Suudi Arabistan Bu Kez de Kadın Aktivistleri Gözaltına Aldı
Ahmet Varol, yazısında Suudi Arabistan’ın aralarında Nesime es-Sade ve Semar Bedevi’nin de bulunduğu insan hakları aktivistlerini gözaltına almasını değerlendirmiş.
Ahmet Varol’un Yeni Akit’teki köşesinde yayınlanan konuyla alakalı bugünkü (02 Ağustos 2018) yazısı şöyle:
Suudi Arabistan’da Yeni Gözaltılar
Suudi Arabistan’da geçtiğimiz Salı gecesi güvenlik güçlerinin insan hakları alanında faaliyet yürüten bazı kadın aktivistlerin evlerine baskınlar düzenlediği ve birkaç kadını gözaltına aldığı bildirildi. Gözaltına alınanlar arasında yazar ve insan hakları savunucusu Nesime es-Sade ve yine insan hakları alanında öne çıkan Suudi Arabistanlı kadınlardan Semar Bedevi’nin de yer aldığı ifade edildi.
Rejim güçlerinin baskınları hakkında twitterde “düşünce tutukluları” tagında Çarşamba sabahı yayınlanan mesajlarda şu bilgilere yer verildi: “Suud yönetiminin insan hakları alanında faaliyet yürüten bazı kadınların evlerine dün gece geç saatlerde baskınlar düzenlediği ve bazı kadın aktivistleri gözaltına aldığı hakkında tarafımıza kesin bilgi ulaşmıştır. Alınan bilgilere göre evlere ani baskınlar düzenlenmiş, gözaltılardan önce ev ahalilerine yönelik tehditkâr tutumlar sergilenmiştir. Ancak gözaltına alınanların tümünün isimleri henüz kesin bir şekilde tespit edilememiştir. Gözaltına alınanlar arasında yazar Nesime es-Sade ve aktivist Semar Bedevi’nin bulunduğu hakkında kesin bilgi ulaşmıştır. Fakat bunların dışında da henüz kimlikleri tam olarak tespit edilemeyen bazı kişilerin gözaltına alındıkları bilinmektedir.”
İsimleri verilenlerden yazar Semar Bedevi’nin Uluslararası Cesur Kadınlar Ödülü’ne sahip bir insan hakları aktivisti olduğu biliniyor. İnsan hakları aktivisti diğer isim Nesime es-Sade’nin ise geçtiğimiz günlerde siyonist işgal rejimini, on yaşından küçük bir çocuğu gözaltına almasından dolayı eleştiren ve tepki gösteren twitter mesajları yayınladığı ifade ediliyor. Dolayısıyla Suud yönetiminin onu tam da bu mesajlarının ardından gözaltına alması dikkat çekti. es-Sade mesajında Suudi Arabistan’daki dikta rejimine de dolaylı bir şekilde dokunan bir ifade kullanarak; “Söz on yaşından küçük bir çocuğun ağzından bile çıksa zalimi korkutuyor” demişti.
Suudi Arabistan kolluk kuvvetlerinin bu zulüm uygulamalarına ve özgür düşüncelerini ortaya koymalarından, meşru insan haklarını savunmalarından dolayı insanların evlerine baskın düzenlemelerine, gece yarısından sonra onları evlerinden alıp zindana götürmelerine ülke içinde fiili bir tepki göstermek mümkün değil. Böyle bir tepki göstermeye kalkışanlar çok ağır bir zulümle karşı karşıya kalacaklarını bilirler. O yüzden tepkiler sadece Suudi Arabistan dışında yaşayanlar tarafından sosyal medyada yayınlanan mesajlarla gösterilebiliyor. Yayınlanan mesajlarda söz konusu kadın aktivistlerin ve yazarların herhangi bir suç işlemelerinden dolayı değil Suudi Arabistan’da dizginleri elinde toplayan veliaht prens Muhammed ibnu Selman’ın şakşakçıları arasında yer almamaları, insanların haklarının savunuculuğunu yapmaları sebebiyle gözaltına alındıklarına dikkat çekildi.
Bu arada bazı uluslararası kurumlar tarafından da gözaltılara karşı tepki açıklamaları yapıldı. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği de Suudi Arabistan’da insan hakları ve kadın hakları alanında faaliyet yürüten aktivistlerin gözaltına alınmaları işlemlerinin devam etmesinin endişe verici olduğuna dikkat çekti.
Suudi Arabistanlı insan hakları savunucularından Sultan el-Abdeli de el-Cezire’ye yaptığı açıklamada ülkelerinde reformun sinema salonu veya güreş arenası açmakla değil insanlara görüşlerini özgürce ortaya koymalarına, yeri geldiğinde toplanmalarına ve gösteri yapmalarına fırsat verilmesiyle ancak mümkün olabileceğini dile getirdi.
Suudi Arabistan’daki son gözaltılar bu ülkedeki dikta rejiminin insanların düşüncelerini özgürce ifade etmelerine fırsat vermeme konusundaki tutumunda bir değişiklik olmadığını gösteriyor.
HABERE YORUM KAT