1. HABERLER

  2. ETKİNLİK-EYLEM

  3. Suriyeli Kardeşlerimizle Dayanışma Etkinliği
Suriyeli Kardeşlerimizle Dayanışma Etkinliği

Suriyeli Kardeşlerimizle Dayanışma Etkinliği

Bartın'da Suriyeli mağdur. Müslüman kardeşlerimizle dayanışma amaçlı kahvaltı AGD salonunda düzenlendi.

09 Aralık 2012 Pazar 12:05A+A-

 Bartın'da Suriyeli mağdur. Müslüman kardeşlerimizle dayanışma amaçlı kahvaltı AGD salonunda düzenlendi. Bartın Özgür-Der temsilcisi Şuayb Mekeç kahvaltı programını Bartın'daki İslami STK'larla yaptıklarını söyledi ve onların adına katılanlara teşekkür etti. Müslümanların kardeş oldukları, Müslümanlar bir yerde zulme uğradıklarında birlik olup onların yardımlarına koşacakları, zalimlere meyletmemelerinin şart olduğu ve Rabbimizin biz Müslümanları kardeş ilan ettiği, birbirimizin velileri olduğumuz ilahi vurgularıyla kısa bir sunu konuşması yaptı. Yardımların bir yardım seferberliği bilinciyle devam edeceğini, kermes düzenleneceği ve giysi yardımı da toplanacağı bilgisini verdi. İHH Bartın Temsilcisi Mücahit Mekeç kermesle ilgili ayni ve nakdi yardım seferberliğinin yer ve zamanıyla ilgili açıklamalar yaptı. Kahvaltıya Bartın İslami duyarlılıkçevreleri, Özgür-Der Bartın Girişimi, Bilgi-Der, Anadolu Gençlik Derneği, Gülder, Bartın esnaflar teşekkülü, Saadet Partisi Bartın Kadınlar Komisyonu ve gençleri hep birlikte katılımlarıyla desteklediklerini ilan ettiler. Şuayb Mekeç, programa katılacağı ilan edilen Suriyeli şehit annesi Şaza Bukerati 'nin gelemediğini ama Zehra Türkmen hanımefendinin Şaza Hanımefendiyi ve ailesini iyi tanıdığını, İstanbul'da ve Türkiye'nin değişik yerlerindeki mülteci konumundaki Suriyeli ailelerle ilgili bir anne, bir Müslüman kadın bakışıyla bilgiler verebileceğini ve Özgür-Der'in bu konudaki teşebbüslerinin içinde yer alan birisi olarak Suriyeli şehit anneleri ve aileler ile ilgili açıklamalar yapması için sözü Zehra hanıma verdi. Zehra hanım Haksöz dergisinin Kasım2012 sayısındaki Şaza hanım ve oğlu şehit Ömer konulu röportajında vurgulu şekilde anlatılan adanmışlık bilincini, bir annenin teslimiyetini ve şehit annesinin Allah'a olan şükrünü anlatarak söze başladı. Suriye'de birçok şehit annesinin çocuklarını, eşlerini Rablerine nasıl adadıklarını ve bununla ilgili dimdik tavırlarını, Suriyedeki insanların sadece Allah'a güvendiklerini, annelerin çocuklarını bu bilinçle yetiştirdiklerini, Allah'a tevekkül içindeki duruşlarını annelerin tanıklığıyla dile getirdi. Suriyeli Müslümanların zalimlere karşı mağrur duruşlarını ve uzlaşmayan hallerini örneklerle izah etti. Suriyeli muhacir kardeşlerimizin asla dilenme duygusu, sadaka bekleme duygusu içerisinde olmadıklarını, sadece açlıklarını ve zorunlu ihtiyaçlarını giderebilecek kadar yardım kabul ettiklerini, Özgür-Der ve Islahder'in Suriye izlenimlerinde çocukların bile ihtiyaçlarının dışında herhangi bir şey isteme teşebbüsünde bulunmadıklarını duygulu ifadelerle dile getirdi. Zehra Türkmen'in konuşması sırasında dinleyicilerin duygulu anlar yaşadığı görüldü.. Ardından Hamza Türkmen kürsüye davet edildi. Müslümanların geçen yüzyılın başlarında ümmetten ulusa dönüştürülmesiyle başlayan kaotik sürecin Müslümanların üzülmelerine yol açtığını, işgallerin ve işbirlikçi münafık rejimlerin Müslümanlar üzerinde derin izler bırakan bir atalet sürecini başlattığını ama bugün Müslümanların yeniden bir toparlanma, başlarındaki zalimlere karşı koyma dirilişiyle yeni bir sürece girildiğini ifade etti. Ümmetin uluslara bölünmesi ve Müslüman nesillerinin ifsadıyla içeride hastalıklı işbirlikçilerin, garpzedelerin üretildiğini, ama bugün Allaha şükür tüm İslam aleminde bu hastalıklı duruma karşı yepyeni bir mücadele döneminin başladığını vurguladı. İslam Aleminin Tunus'tan başlayıp Libya, Mısır, Yemen ve Suriye'ye kadar direniş ve uyanış hattının ümmetin rahmetine dönüştüğünü, içimizdeki veya düşüncelerimizdeki muharref kültür ve cehaletin ve Allah'ın kitabından uzak oluşun tespit edilip Müslümanların Allah'ın yeryüzünde kendilerine yüklediği adaletin şahitleri olabilme bilincini kavradıklarını, yepyeni bir döneme girildiğine işaret etti. Bir dönem içinde yaşadığımız toplumun çok ağır dayatmalarla bütün dini uygulamalarının yasaklandığı ya da tahribata uğratılmaya çalışıldığı Müslümanların dinlerine yabancılaştırılmaya çalışıldığı dönemin/kuşakların çocukları olarak bugün babalarımızdan; ibadetlerimizin uygulanış şekillerini, Kur'anın hıfzı, genel İslami adaba dayalı ritüellerin bizlere intikal ettiğini bu konuda onlara teşekkür ettiğimizi ama içimizde oluşmuş muharref kültürün batıni yorumların, hizipçi yaklaşımların Müslümanları hep gruplara böldüğü, vakıayla nassı buluşturamayan bir cehaletin içinde olduğumuzu fark ettiğimizi ve top yekun içteki ve dıştaki hastalıklarımıza karşı bir toparlanma sürecine girildiğini söyledi. Türkiye'deki Müslümanların konuya net bakamamaları yüzünden yardımların geç kaldığını ama yeni bir yardımlaşma seferberliğine gidildiğini bunun Allah'ın lütfuyla Suriye'deki kardeşlerimizin zalimden kurtuluş mücadelelerine çok anlamlı katkıda bulunacağını ifade etti. Bu çabaların aynı zamanda vakıayla nassı irtibatlandırarak kendimizi yeniden Kur'an nesli olarak inşa etme süreçlerine imkan sağlaması temennisiyle program son buldu.

bartin-20121210-_1.jpg

bartin-20121210-_2.jpg

bartin-20121210-_3.jpg

bartin-20121210-_4.jpg

HABERE YORUM KAT

1 Yorum