KSÜ Merkez Camii önünde toplanan katılımcılar pankart, döviz ve sloganlar eşliğinde basın açıklamasını gerçekleştirdi.

Basın açıklamasına Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi rektör yardımcısı Prof. Dr. Orhan Doğan, Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi rektörü Prof. Dr. İsmail Bakan, akademisyenler, üniversite personeli, öğrenciler ve çeşitli STK üyeleri katıldı.

Program İnsan Hakları ve Özgür Gençlik Topluluğu danışmanı Doç. Dr. Celal Kurşun’un açılış konuşmasıyla başladı. Kurşun, İsrail’in Filistin’e karşı yaptığı katliamı te’lin ederken Refah saldırısında insanların yanarak şehit olmasına da dikkat çekti. Şehit Şeyh Ahmet Yasin’in vasiyetinde ümmeti şikâyet ettiğini dile getiren Kurşun, Filistin davasına sahip çıkmamızın görevimiz olduğunu ve bunun büyük bir mesuliyet/vebal taşıdığını dile getirdi.

Programda İnsan Hakları ve Özgür Gençlik Topluluğu başkanı Edanur Yokuş ve Yeniler Topluluğu başkanı Burak Karataşçı birer konuşma yaptı.

Topluluk başkanlarının konuşmalarının ardından Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi rektörü Prof. Dr. İsmail Bakan konuşma yaptı. Bakan, konuşmasında Netanyahu’nun oğlu Yair Netanyahu’nun sosyal medya hesabından paylaştığı haritadan, siyonist İsrail’in arzı mev'ud planının peşinde olduğunu dile getirdi.

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi rektör yardımcısı Prof. Dr. Orhan Doğan ise İsrail’e bir kez daha lanet ettiklerini, Refah saldırısının kabul edilemez olduğunu, kendilerinin güvenli alan ilan ettikleri bölgeleri bile bombaladıklarını ve bunun insanlığa karşı büyük bir saldırı olduğunu söyledi.

Program Doç. Dr. Celal Kurşun’un yazdığı Kudüs Ahdi’nin okunması ile devam ederken Hüsameddin Mennaoğlu’nun dua etmesiyle sona erdi.

Ben insan hakları ve Özgür Gençlik topluluğu başkanı Edanur Yokuş. Dönem başından beri üçüncü basın açıklamamızı yapıyoruz. Bu konuşma İçeride ve dışarıda yaptığımız faaliyetlerden de sadece biri. Bu demek oluyor ki İşgalci İsrail Siyonist devleti yaptığı katliamlara hala devam ediyor. Pazar gecesi ise Refah'a topladığı Gazzeli kardeşlerimizi uykularında bombalamış ve yakarak şehit etmiştir. Ve maalesef bununla da kalmamış Refah kentini bombalamaya devam etmiştir.

 Ey Siyonist İsrail devleti! Bombaladınız yetmedi. Yıktınız yetmedi. Öldürdünüz yine yetmedi.

Buradan diyoruz ki: Acılar bitene kadar, bomba sesleri dinene kadar, çocukların korkmadan oyun oynayacağı o güne kadar buradayız.

 İçimizdeki siyonist zihinlere de sesleniyoruz:

Önce Araplar ölüyorsa çok mesele etmediniz. Sonra Topraklarını sattılar yalanını uydurup bunu bir de yaydınız. Biraz zaman geçince "Zamanında çalışsalardı, kendilerini savunsalardı." dediniz. Onları savunan "Hamas. " dedik. "Hayır o terörist." dediniz. Peki siviller, dedik? Kader, dediniz. "Çocuklar ölüyor." dedik. "Savaşta olur böyle şeyler." dediniz.

Okulları bombaladılar. Sustunuz.

Çocukları öldürdüler. Sustunuz.

Kadınları toplu mezara gömdüler. Sustunuz.

Şimdi de Refah'ta uyuyan insanları bombaladılar. Buna da susmaya devam edecek misiniz?

7 Ekim'den beri lanetlediğimiz gibi yine işgalci Siyonist İsrail devletini lanetliyoruz. Netanyahu'ya tutuklama kararı çıkaran Uluslararası Ceza Mahkemesinin derhal bu kararı uygulamasını bekliyoruz.

Vicdani duyarlılığı olan tüm halkların ayağa kalkmasını istiyoruz.

Asıl teröristin İsrail olduğunu, Hamas'ın ülkesini savunan mücahit bir grup insan olduğunu, Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için savaştığını tüm dünyaya haykırıyoruz.

Üniversiteli kardeşlerim. Bizler geleceğin inşasını yapacağız. Biliyorum ki hiçbirimiz böyle bir dünyada yaşamak istemiyor. Ve biliyoruz ki bunu değiştirmekte bizim elimizde. Harekete geçmek ve daha çok çalışmak zorundayız. Sizlerle birlikte herkese markette, tatilde, gezide, okulda aklınıza gelen her yerde boykota, eyleme, direnişe ve adil şahitliğe devam etme çağrısı yapıyoruz.

Vicdanlarınızı meydanlara davet ediyoruz.

Bismillahirrahmanirrahim.

Kıymetli hocalarım, saygı değer arkadaşlar;

Bugün burada geçtiğimiz günlerde yaşanılan insanlık ve devlet namına hiç bir örnek teşkil etmeyen Siyonist İsrail’in Refahta yapmış olduğu katliama dünya devletlerinin gerekli adımları atması için haykırıyoruz.

Tüm dünyanın gözü önünde Gazze ve Refah’ta her geçen gün insanlık dramı artarak devam ediyor.  Temelinde demokrasi, insan hakları ve dünya barışını esas alan Birleşmiş Milletler ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 7 Ekimden bugüne gerçekleşen soykırıma sessiz kalarak miadını doldurmuştur. Birleşmiş milletler çocuk hakları sözleşmesinin 6. Maddesinde de belirtildiği üzere her çocuk temel yaşama hakkına sahiptir. Ama maalesef ki bu madde Gazze’de geçmişten bugüne şehit edilen on binlerce çocuk için hükmünü yitirmiştir. Evrensel hukuk ve savaş hukuku 235 gündür emsali görülmemiş şekilde hiçe sayılmaya devam ediyor. Buradan dünya devletlerine ve onların vicdan sahibi vatandaşlarına sesleniyoruz. Gazze ve Refah’ta yaşanan siyonist İsrail zulmünün bir an evvel son bulması için elimizden ne geliyorsa yapmaya gayret gösterelim. Konuşmamı topluluğumuzda bulunan kardeşlerimiz ile birlikte şiyar edindiğimiz şu sözlerle sonlandırmak istiyorum:

Kubbetüs Sahranın saflarını,

Mescidi Aksa nın avlusunu,

Kadim Filistin sokaklarını,

Bu Gençlikle doldurana kadar,

Bu soykırımı haykırmaya devam edeceğiz.

Ve inanıyoruz ki,

Bir gün gelecek bir gün kalacak,

Bir sabah kardan aydınlık gelecek hak olan bu dava da batıl zail olacak.