“Suriye'nin toparlanması için küresel eylem gerekli”
Uluslararası yardım kuruluşu İslamic Relief'in başkanı, Suriye'nin yeniden inşası için küresel iş birliği çağrısında bulunarak, yaptırımların kaldırılması, altyapının yeniden inşası ve hayati hizmetlerin yeniden sağlanmasını talep etti.
HAKSÖZ HABER
Uluslararası yardım kuruluşu Islamic Relief Türkiye’nin yöneticisi Ali Demir, Suriye'nin yeniden inşasının ortak bir küresel taahhüt gerektirdiğini belirterek, uluslararası toplumu yıllar süren savaş ve yıkımın ardından ülkenin toparlanması için sorumluluğu paylaşmaya çağırdı.
Demir yaptığı açıklamalarda “Eğer dünya bu ülkenin kendi ayakları üzerinde durmasını ve gelecekte mülteci krizleri gibi sonuçlardan kaçınmasını istiyorsa, tüm ülkeler Suriye'yi desteklemelidir. Bu bir zorunluluktur” dedi.
“Neredeyse her ay Suriye'yi ziyaret ediyorum ve 12 yıldır ülkede çalışıyorum” diyen Demir, böyle bir destek olmadan insanlara umut veremedikleri uyarısında bulundu ve “Bazı insanlar hayatlarına geri dönmeyi arzuluyor, ancak uluslararası destek olmadan yeni bir hayata başlamaları için çok az umut var.” ifadelerini kullandı.
Suriye'nin mevcut durumunu göz önünde bulunduran Demir, ülkenin 14 yıl boyunca savaş durumu sebebiyle krize maruz kaldığını ve öncesinde 50 yıllık diktatör rejimi altında yaşadığını hatırlattı ve “Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, ülkenin her yönü etkilenmiş durumda” dedi.
Demir, Suriye'nin ihtiyaçları hakkında “Pratikte her şeyin yeniden inşa edilmesi gerekiyor. İyileşme insanlar için çok önemli. Sektör sektör ele alındığında ekonomi en kritik önceliktir. Yıllarca süren savaş, kriz ve yerinden edilmenin ardından, insanların hayatlarına devam edebilmeleri ve mültecilerin komşu ülkelerden ve ötesinden geri dönebilmeleri için ekonomik iyileşme şart.”
Suriye'de elektrik, su, fabrikalar ve tarım gibi altyapı hizmetlerinin acilen iyileştirilmesi gerektiğini vurgulayan Demir “Ekonomik iyileşme diğer her şeyin temelidir. Bu sayede daha fazla insan hayatını yeniden inşa edebilir, daha fazla kaynak kullanılabilir hale gelir ve ülkeyi desteklemek için daha büyük bir kapasite oluşur.”
“Bunca yıllık savaşın ardından büyük bir rehabilitasyon programı şart” diyen Demir, “Su ve elektrik şebekeleri, okullar, hastaneler - tüm bu hayati hizmetlerin yeniden tesis edilmesi toparlanma için bir öncelik olmalıdır.” dedi.
- Suriye’nin birçok bölgesi deprem vurmuş gibi
Demir sözlerine şöyle devam etti: “Son dönemde Halep, Humus, Hama, Lazkiye, Tartus, Şam, Dara ve Deyrizor'u ziyaret etme şansım oldu. Halep, Humus, Şam ve Deyrizor da dahil olmak üzere bu şehirlerin pek çok bölümü tamamen yıkılmış durumda, yaşanan yıkım geçen yıl Türkiye'yi vuran ve 11 ilde geniş çaplı yıkıma neden olan büyük depreme benziyor.”
Demir, bu sürecin muazzam maliyetine dikkat çekerek, özellikle 14 yıllık savaşın ardından hiçbir hükümetin bunu tek başına üstlenemeyeceğini vurguladı. “Bu nedenle evlerin, konutların ve barınakların rehabilitasyonuna büyük önem verilmelidir. Bu yapılmadığı takdirde milyonlarca insanın geri dönecek bir evi olmayacak.” dedi.
- Yaptırımlar kaldırılmalı
Şu anda işleyen bir Suriye hükümeti olduğu için uluslararası tanınmanın önemli olduğunu ifade eden Demir “İnsani yardım ve kalkınma sektörlerinde çalışan bir kuruluş olarak şu anda en önemli önceliğimiz Suriye üzerindeki yaptırımların kaldırılmasıdır.” dedi.
Suriye'nin bankacılık sistemine yeniden entegre edilmesi gerektiğini anlatan Demir, Suriye bankalarının fonlara erişimi engellenmeye devam ederse kimsenin ülkede çalışamayacağını, hiçbir ürünün üretilemeyeceğini ve hiçbir pazarın canlandırılamayacağını vurguladı.
Demir, hizmetlerin yeniden başlayabilmesi için önceki rejim tarafından uygulanan yaptırımların mümkün olan en kısa sürede kaldırılması gerektiğini söyledi.
Bu noktada, hiç kimsenin ülkenin toparlanma sürecinin maliyeti için bir rakam veremeyeceğini belirten Demir, yetkililerin hala durumu değerlendirdiğini, çünkü birçok hastane ve okulun tamamen tahrip olduğunu ve işlevsel olmadığını, bazı hastanelerde ekipman, malzeme ve kaynak bulunmadığını kaydetti ve “Şu anda kimse bir rakam veremez, ancak şu aşamada yeni hükümet bu tür değerlendirmeler yapıyor ve kesinlikle milyarlarca ve milyarlarca dolar gerektirecek.” dedi.
Türkiye'nin de özellikle bu aşamada Suriye'de proje uygulama süreçlerini giderek daha fazla kolaylaştırması gerektiğini ifade eden Demir “Şu anda birçok STK'nın Suriye'de proje uygulamak için temel dayanağı PTT'dir ve bu da Suriye'deki operasyonların ve ihtiyaçların büyüklüğü göz önüne alındığında oldukça zordur.” dedi.
Demir, “Yaptırımlar kaldırılana kadar, Suriye içine fon aktarımı için resmî yol budur ve Türkiye'nin bu konuda daha fazla kolaylık sağlaması, örneğin Kuzey Suriye'deki büyük şehirlerde Türk bankalarının şubelerini açması gerçekten etkili olacaktır.” ifadelerini de kullandı.
Bunun piyasayı çok güçlendireceğini ve her iki ülkenin ekonomisi üzerinde olumlu bir etki yaratacağını vurgulayan Demir: “Bu, Suriye'nin pazarlarını ve ekonomisini güçlendirmesi için çok büyük bir mesaj olacak ve her iki ülkeye de ticari ve ekonomik bağlar açısından yardımcı olacaktır.” şeklinde konuştu.
- Islamic Relief Türkiye
Kurumunun Suriye'deki çalışmalarına da değinen Demir, Islamic Relief Türkiye'nin Suriye'de 13 yıldır çalıştığını, yaklaşık 350 milyon dolar harcadığını söyledi ve projelerinin çoğunun acil durum desteğinin yanı sıra bazı kalkınma projelerine de odaklandığını anlattı.
Demir, “Okullardan hastanelere, ekmekten altyapıya, su şebekelerinden güneş enerjisi sistemlerine kadar geniş bir alanda sadece Suriye'de değil komşu ülkelerde de çalışmalar yürütüyoruz.” dedi.
Islamic Relief’in şimdi yeni bir sayfa açtığını anlatan Demir, en iyisinin umulduğunu ve bu süre zarfında rehabilitasyon ve iyileşmeye odaklanarak kapsamlı bir planlama yapıldığını açıkladı.
Demir, kurumun sağlık sistemlerini, okulları, pazar faaliyetlerini, geçim kaynaklarını, tarımı ve altyapıyı rehabilite etmenin yanı sıra yetimlere, dullara, tutuklulara, cezaevlerinden ayrılanlara ve tüm bu tür hizmetlere ihtiyaç duyanlara psikolojik ve maddi destek sağlamayı amaçladığını da sözlerine ekledi ve şöyle devam etti:
“Büyük bir yetim programımız var... Suriye'de bunu genişletiyoruz ve ülke genelinde daha fazla yetime ulaşarak onları desteklemeye çalışıyoruz. Suriye tarihinde yeni bir sayfa açarken, bu tüm uluslara ve iyi niyetli insanlara bir araya gelerek katkıda bulunmaları ve özgürlük, ilerleme ve refah dolu bir gelecek için çabalamaları için bir çağrıdır, inşallah.”
*Anadolu Ajansı'nda Gökhan Ergöçün imzasıyla yayınlanan bu İngilizce röportaj Haksöz için çevrilmiştir.
HABERE YORUM KAT