pazartesi 12:38A+A-

Irak'ın yeni işgalcisi İran'ın etkisini sahada hissetmemek mümkün değil.

ABD'nin Irak müdahalesi ile başlayan İran'ın Irak'ta etki sahasını arttırma projesi, Obama döneminde zirveye ulaştı. Obama yönetimi ülkeyi "anahtar teslimi" İran'a bıraktı.

Maliki'nin mezhepçi politikaları sonucunda ülkede güçlenen DEAŞ ile mücadelenin de ironik bir şekilde kazananı Şii mezhepçilik oldu. DEAŞ ile savaşma rolü İran tarafından eğitilen ve desteklenen militanlara bırakılırken, savaşın ganimetini yemek de onlara düştü.

Musul merkezde hâlâ DEAŞ'a karşı operasyonlar devam etse de, Erbil'den Musul'a uzanan 85 km'lik hat DEAŞ'tan temizlenmiş durumda. Musul'a doğru ilerlerken onlarca güvenlik noktasında durduruluyoruz. Bu güvenlik noktalarında yerli Sünni nüfusu çileden çıkarmak istermişçesine Haşdi Sabi bayrakları ve Hamaney posterleri dalgalanıyor.

Haşdi Şabi, bu toprakların yeni hâkimi. DEAŞ'ın Haziran 2014'te ordunun hiçbir direniş göstermeden silah ve mühimmatını bırakıp kaçması üzerine Musul'u ele geçirmesinin ardından Şii dinî otorite Ali Sistani'nin "cihat"  çağrısı üzerine kurulan Haşdi Şabi, düzenli bir birlik değil. İçinde birçok grubun bulunduğu bir çete şemsiyesi demek daha doğru olur.

Radikal bir Şii mezhepçi ideolojiyi paylaşan bu çetelerin, sivillere yönelik insan hakları ihlalleri birçok insan hakları örgütü tarafından belgelendi. Irak'ta toplam Şii militan sayısı kesin olarak bilinmemekle beraber, 100.000 civarında olduğu tahmin ediliyor. Felluce ve Tikrit'te bu militanların binlerce Sünni'ye işkence yaptığının ve katliamların yaşandığının belgelenmesi üzerine, 2016 yılında İnsan Hakları İzleme Örgütü bu militanların Musul operasyonunda yer almaması üzerine çağrıda bulunmuştu.

Bölgede devam eden mezhep çatışmasını kaygıyla izleyen Ankara da bu konuda net bir tavır alarak, bu bölgede demografiyi göz önüne almayan terörle mücadele stratejilerinin daha büyük tehlikelere gebe olduğunu savunmuştu.

Irak'ta DEAŞ mevzi kaybediyor. Bu çok olumlu bir gelişme. Ancak İran'ın tehlikeli ve provokatif politikalarının sonucu bu olumlu gelişme sürdürülebilir gibi görünmüyor.

Bataklığı kurutmayan, sineklerle mücadele eden ve sinekleri öldürürken daha güçlü sinekler oluşturan bir süreç bu.

Irak'ı DEAŞ'ın kucağına atan mezhepçi politikaların devamı, DEAŞ kaybetse de yeni DEAŞ'ların çıkmasını engelleyecek gibi görünmüyor.

Sykes-Picot sonrası düzende işgal altına giren Musul, Sykes-Picot sonrası dönemde yeni bir işgali tecrübe ediyor. Ve İran işgalinin bedeli çok ağır olacak gibi görünüyor...

Türkiye

YAZIYA YORUM KAT