Haksöz-Haber

Suriye İntifadasının 2. Yıldönümünde, “Suriye’de İnsanlık Ölüyor”  sloganıyla Türkiyeli çeşitli kurumlardan temsilci kadınlar Feshane’de  bir basın açıklaması düzenledi.

Moderatörlüğünü Tuba Albayrak’ın yaptığı basın açılamasında Suriye’de bir insanlık dramı yaşandığının, özellikle kadın ve çocukların katledilerek tacize uğradıklarının altı çizildi. Türkiyeli kadınlar olarak bu zulmün karşısında olduklarını bir kez daha dile getirmek için bu gün birçok meslek grubu ve kurumdan kadının bir araya geldiğini belirten Albayrak ilk sözü “Suriyeli Kadınlar için Kadın Dayanışması” adına Fatma Kutluoğlu’na verdi.

Kutluoğlu konuşmasında Suriye’de ki katliama vicdan sahibi olan her insanın ses vermesi gerektiğini söyledi. Suriye’de kadınların, kız ve erkek çocuklarının aileleri önünde tacize uğradıklarını ve taciz edildikten sonra da katledildikleri belirtti. Bu insanlık dışı katliamlarıyla Esed ve askerlerinin onurlu ve özgürce yaşamak isteyen Suriye halkını yıldırmaya çalışmakta olduğunu söyleyen Kutluoğlu, “Suriye’de akan kan ayaklarımızı ıslatıyor”, “Suriye’de akan gözyaşı vicdanlarımızı sızlatıyor” ifadeleriyle sözlerini bitirdi.

Konuşmacı Sibel Eraslan ise şunları vurguladı: “Suriye’de yaşananları meşrulaştırmak mümkün değildir. Suriye’de kadın ve çocukların ahı var. Ve bu ah hepimizi yakıyor. 12 yaşındaki bir kıza tacizi hangi vicdan onaylayabilir. Bu nedenle de özellikle Türkiye, Rusya ve İran’ın siyasetçi kadınlarına vahşetin bitmesi için büyük rol düşüyor. Unutmayalım ki Suriye’de ki gözyaşı bizim kardeşlerimizin gözyaşıdır.”

Basın açıklamasında söz alan Küresel BAK (Barış ve Adalet Komisyonu) üyesi Yıldız Ören ise şunları dile getirdi: “Diktatörler istibdatlarını sürdürmek için tacizi gelenek haline getirdiler. Onlarca kadın bu travmayı nasıl atlatacaktır.  Devrimlerde direnişin en önemli unsurunun kadın olduğunu gördük. Tahrir Meydanı’nda meydanların yarısını dolduran kadınlardı. Bizim burada bir araya gelmemiz oradaki kadınlar için bir umut olacaktır. Suriye’de bir iç savaş yok. Esed’in zulmüne karşı halkın onurlu direnişi vardır.”

"8 Yaşındaki Kıza Tecavüz Ettiler!"

Son olarak söz alan Suriyeli Zeynep Hanım ise Suriye’de yaşananların bir tanığı olarak Esed zulmünün boyutlarını gözler önüne serdi. Zeynep Hanım şunları aktardı: “Suriye Esed’in bir çiftliği halinde. ‘Malımız, canımız sana feda olsun ey Esed’ diye halkına slogan attırdı. Suriye halkı Esed’in zulümlerine başkaldırdı. Ancak başkaldırılarını ellerinde silahla, taşla, tüfekle yapmadılar. Çocuklar zeytin dallarıyla, güllerle yürüdü ve haklarını istedi. Ancak zalim Esed meydana gülle çıkan halkını kurşuna dizdi. 8 yaşındaki kızı tecavüzle öldürdü. 12 yaşındaki kızları hamile bıraktı. ‘Ya Esed kalacak, Ya Suriye yok olacak” düşüncesiyle halkını yok etmeye çalışıyor. Camilerin içinde bile kadınlara tecavüz ediliyor.”

Suriye’de bir erkek öldürüldüğü zaman sadece o erkek ölmüyor. Onun eşi, kızı, kız kardeşi, annesi de zulüm görüyor. Bu gün Suriye’de ekmek unla beraber kanla yoğruluyor.  Artık buna dur diyelim. Bu hepimizin sorumluluğudur.”

Basın açıklamasında son olarak Suriye Devriminin 3. yılı münasebetiyle 15 Mart Cuma günü Fatih Camiinde cuma çıkışı toplanılıp, Saraçhane Parkına doğru yürüyüş yapılacağının duyurusu yapıldı. Ve tüm duyarlı insanlar Suriye halkına destek vermek ve zalim Esed’i lanetlemek için Fatih Camiinde toplanmaya davet edildi.

Yapılan konuşmaların ardından ortak basın açıklamasının okunmasıyla basın açıklaması sona erdi.