Haber: Muhammed Atta

Son dönemler İdlib ve Hama kırsalları mücahidlerle, mücrim rejim ve müttefikleri arasında şiddetli çatışmalara tanıklık etmekte. Genel olarak savaşların seyri, saldırı ve çekilme üzere. Arazinin tabiatı ve yüzeyinin düz oluşu nedeniyle işgalci Rusya "Yeri yakma" siyasetine itimat etmekte. Hedef, İdlib kırsalında bulunan Ebu Zuhur havaalanına ulaşmak.

Ebu Zuhur havaalanı, kuzey bölgesinde bulunan en büyük havaalanlarından birisidir. Aynı zamanda Suriye genelinde en önemli ikinci havaalanı olarak kabul edilmektedir. Havalanının alanı 16 km. kareden oluşmaktadır. Ebu Zuhur havaalanı 2015 Eylül ayında, o vakit Ceyşu'l-Fetih yapısı içerisinde bulunan Cebhetu'n-Nusra eliyle özgürleştirildi. Havalimanı etrafında yaşanan şiddetli çatışmalar sonrasında mücahidler, havaalanını kuşatma altına aldılar. Aylarca dört bir yanından muhasara altında tutuldu. Nihayetinde Nusayri çetelerinden özgürleştirilme ve fetih sebepleri hazırlandı. Bugün de, yeniden ele geçirme maksadıyla, gelişmeleri takip edenlerin şaşkınlıkları arasında havaalanı etrafında yoğun çatışmalar yaşanmakta.

Konunun detaylarına vakıf olmak için İba Haber Ajansı Ebu Zuhur mihverinde Hey'et Tahiru'ş-Şam askeri komutanı Meysere el-Humsi ile görüştü. Meysere sözlerine şöyle başladı: "Yaklaşık beş aydan beri Ebu Zuhur kasabası ve askeri havaalanına ulaşmak için mücrim rejim tren yolunun doğu bölgelerinde ilerlemeye çalışıyor. Bunun için, Rus uçak filoları eşliğinde tüm gücünü ve askerlerini bir araya getirdi."

el-Humsi'ye, mücrim rejimin havaalanına ulaşmak istemesinin nedenini sorduğumuzda şöyle dedi: "Bunun en büyük sebebi, Bağdadi çetelerinin ihaneti ve bazı grupların tren yolunun doğusundaki savaşları yardımsız bırakmasıdır."

Savaşın seyriyle ilgili olarak, Hey'et askeri emiri şunları söyledi: "Dün, daha önce altı kez havaalanı mihverine ilerleme girişiminde bulunan Nusayri rejimiyle şiddetli savaşlara girdik. Allah'a hamd olsun, Zufer, İstablat ve Mağara bölgelerinden geri püskürtüldüler. Nusayri ordusuna ait bir tank kullanılamaz hale getirilirken, rejim çetelerinden en az 25 kişinin öldürüldüğü bir istişhad operasyonu düzenlendi, bazı askeri araçlar ve arabalar imha edildi."

Mücahidlerin üzerindeki yoğun baskılar ve destekçi grupların azlığı nedeniyle, yaklaşık olarak on işgalci askeri Rus uçağı desteğinde cani mücrim havaalanı etrafında üç ayrı noktadan ilerleme girişiminde bulunması üzerine mücahidler geri çekilmek zorunda kaldılar.

Ayrıca el-Humsi, Nusayri rejiminin bir bölgede ilerlemesinin saflarında onlarca ölü ve yaralıya mal olduğunu belirttikten sonra, "sadece dün, mücahidlerin büyük direnişleri ve kahramanlıkları neticesinde mücrim rejimin yaklaşık 150 asker kayıp verdiğini" belirtti.

Hey'et Tahriru'ş-Şam mücahidlerini, bölgeyi teslim etmekle itham edenlere ise el-Humsi şunları söyledi: "Bunda şüphe eden, meydana gelsin ve kendi gözleriyle görsün. En seçkin kardeşlerimizi şehid verdik. Şeyh Fatih'ten başlayan emirlerimiz ve Hey'et'te bulunan son askere kadar en önlerdeyiz. Rejim bir bölgeyi ancak bizim bedenlerimizi çiğneyerek alabilir. Astana'yı imzalayan, toplantılarına katılan ve tebrik eden biz değiliz. Allah'a hamd olsun insanlar bu hususta büyük bir bilince sahipler. Bu savaşlarda insanlar bizimleler, dini ve ırzı savunmak için ciğer parelerini göndermekteler. İhtiyaç olan yeme, içme ve hizmetlerde bize destek olmaktalar. Allah hepsini hayırla mükafaatlandırsın."