HAKSÖZ-HABER

Yarbay Ahmed es-Saud IŞİD tarafından hapsedildiği yerde 12 kişiyle birlikte elleri ve ayakları bağlı bir biçimde 2 hafta tutulmuş. Bu süre boyunca sürekli sorgulanmış ve günde sadece bir kez çorba verilmiş. Buna rağmen kendisine iyi muamele edildiğini söylüyor çünkü diğer mahpuslara çok eziyet ediliyormuş.

Es-Saud, ÖSO’ya bağlı 13. Bölüğün komutanlığını yapmış. Bu bölük son aylarda IŞİD ile çatışmalarda aktif bir grup.

Aralık ayında IŞİD, Kefr Nebi’deki 13. Bölüğün üssünü kuşatmış ve silahlarına el koymuş. Es-Saud, Taftanaz’da silahların kendilerine verilmesini sağlamak için bir aracıyla görüşme organize etmiş. Fakat buluşma yerine giderken IŞİD’in pususuna düşmüş ve yanındaki iki kişiyle yakalanmış. Buradan gözleri bağlı bir şekilde sorgulanmak üzere Binniş’e götürülmüş. Es-Saud kendisini sorgulayanların hiçbirinin Suriyeli olmadığını ve IŞİD elemanlarının kendisinin ya ABD, ya Türkiye ya da Katar casusu olduğundan şüphelendiklerini söylüyor.

Es-Saud pek çok arkadaşı gibi Suriye ordusundan ayrılmış bir subay. 137. Mekanize Tugayının Deyruzzor’da bulunan 17. Rezerv Bölüğünde görev yaparken Mart 2012’de 20 yıl hizmet ettiği ordudan şahit olduğu zulümler nedeniyle ayrılmış. “Mensubu olduğum ordu halkı katlediyordu ve halkımdan yana tercihte bulundum” diyor.

27 askerle birlikte firar ettikten sonra ailesinin bulunduğu Maaratel Numan’a gitmiş. Burada Liva İbadurrahman adıyla bir birlik kurmuşlar. Kısa sürede sayılarının 1.000’e ulaştığını ve burayı ele geçirdiklerini söylüyor.

Aynı yıl birliği Özgür Ordu’ya katılmış ve 13. Bölük olarak isimlendirilmiş. Halen 1.800 savaşçıya sahip bu birliğin 10 ayrı grup şeklinde Maaratel Numan ve İdlib vilayetinin her yerinde savaştığını söylüyor.

13. bölük ile IŞİD arasında ilk günden beri sıkıntılar yaşanmış. Bazı elemanları eğitim görmek ve silah temini için Katar’a gittikten sonra bu gerilim daha da artmış. IŞİD mensuplarının kendilerine yardım edenin ABD olduğunu düşündüklerini ve onlarla savaşacakları yönünde bir kaygı taşıdıklarını söylüyor. Bu yüzden artan saldırılarına hedef olmuşlar.

En son hapsedildiği yerde Türkiyeli gazeteci Bünyamin Aygün’ün de bulunduğunu söyleyen es-Saud kendilerini hapsedenlerin içinde Tunuslu, Suudi, Cezayirli, Bangladeşli, Pakistanlı, iki Mısırlı, bir Iraklı ve Çeçen’in bulunduğunu söylüyor.

İki hafta sonra Maaratel Numan’da halk es-Saud’un serbest bırakılması için gösteriler düzenlemiş. Bu arada 13. Bölük IŞİD üslerine saldırıya geçmiş ve bazı tutuklular bu sırada kurtarılırken, bazı IŞİD mensupları da yakalanmışlar.

Es-Saud, Suriye devrimi önündeki en büyük tehlikelerden biri olarak gördüğü IŞİD ile mücadelenin bir zorunluluk olduğunu düşünüyor ve “Şu anda devrimin IŞİD yüzünden durdurulduğunu söyleyebiliriz. Aylardır onlarla savaşmak zorunda kaldık ve bu yüzden rejimle karşı karşıya gelemiyoruz” diye ekliyor.

------- 

Hasan Soylu, Haksöz-Haber için Al-Jazeera’dan çevirdi.