1. YAZARLAR

  2. Abdurrahman Dilipak

  3. Susurluk dosyası yeniden açılırken
Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Yazarın Tüm Yazıları >

Susurluk dosyası yeniden açılırken

16 Ağustos 2011 Salı 00:31A+A-

Çarkın konuştu ve Susurluk dosyası yeniden açıldı.

Aslında Şahin’in tutuklanması ile, bu işin Emniyet ayağının da deşifre edileceği belli idi.

Faili Meçhuller Asker-Polis işbirliği ile yapılan bir işti.

Şimdi işler geldi Susurluk’a dayandı.. Bir adım sonrası 28 Şubat.

Bana kalırsa Karadayı, Çevik Bir filan valizlerini toplamaya başlasalar iyi ederler..

İnternet andıcından söz ediyoruz da, brifingler niye gündeme gelmiyor!?. O daha kapsamlı bir projeydi aslında.. E-muhtıradan önce 28 Şubat’ın çözülmesi gerek.. Ankara’nın etrafındaki çember daralıyor..

Asker - Polis derlen bazı politikacılara da gelecek sıra.. Ağar ve Çiller de, Mesut Yılmaz da savunmalarını hazırlamaya başlasalar iyi ederler.. Bundan sonra işler çok uzun sürmeyecek.. Daha hızlı gelişecek süreç.

Ve bir de Kürt Ergenekonu konusu var.

Biliyorsunuz arada bir de Muhsin Yazıcıoğlu dosyası var. O da çıkacak ortaya..

Ve tabii görünen o ki bu internet andıcı Başbuğ’un da başını yiyecek..

Başbuğ da içeri girerse herhalde Çetin Doğan da artık inkarla bir yere varamayacağını anlar.. Mızrağın çuvala sığmadığı açık.. On binlerce sayfadan oluşan belgeler arasında iddianame oluşturulurken birtakım teknik hatalar olmuş olabilir, ama artık gelinen noktada o kadar çok yeni belge, bilgi ve tanık var ki.. Bu işe başlanılan noktaya ile gelinen nokta arasında dağlar kadar fark var.. Kamuoyu ve Media baskısı açısından da durum farklı değil.. O gün bu işler yeni başladığında bu adamlar hâlâ çıkıp hesap soracaklarını söylüyorlardı. O günden bugüne köprünün altından çok sular aktı Bugün bu adamları serbest bıraksanız ya da bunlar hayal ettikleri darbeyi yapsalar, önce kendi arkadaşlarını boğazlarlar..

Bakınız, halkı sokağa çekme konusunda Ergenekon ve Balyoz çetesi umudunu kaybetti. Onun için bu iş KCK’ya, Kandil’e kaldı.. Kendi kurdukları yapılar bile artık bunlara güvenmiyor..

Köşelerine sinmiş, korku içinde sesini kısmış birçok kişi artık değişik yollardan ellerindeki bilgileri bir şekilde hükümete, savcılıklara, Mediaya aktarmaya devam ediyor..

CHP istediği kadar çırpınsın, kimsenin Haberal’ı, Bir’i, Balbay’ı düşündüğü yok. Ya da Soner Yalçın’dan kimse söz ediyor mu? Herkes kendi derdine düştü.. Bunların birbirleri hakkında kapalı kapılar arkasında söyledikleri sebebi ile, birbirilerinin yüzüne bakacak halleri kalmadı..

Hurşit Tolon’un sesi çıkıyor mu ya da Çetin Doğan’ın eskisi kadar sesini duyuyor musunuz? Bu işlerde vefa yoktur. Düşenin dostu olmaz..

Demirel eskisi kadar konuşuyor mu? Birtakım eski yargıçlar da kıstılar seslerini..

Kenan paşamız kokteyllere bile katılmıyor. Şahinkaya zaten yıllardır yok meydanlar da..

12 Eylül davası da kapıda..

Encümen-i Daniş toplantıları, Cercil D’orient toplantıları yapılmıyor olabilir, yapılıyorsa da, dinlenme korkusu ile kimsenin öyle sesini yükselttiği yok..

Bana kalırsa Ağar, Çiller, Yılmaz çıkıp konuşmalı.. Kendileri gitmezlerse, davet edildiklerinde çok geç kalmış olacaklardır.. Ama yine de gideceklerini sanmam. Niye’sini kendileri daha iyi biliyordur.. Neyse. Ne demişler: Bu dünya etme-bulma dünyasıdır. Alma mazlumun ahını, çıkar ahsete aheste..

Zor günlerde Emniyet Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı, Başbakanlık yapan kim varsa, onlar da çıkıp konuşmalı. Gönüllü olarak gidip savcılıklara ifade vermeli..

Mesela bugünki Jandarma Genel Komutanı da kendi yaşadığı dönem hakkında talep ve davet gelmeden elindeki bilgi ve belgeleri paylaşmalı, bildiklerini anlatmalı.. Şaibeden kurtulmak için bu şart. Şaibe ağaç kurdu gibidir..

Erdoğan, partisinin kuruluşunun 10. Yıl iftarında en büyük projesini açıkladı: Ramazan sonrası terörü bitirme adına ne gerekiyorsa yapılacak ve eylül bu anlamda bir milad olacak..

Erdoğan’ın Ramazan sonrası önemli bir adımı da Suriye konusunda atması bekleniyor.. Esad Ramazan’ı Müslümanlara zehir etti. Oruçlu adama yılan bile dokunmaz denir ama Suriye’de Ramazan boyunca kan akmaya devam etti..

Somali konusunda Türkiye elinden geleni yapıyor. Ve Ankara Somali’de işlerin yoluna girmesi için yeni bir proje hazırlıyor.. Somali kendi ayakları üzerinde durana kadar Türkiye Somali’de kalmaya devam edecek..

Ramazanda hayat biraz yavaşlar. İstikametimizi yeniden belirleriz ve sonra hayat bütün hızıyla devam eder gider.. Ramazanın istikamet verdiği olaylar için bekleyelim!. Selâm ve dua ile..

YENİ AKİT 

YAZIYA YORUM KAT