
Suriyeli muhacirlere bir tebessümü bile çok gören zavallılar
Hakan Albayrak, Suriyeli muhacirlere bir tebessümü bile çok gören zavallıları ti’ye aldığı yazısında, “Onların bu hallerini irrite edici ve hatta itici bulanların kendi kendileriyle bir sorunları, çözemedikleri derin bir sorunları olsa gerek.” diyor.
Hakan Albayrak’ın Karar gazetesinde yer verilen yazısı (20 Temmuz 2021) şöyle:
Ehlen ve Sehlen
Suriyeli muhacirler aleyhindeki yoğun tezvirat, sahipleri yerine benim yüzümü kızartıyor.
İnsanlardan bahsediyoruz; hem de can kardeşlerimiz olan insanlardan!
Ve onlar bu sözleri işitiyor, bu hal ve hareketleri görüyor.
Vallahi utanıyorum.
Hele halkın ezici çoğunluğunun Suriyeli muhacirleri istemediğine dair kamuoyu araştırma sonuçları başımı iyice yere eğdiriyor.
Öteden beri hicret yurdu olan, hicretlerle yoğrulan bu ülkeye hiç ama hiç yakıştıramıyorum.
Hani “ensar”dık?
***
Ensarlık vazifesi şuuru, insanlık vazifesi şuuru önemli; ama ben Suriyeli muhacir kardeşlerimize sadece vazife şuuruyla yaklaşmayı bile eksik görürüm.
Muhabbete dayalı bir yaklaşım olmalı.
Muhabbete ve ille de hürmete.
Takdir edilmeli Suriyeli muhacir kardeşlerimiz.
“Ülkemize renk kattılar, zenginlik kattılar, dinamizm kattılar” denmeli.
Üzerlerindeki onca çile yüküne rağmen korudukları -ve bana göre muazzam bir şükür halini ifade eden- yaşama sevinçleri, coşku derecesindeki neşeleri, içi gülen gözleri var ya, neşesini kaybeden toplumumuza paha biçilmez bir ilaç gibi gelmeli; ilham vermeli bize.
Onların bu hallerini irrite edici ve hatta itici bulanların kendi kendileriyle bir sorunları, çözemedikleri derin bir sorunları olsa gerek.
‘Ama ülkeleri o haldeyken nasıl gülerler?’ deniyor; Suriye’nin yakılıp yıkıldığı gibi onların da kasvetten ölmesi istenir gibi.
Hayat devam ediyor efendiler!
İnsan hep insandır.
Ve küçük mutluluklara tutunarak, onları olabildiğince büyüterek ayakta kalma çabası takdire şayandır.
***
Son yıllarda pek nadiren duymaktan, neredeyse hiç duymamaktan muzdarip olduğum bir cümle: SURİYELİLERİ SEVİYORUM.
Ben candan seviyorum Suriyelileri.
Onların canlılıklarını ve candanlıklarını seviyorum.
Kalabalık aileler halinde güle oynaya çarşı pazar gezmelerini seviyorum.
“Ehlen ve sehlen”lerini seviyorum.
Adab-ı muaşerete riayetkârlıklarını, nezaketlerini seviyorum.
Müziklerini seviyorum.
Arapça tabelalarını seviyorum.
Gece geç saatlere kadar açık olan lokantalarını, felafellerini, kebaplarını, Şam ve Halep tatlılarını seviyorum.
Sıkıcı olmamalarını seviyorum.
Homur homur olmamalarını seviyorum.
Işıl ışıl olmalarını seviyorum.
Sürur veriyorlar bana, sevinç aşılıyorlar.
Türkiye onlarla daha güzel.
Ehlen ve Sehlen, Ehlen ve Sehlen, Ehlen ve Sehlen…
***
Kurban Bayramı bütün Ümmet-i Muhammed’e mübarek olsun.
HABERE YORUM KAT
Albayrak'ın Karar'da ki yazılarının altına yazılan yorumları görünce çok şaşırıyor üzülüyorum. Yaftalamak hakaret etmek ... Nasıl bir toplum olduk. hadi o sefiller o yorumları yazmılar da Karar editörü nasıl yanlıyor....
Yanıtla (0) (0)Seviyorum ben de Suriyelileri ama hepsini değil. Adabı muaşereti bilen, halk hukuka dikkat eden, Allah korkusu olanlarını Seviyorum. Bu dediğim her insan için geçerli :)
Yanıtla (0) (0)Bide Türkler misafirperverdir derler misafirperverlikleri onlara para döviz getiren Avrupalı ve Rus turistlereymiş meğer tabi bide başka bir yüz kızartıcı mesele var Suriyelilerde onların istediği şey yok elbette ne diyelim Allah milletleride Topluca imtihandan geçirirmiş eğer araştırma şirketleri doğruysa bu milletin çoğu imtihanı kaybetmiş demektir
Yanıtla (0) (0)İşin ironik yanı Almanların ülkelerindeki türklere yaptıklarına kızan bu kınayıcı çoğunluk aynı muameleyi kendi azınlıklarına yapmaktan bir beis görmüyor.
Yanıtla (0) (0)Türkiye de maalesef yükselen türk ırkçılığı ile beraber yabancı düşmanlığı da artıyor. .ıslami hassasiyet ve bilincin kaybolmasına paralel. .kahrolası ırkçılık. .
Yanıtla (0) (0)Gönül isterdi ki kimseyi yerinden yurdundan eden zorbalar olmasın, gene gönül isterdi ki Müslümanların cihadina bölgenin tüm müslüman gençleri destek versin..
Yanıtla (0) (0)...
Ama maalesef hayat böyle işlemiyor.. ırkçılar muhacirlere karşı insanlık dışı tutum sergilerken onları yerinden yurdundan edenlere karşı cihat edenleri terörle itham etmekle ikinci bir gafleti daha ortaya koyuyorlar..
halbuki Suriyeli diye bir kavramın dahi ortaya çıkışı büyük İslam tarihinde kısa dönemlik bir olaydır.. düne kadar zaten bu sınırlar yoktu, bugünde Kilis, Hatay ve Urfa halklarının savaş öncesinde de sınırın öte tarafıyla akrabalık ilişkilerini evlilikler ve ticaret ile koruduğu hep bilinir..
Birde iktidarı ele geçirseler tarihe yeni bir kara leke olarak zorunlu göçü geçirmeye and içmisler. Halbuki göç zenginliktir berekettir ve medeniyetin ortaya çıkışında en temel faktörlerden birisidir..
Muhacirlerin ve Ensarlarin bayramı mübarek olsun, umarız Şam diyarının özgür günlerinde bizde oralarda bayram yaparız..