1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. 'Sütü Bozuk' Demiştim Az Bile Söylemişim
Sütü Bozuk Demiştim Az Bile Söylemişim

'Sütü Bozuk' Demiştim Az Bile Söylemişim

"28 Şubat'çıların sütü bozuk" dediğinden ötürü siyaset yasağı getirilen Bekir Sobacı, 28 Şubat sürecini anlattı.

16 Şubat 2012 Perşembe 14:58A+A-

BEKİR SOBACI: "28 Şubat çok kötü bir süreçti. 28 Şubat, bürokrasiyi hallaç pamuğu gibi atan, vatandaşların adım adım fişlendiği tam bir korku filmiydi... Toplum korkutuldu ve sindirildi. Aydınlar sindirildi, savrulmalar yaşadık. Direnemediler ya sustular ya da tevile başladılar. Dik duranlar da oldu ama çok az; onlara teşekkür ediyoruz."

Tarihe 'postmodern darbe' olarak geçen 28 Şubat 1997'deki MGK toplantısının yıldönümü yaklaşırken, kapatılan Refah ve Fazilet partilerinin milletvekili Bekir Sobacı, Yeni Şafak'a çarpıcı açıklamalarda bulundu. "28 Şubat'çıların sütü bozuk" dediğinden ötürü dönemin hakim güçlerince siyaset yasağı getirilen Sobacı, "Diğer darbeler yargılanıyor. Türkiye'yi çökertme planı olan 28 Şubat da bir an önce yargılanmalı" dedi.

ERHAN SEVEN'in RÖPORTAJI:

Tarihe 'postmodern darbe' olarak geçen 28 Şubat 1997 MGK toplantısında alınan kararların yıldönümü yaklaşıyor. Bu kararlardan 4 ay sonra hükümet yıkıldı, devamında Refah Partisi (RP) kapatıldı. Sonrasında kurulan Fazilet Partisi (FP) de 2002'de kapatıldı. 15'inci yılına giren 28 Şubat'ın mağdurlarından biri de eski RP ve FP milletvekili Bekir Sobacı... FP'nin kapatılma davasında suçlu bulunanlardan biri olan Sobacı, 5 yıl siyasi yasaklı olmuştu. "28 Şubat'çıların sütü bozuk" sözüyle tarihe geçen Sobacı ile 28 Şubat'ı konuştuk. Sobacı, o dönemde söylediği sözden dolayı asla pişmanlık duymadığını, hatta az bile söylediğini düşünüyor.

28 Şubat sürecinde neler yaşandı?

28 Şubat'ın 5 ayağı var: Asker ayağı, MİT ayağı, medya ayağı, yargı ayağı var, sermaye ayağı... Refahyol Hükümeti kuruldu. 11 aylık iktidar süreci var. 28 Şubat'ın 13. yıldönümünde bir televizyon programında tartışırken bir mail geldi. Elazığ'da MİT'in binasıyla Aczimendilerin binalarının yanyana olduğuna dair bir bilgi geldi. Ben şuna inanıyorum, 28 Şubat'ın karakutularından biri Şenkal Atasagun'dur. Aczmendiler, Timur'dan sonra Ankara önlerine asalarıyla beraber geldiler. Toplasanız bir otobüs etmez ama bir film izlettiler millete. Fadime Şahin, Ali Kalkancı o ayrı bir facia. Senaryonun devamı gibi. O süreçte MİT'in görev aldığı kanaatindeyim. O mail çok enterasan gelmişti. 28 Şubat'ın önemli bir ayağı MİT ayağıdır.

Bahsettiğiniz 28 Şubat ayakları nasıl işledi?

28 Şubat'ı sadece siyasi bir dizayn gibi düşünmemek lazım. Ekonomi ayağında çok yüksek faizlerle hazine ve devletten kazanmış bir sermaye yapısı vardı. O dönemler faaliyet dışı gelirlerinin yüzde 70'lere çıktığı dönemlerdi. Üretim ve sanayiyle değil tefeci ve faiz mantığıyla. İkincisi yargı. Genelkurmay'ın çağırdığı yargı mensupları kırmızı cüppelerini giydiler. Yargıyı istiskal ettiler. MİT ayağında 28 Şubat ile ilgili dava açıldığında Şenkal Atasagun'un şüpheli değil sanık sıfatıyla yargılanması gerektiğine inanıyorum.

TÜRKİYE'Yİ ÇÖKERTME PLANI

Asker ayağında ne gibi gelişmeler oldu?

Asker ayağında statü olarak ikinci seviyede ama rol olarak birinci sırada olan Çevik Bir'dir. Çevik Bir'e 28 Şubat süreci mahkemeye taşındığında balans ayarının ne olduğunun sorulması gerekir. Her hafta İsrail'e yaptığı gezilerin tank ya da uçak modernizasyonunu aşan bir cephesi olduğuna inanıyorum. Daha başka planlamalar yapıldı. Bu iş Türkiye'nin çökertilmesi planıdır. 28 Şubat'ın karakutusu Çevik Bir'dir. AK Parti'nin "28 Şubat'ın ürünüdür" ithamından kurtulması için üzerine düşeni yapması gerektiğine inanıyorum. Balyoz, Ayışığı seminerlerini duyan millet şok oluyor. 28 Şubat'ın dalga boyu 1995 ve 1999 seçimlerine kadar gider.

SÖZÜMÜN ARKASINDAYIM

"28 Şubat'çıların sütü bozuk" sözünüz çok ilgi çekmişti o dönemde. Şu anda bu sözden dolayı bir pişmanlık duyuyor musunuz?

Ben yazılı olarak konuşmam, irticalen konuşurum. Kurgulu bir konuşma değildir o. Sehven de çıkmış değildir, benim 28 Şubat'a bakışım budur. Hiçbir pişmanlığım yok. Şimdi beni görenler 'abi ne kadar haklıymışsın' diyorlar. 'Az söylemişsin' diyorlar. Ben de hak veriyorum, az söylemişim. Ama ben de bu kadar olduğunu bilmiyordum. Bazı şeyleri algılıyorduk, görüyorduk. Ama bugün E-muhtıra, Balyoz, Sarıkız, Ayışığı, Ergenekon plan ve seminerlerinden ortaya saçılanlara bakınca az bile söylemişim. Vatandaş beni kucaklıyor. Hiçbir pişmanlığım yok. Ülkemin ve toplumun zarar gördüğü bir süreçte ben o cümleden hiç rahatsız değilim. Bedelini ödedik. O konuşma kürsü masumiyetinde ve koruma zırhında olduğu için Genelkurmay'ın suç duyurusundan da birşey çıkmadı. Benim siyasetten yasaklanma nedenim 28 Şubat süreciyle ilgili söylediklerimdir. 'Sütü bozuktur' sözüm yüzündendir. Ben haklıydım. Vatandaş da her zaman her yerde hakkımı veri-yor. Onur duyuyorum.

'Yurtdışına çıkıyorum bir emrin var mı komutanım?'

28 Şubat'ın ekonomi ayağı süreci nasıl etkiledi?

28 Şubat'ın ekonomi ayağı var. 'Şişman kediler' kazançlarının devamını istiyorlardı. Ancak havuz sistemiyle bütçe kontrol altına alınmıştı. Rantiyecilerin hortumu kesilmişti. Sürecin ekonomik ayakları önemli. Dış ayaklarda İsrail'in müdahaleleri, ihalelerin verilmesi sözkonusudur. Çok büyük rüşvetler verildiği söylenir Skorsky alımlarında. Onların araştırılması lazım. Çevik Bir'in her hafta sonu pikniğe gider gibi İsrail'e gitmesinin sebepleri askeri ihale değildir. Burada Mesut Yılmaz'a ilişkin söylediği, 'Biz başbakanlığı o adama altın tepside ikram ettik' sözü var. Mesut Yılmaz yurtdışına giderken Çevik Bir'e tekmil verirdi telefonda. 'Emirleriniz var mı' diye. Yurtdışına tekmil vererek çıkan ve siyaseti istiskal eden müptezel bir başbakan olarak tarihe geçmiştir Mesut Yılmaz. 28 Şubat'ın bize bıraktığı talihsizlik budur. Mesut Yılmaz vicdanı bir rahatlama istiyorsa ANAP-Refah hükümetinin neden kurulmadığını, iki tekmille yurtdışına neden gittiğini açıklasın. Tansu Çiller hükümeti döneminde Yunanistan'daki orman yangınlarından bahsedip geyik muhabbeti yapmasın. İki parti arasında son ana gelinmişti, 'kuruldu' denildiği an kurulmamıştı.

Demirel 30 yıllık kinini kustu

Merhum Erbakan Hoca iktidarı bıraktığında Tansu Çiller hükümet kuracaktı. Biz Köşk'e 281 imza gönderdik ve güvenoyu vereceğimizi belirttik. Demirel'in tarihi cevabı var. 'Sayısal çoğunluğunuz var ama siyasi çoğunluğunuz yok' diye... 28 Şubat'ın siyasi ayağı Demirel'dir. Demirel'i 1965'den sonra tek başına iktidardan Milli Görüş uzaklaştırmıştır. Milli Görüş hareketi kök saldıktan sonra Demirel tek başına iktidarı görememiştir. Demirel, Erbakan'dan 30 yıllık intikamı almıştır. 30 yıllık kinidir bu. Köşk'e güvenoyu imzalarımızı göndermemize rağmen Demirel'den kabul görmedi. Oynayacağı oyunu oynadı, 60 milletvekili ile Ecevit'e azınlık hükümetini kurdurdu. Daha sonra ABD, CIA, Mossad, MİT organizasyonuyla Öcalan'ın teslimi var. Siyasetin kurgulanması ve dizaynıdır. 1993'lerdeki katliamların arttırılması zaten Öcalan'ın teslimi için ön hazırlıktı. Toplum hazırlanacak, daha sonra Öcalan teslim edilecek. Çok başarılı bir başbakan, hükümet var denecek. DSP o sayede 99 seçimlerinde birinci parti çıktı.

HABERE YORUM KAT

1 Yorum