Suriye halkının özgürlük talepleri 6. ayına girerken Baas yönetimi barışçıl gösterilere karşı tank, zırhlı araç ve silahlarla insanları katletmeye devam ediyor. Lazkiye şehri denizden bombalanıyor. 6 aydır ülkedeki katliamlarla ilgili hiçbir insan hakları örgütü Suriye’de yaşananların gerçek boyutunu öğrenme hakkına sahip olamıyor.

Suriye’de 1982’de yaşanan insanlık suçu Hama katliamının bir kez daha tekrarlanmaması için, Türkiye’nin “2. Hama olmasın” çağrısını Suriye yönetimi pek de ciddiye almadı. En son Dışişleri Bakanı sayın Davutoğlu’nun Esat ile görüşmesi sonrasında Hama’ya giden Şam Büyükelçimizin çabaları ve 10 Türk gazetecinin göstermelik Hama ziyareti Suriye’nin artık dönülmez bir yola girdiğinin işaretidir. 6 aydır dünyanın gözleri önünde 4 kez reform sözü veren Esat yönetimi, tarihin çöplüğüne gömülen Saddam’ın, Mübarek’in kaderine benzer bir sürece doğru gidiyor.

Ramazan ayında İslam dünyası yaşanan katliama karşı çaresiz bir şekilde beklemektedir. Arap Birliği ve İİT (İKÖ) maalesef Suriye’de yaşanan katliam karşısında gereken çabayı gösterememiştir. Arap Birliği’nden çok fazla şey beklemek hayalcilik olabilir, fakat yeni adı ile İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) Suriye sorunu ile ilgili doğru dürüst gayretine şahit olamadık. Sayın Ekmeleddin bey İKÖ gibi önemli bir kurum için çok fazla ağır ve akademik kalırken, Türkiye’nin Afrika ve Ortadoğu açılımında Dışişleri, TİKA, STK’ların göstermiş olduğu heyecan, gayret ve başarının çok gerisinde kalmıştır.

Türkiye’de 4 kez toplanan Suriye muhalefeti ulusal geçici konseyini bir türlü oluşturamadı, 40 yıldır tek partili diktatör Baas yönetimi ülkede hiçbir muhalif yapının örgütlenmesine müsaade etmemişti. Sürgünde bulunan siyasi yasaklılar ise baskı ve yıldırma politikaları karşısında darmadağın vaziyette idiler. Arap baharının en sürpriz ülkesi olan Suriye’de halkın cesaret, sabır ve inatla barışçıl gösterileri sürdürmesi Esat rejimini sallanma noktasına getirirken, muhalefetin bir türlü oluşamaması hem Suriye halkını hem de İslam dünyasını başka bir çaresizliğe sevk etmektedir. Ülke içinde ve dışında bulunan muhalefetin Müslüman Kardeşler’i ön plana çıkarmama düşüncesi Suriye’de direnişi psikolojik olarak bir süre sonra yoracak ve Baas’ın oyunu ve hileleri karşısında direnişi zor durumda bırakacaktır.

İslam dünyasında özellikle Suriye ve Filistin direnişi üzerinden siyasi ve coğrafi hesap içerisinde olan ülkelerin, Suriye halkının direnişini kırmaya, baltalamaya, emperyalistlerin oyunu ile eşdeğer görme gibi adaletsizce yorumlara tabi tutmalarına üzülerek şahit oluyoruz. Türkiye’de yaşayan Suriye asıllı yazar çizerlerin, muhafazakar tv kanalında, Ramazan ayında Suriyeli kardeşlerimiz katledilirken Baas propagandasını izleyebiliyoruz. Bu kafa karışıklığının sona ermesi Suriyeli muhaliflerin elindedir.

Kısa vadede Suriyeli muhaliflerin toparlanması çok zor görünüyor. Artık Müslüman Kardeşler’in ortaya çıkma zamanıdır. İslam dünyası ve Ortadoğu’nun en eski ve örgütlü hareketi olan Müslüman Kardeşler hareketi, Suriye’de potansiyeli, sevgisi ve güveni olan köklü, siyasi-kültürel bir harekettir.. Bugün Suriye direnişinin ihtiyacı olan moral, motivasyon, plan, örgütlenme, muhatap ihtiyacına cevap verecek tek isim Müslüman Kardeşler cemaatidir. Hareketin önemli isimleri heyecan ve ilgi ile tüm yaşananları izliyorlar. Fakat somut bir harekete girişmeye çekinmektedirler. Arap dünyasındaki mevcut diktatör rejimlerin korkusu, gerek Suriye dostu ülkelerin güçlü siyasi propagandaları, gerekse batının Müslüman Kardeşler çekincesi, maalesef Müslüman Kardeşler’in ortaya çıkmasını ve Suriye muhalefetini toparlama girişimini engellemektedir. 6 aydır toparlanamayan ve bir muhatap yapı oluşturamayan direniş hareketi bir an evvel kararını vermeli, Müslüman Kardeşler’in tecrübe ve birikimine saygı duyarak ‘Batı ne der’ çekincesini bir yana bırakarak muhalefet sorunlarına acil çözüm getirmeliler. Geçici bir konsey olmadan, şehirlerdeki direniş bireysel ve provokatif bir hareket olarak zayıflatılmaya çalışılacak ve güvensizlik siyasetine dönüştürülecektir. Suriye direnişinin çok güçlü, sağlam bir liderlik konseyine acil ihtiyacı var. Bunu gerçekleştirecek güce sahip olan Müslüman Kardeşler hareketinin artık ortaya çıkma zamanıdır.

YENİ AKİT