Suudi Arabistan'dan İran'a Çağrı: Vazgeç!
Suudi Arabistan İran'a; Lübnan, Suriye, Irak ve Yemen gibi bölge ülkelerin işlerine karışmaktan vazgeçmesi çağrısında bulundu.
Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ile Riyad'da ortak basın toplantısı düzenleyen Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cübeyr, İran'ın, Suriye topraklarının bir kısmını işgal ettiğini ve masum sivillerin katliamına katkı sağladığını belirterek, işgale devam ettiği sürece İran'ın, Suriye'deki krizin çözümünde bir rol almasının zor olduğunu kaydetti. Cübeyr, Esed'e görevi bırakma çağrısını da yineledi.
Cübeyr, ülkesinin, İran'ın herhangi bir hareketine karşı koymayı önemsediğini ve kendi topraklarını ve halkını herhangi bir saldırı veya müdahaleye karşı korumak için siyasi, ekonomik ve askeri tüm imkanları sonuna kadar kullanacaklarını vurguladı.
İran'ın bölgedeki rolüne ilişkin soruya Cübeyr, "Umut ediyor ve diliyoruz ki İran Lübnan, Suriye, Irak, Yemen ve diğer bölge ülkelerine yönelik üslubunu değiştirerek, bölge ülkelerinin işlerine karışmaktan uzaklaşır" cevabını verdi.
Cübeyr, "Biz, İranlılar ile en iyi ilişki içinde olmayı diliyoruz. Geçen yüzyılın 60'lı, 70'li yıllarında İran ile ilişkilerimiz iyiydi. Aramızda komşuluk ilişkisi vardı. Ancak bir taraftan Suudi Arabistan'a ve halkına sürekli saldırı ile birlikte olumlu ilişkilerin olması zor" değerlendirmesinde bulundu.
İran'ın, Suriye'deki varlığı ve Esed rejimine desteğine de değinen Cübeyr, İran'ın, Suriye'deki çözümün bir parçası olabilmesi için, Suriye'den çekilmesi, Esed rejimine silah yardımını durdurması ve Lübnan'daki Hizbullah ve diğerleri gibi Şii milislerin geri çekilmesi gerektiğini, ancak bu şekilde çözümde bir rolü olabileceğini kaydetti.
İran'ın, "Suriye'de savaşan ve Arap topraklarını işgal eden bir ülke" olduğunu söyleyen Cübeyr, Alman mevkidaşı Steinmeier'le Suriye'deki durum ve Esed'in rolünün olmadığı siyasi bir çözüm yolu bulunmasının önemini ele aldıklarını aktardı.
Cübeyr, "Suriye'de devlet kurumlarını muhafaza edecek geçiş heyeti kurulmasını destekliyoruz. Geçiş heyeti kurulmasının ardından Esed görevi bırakmalı" dedi.
Yemen hükümeti ile Husiler arasında yapılacak görüşmelerle ilgili soruyu da yanıtlayan Cübeyr, Birleşmiş Milletler'in (BM) 2216 sayılı kararına dayandığı için söz konusu görüşmeleri memnuniyetle karşıladıklarını, Suudi Arabistan ve koalisyon ülkelerinin tutumunun her zaman Yemen krizinin siyasi yollarla çözülmesinden yana olduğunu ve askeri seçeneği en son seçenek kabul ettiklerini söyledi.
Cübeyr, Suudi Arabistan ve koalisyon ülkelerinin, Yemen'deki meşru hükümeti savunmak, Suudi Arabistan'ı ve sınırını Husilerin eline geçen ağır füze ve balistik füzelere karşı korumak, Yemen'de kapsamlı ve kalıcı siyasi çözüme imkan sağlamak için askeri seçeneğe yöneldiğini bildirdi.
Cübeyr, Husilerin BM'nin 2216 sayılı kararına uyma konusundaki ciddi olmaları ve görüşmelerin verimli geçmesi temennisinde bulundu.
Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi, hükümetin, Husi Ensarullah Hareketi ile devrik lider Ali Abdullah Salih'in partisiyle Cenevre'de yapılacak görüşmelere, tüm anlaşmaların, Birleşmiş Milletler'in 2216 kararı uyarınca yapılacağının güvencesinin ardından katılacağını açıklamıştı.
Hadi, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'a cevap olarak gönderdiği mesajında, "Tarafların BM Güvenlik Konseyi'nin 2216 sayılı kararını koşulsuz kabul etmesinin ardından Husiler ve Salih ile Cenevre'de yapılacak görüşmelere katılmaya hazır olunduğunu" ifade etmişti.
Haber7
HABERE YORUM KAT